Maske

7.4K 439 52
                                    

Devrim'in ağzından....

Kendimi hemen dışarı atmam ile derin bir nefes aldım. Gömleğimin birkaç düğmesini açtım. Boğuluyordum. Ellerim ise tir tir titriyordu. Kalp atışımda öncelik ediyordu hızına. Önüme baktığımda gördüğüm kabarık ile gözlerimi kapattım.

"Ulan....Sikeyim seni amk" saçlarımı dağıtıp  hızlı bir şekilde eve gittim. Kabarıklık çok belli olmasa da selam çaktığını anlarlardı. Ulan birde erkeğe kaldırdığımı umursamıyordum. Sikeyim ki sadece ona kaldırdığımı kızıyordum. Daha fazla oyalanmamam gerekiyordu çünkü önümde ki çavuş ile ilgilenmeliydim.

Oflayıp eve kadar hiç kimseye dikkat çekmeden gelmiştim. Hemen odama gidip üstümü değiştirdim. Yatağa kendimi atıp nefeslendim. Bu zamana kadar hep dikkat etmiştim. Bırak bir erkeği kıza karşı bile etkilenmeyen ben ,onun kokusu ile kaldırmıştım. Evet erkeklerden hoşlanıyordum. Bunu kabul etmiştim lise zamanında. Ama etrafım o kadar homofobik doluydu ki saklamak zorunda kalmıştım. Bunun bir örneği de o kadındı. Beni buna itekleyen baş karakterdi kendisi. O yüzden benliğimi saklamıştım. Ki saklamak zor olmamıştı.Hatta homofobik gibi davrandığım bile olmuştu.

Düşüncelerimin etkisi ile zaten inmişti benim çavuş. İnsindi bir zahmet. Gözlerimi kapattım. Düşüncelerim beni rahat bırakmıyordu.

Aklıma gelen anılar ile burukça gülümsedim. İlk fark ettiğim zamanlar 16 yaşındaydım. Ergenliğimin tam üstünde erkeklerden hoşlandığımı anlamıştım. Çok yabancıydım. Hiç bir bilgim yoktu. Kime ne anlatacağımı bilememiştim. Sadece kendimi eve kapatıp saatlerce ağlamıştım. Normal değilim diye eve kapatmıştım. Sonra annem  bende ki durgunluğu anlamıştı. Konuşmak istediğini söylemişti. Bende salak gibi anneme danışmıştım. Tabi annemin beni her türlü yanımda olacağını düşünmüştüm.

Yanıldım...

O gün anlattığımda annemin yüz ifadelerini çok iyi hatırlıyordum. İğrenç biriymişim gibi bakmıştı. Evladı olduğumu unutmuştu o gün. Bağırmış çağırmıştı. Hakaret etmiş bir de tokat atmıştı. Ama en çok canımı acıtan ise bana söylediği sözlerdi.

Devrim 16 yaşındayken.....

Annesi yanına oturup ellerini tuttu. Gülümsedi güven vermek için. Bilmiyordu tabi delikanlı son kez gülüceğini. Ona son kez oğlum diyeceğini.

"Anlat benim yakışıklı oğlum. Ne oldu sana,hımm?" Yanaklarını okşadı teker teker. Sanki birazdan vurmayacakmış gibi.

Delikanlı titrek bir nefes aldı. Korkuyordu ama anlatmak isteyen tarafı daha ağırdı. Hem anneler evladını her koşulda severdi. Buna inanıp döküldü delikanlı. Bilseydi o gün susardı.

"Anne beni koşulsuz bir şekilde seversin demi?" Gözlerinin içine baktı Devrim. Anlasın istiyordu. Yanında olsun.

"Tabi ki benim delikanlı oğlum. Anlat annene. Her türlü yanındayım" anneler yalan söylemez diye düşündü oğlan.

