Kerem uzandığı koltukta düşünmeye başladı. Olanlar o kadar hızlı oluşmuştu ki şu an toparlanamıyordu. İlk defa bir adamı öldüresiye kadar dövmüştü. Bünyesi kaldırmadığı için zaten tüm gün kusmuştu.
Aklına birden Serhat ile olanlar düştü. Bugün onunla birlikte o adamla ilgilenirken çok kez konuşmuşlardı.
Onun için bu çok iyi bir fırsattı.
Uzun zamandır Serhat'tan hoşlanıyordu Kerem. O kadar iyi gizliyordu ki bazen kendi bile şaşırıyordu. Onu ilk gördüğünde etrafına saçtığı o güçlülük çekmişti Kerem'i.
Sonra ise onu her gördüğünde yavaş yavaş işlemişti kalbini bu sevda. Bir gün ona açılmak isterken onun nişanlandığını öğrenmişti. O zaman kilitlemişti ağzını.
Bir tek kendi biliyordu onu sevdiğini.
Ama bu aralar sürekli yan yana olmak kilit vurduğu kalbini iyi gelmiyordu. Unutmak istemiyordu zaten. Ama olmayacak duaya da amin demek aptallıktı. Hele ki hayal kırmak ise salaklık.
Bu zamana kadar duygularını belli etmeyen Kerem, saklamakta zorlanıyordu.
Kerem bunları düşünürken kapı zilinin çalmasıyla ayağa kalktı. Kapıyı açtığında gördüğü beden ile heyacanlandı. Her zaman ki gibi.
"Hoş geldin Serhat"ona artık abi demiyordu. O öyle istemişti.
"Hoş buldum Kerem" içeriye geçen ikili aralarında biraz mesafe koyarak oturdu.
Serhat neden geldiğini bilmiyordu bile. Biraz içkinin tesirindeydi. Ama sarhoş değildi.
"Bir şeyler içer misin?"diye ayağa kalktı ama bileğini tutan soğuk el ile durdu.
"Yok içmem. Otur sen"dedi Serhat. Ve hiç istemese de bileğini bıraktı.
Kerem teninin karıncanlanmasının geçmesi için orayı biraz ovdu. Bunu fark eden Serhat telaşla bileğini tuttu.
"Acıttım mı?"sesi korku dolu çıkmıştı. Bu Kerem'in kalp hızını değiştirmişti.
"Y-yok acımadı."diyebildi sadece. Serhat inanmamış olacak ki yaklaştı. Dizleri değiyordu. Kerem yavaşça nefesini çekti.
Bu yakınlık zavallı kalbi için iyi değildi.
Serhat ise bu yakınlığı fark edemeyecek kadar telaşlıydı. Sevdiğinin canını acıttığını sanıyordu. Başını kaldırsa ona aşkla bakan gözleri görecekti.
"Eminsin demi güzelim?"diye başını kaldırdı ve burunları birbirine değdi. Serhat kasılan bedeni ile öylece gözlerine baktı. Kerem'inde ondan aşağı kalır yanı yoktu. Nefesini tutmuştu. Aklı ise onu terk etmişti.
Gözleri,Serhat'ın dudaklarına bakmak gibi bir gaflete düşmüştü. İşte bu son damlaydı.
Bundan ötesi kavuşan dudaklardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu da böyle bir şey oldu. 🤦♀️
Serhat nişanlı evet ama başlarda bunun bir düzmece nişan oyunu olduğunu söyledim. Diğer bölümde yine kerem ve Serhat olur gibi. Neyse umarım beğenirsiniz 😻