"B-ben....B-ben erkeklerden hoş-hoşlanıyorum anne"başını eğmiş,yaşlar bir bir aktı yanaklarından. Korkuyordu. İlk sessiz olan ortamı bozan sert bir tokat sesi ile inledi.

Devrim ilk şaşırmış bir şekilde baktı annesine. İlk defa vurmuştu çünkü.

"Anne "dedi tek. Sanki son kez diyeceğini hissedercesine.

"Sus. Kapat çeneni." Dedi annesi. Acımadan bir tokat daha geldi annesinden. Yediremedi kadın. Gözü kör olmuştu. Sonradan pişman olacağını bilmeden. Ona düşman bir evlat olacağını bilmeden döküldü kadın. Sonradan telafisini edemeyecekti ama o zaman anlamadı kadın. Ve acımadı işte.

"Keşke seni doğurmasaydım. Erkek oldu diye sevinmiştik bizde. Kahrolası seni. Evlat olacağına taş olaydın be. En azından bir boka yarardın." Ortalığı inleten sesi ile gözlerine  öfkeyle baktı annesi. Bir saat önce üstüne titrediği evladına şu an öldürebilecek kıvama gelmişti.

"Belanı bul şerefsiz" oğlunun üstüne doğru adımlayıp yüzüne tükürdü. Yanında olacağını düşündüğü annesinin ona karşı davranışlarını ağlamaktan başka bir şey yapamıyordu Devrim. Böyle düşünmemişti ki o. Yanında olur ve anlar sanmıştı. Köşeye sinmiş bir şekilde göz yaşlarını birbir düştü zemine. Görmüyordu annesi. Onun mahvolduğunu görmüyordu. Halen hakaret ediyordu.

"Sakın kimseye bir şey deme öldürürüm seni. Duydun mu ırz düşmanı. Aileme bir laf gelsin andım olsun öldürürüm seni. Erkek kardeşin annesiz kalır" dedi öfkeli sesiyle. Karşısında ki kadın sanki düşmanına söylüyordu. Evladı değildi karşında ki oğlan. Acımadı birbir düştü ağzında ki o iğrenç cümleler.

"Geber namussuz. Adam mısın sen. Kendini mi siktiriyorsun birde. Irz düşmanı. Kardeşinin yanına yaklaşmak duyuyor musun? Uzak duracaksın" dedi ve yüzüne bir daha bakmadan çıktı odadan. Arkasında nefessiz kalan bir Devrim'i görmeden. O gün ağladı delikanlı. Ağladı ve son kez anne dedi o cani kadına. Ağladı ve ant içti. Ne bir kadına ne de bir erkeğe o gözle bakacaktı. Kalbine kimseye almayacaktı. İzin vermeyecekti. O gün göz yaşlarını şahit tutmuştu. O gün 16 yaşında ki o Devrim'i öldürmüştü.

Şimdiki zaman

Ayağa kalktım ve camı açtım. Düşüncelerimin içinde boğulup kalmıştım. Şu an bu duygusuz hallerimin mimarı o kadındı. Öldürdüğü bir Devrim vardı. Deli dolu bir oğlanı öldürmüştü. Yıllardır maskeyle yaşamıştım. Ve o kadar benimsemiş olmalıydım ki büründüğüm bu karakter bende absürt durmamıştı.

İçimde ölen o çoçuğu çıkarmak istemiyordum. Ama bugün o çocuğun bende ki etkisi dumura uğratmıştı beni. Yıllardır kimseden etlilenmeyen ben onun kokusu bende tüm doğruları götürmüştü. Ve bu gerçek beni çok korkutuyordu. O yüzden maskemi asla çıkarmamalıydım. Çünkü ben 16 yaşında ki Devrim değildim. Ben herkesin korktuğu Devrimdim. Ve bu asla değişmeyecekti. Asla.....


Devrimin kısaca aile hayatı. Diğer bölüm de devrandan devam. !!!!

Kara OğlanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin