EYLÜL ATEŞİ

B:20

KISKANDIM

"SEVGİLİ DEĞİLİZ DİYORSUN AMA KISKANIYORSUN"

     Sabah oldu. Eylüle sarılan Uygar, Uygara sarılan Eylül huzurla uyuyorlardı. Efe uyanmış hazırlanıyordu. Sima daha uyuyordu. Efe giyindi okul üniformasını giydi saçlarını dağıttı ve odasından çıktı. Simanın odasına girdi "şt asi kız uyan hadi okula gideceğiz" dedi gülerek ve odadan çıktı. Efenin sesini duyar duymaz yataktan fırladı sima güzel hazırlanmak istedi dün geceden beri Efeyle bir bütünmüş gibi hissediyordu. Yataktan kalktı duşa girdi saçlarını kuruttu ve düzleştirdi kakülünü düzeltti hafif güzel bir makyaj yaptı. Üniformasını giydi elma ve vanilya kokulu parfümünü sıktı ve odadan çıktı. Aşağı indi efe kahvaltıda oturmuş portakal suyu içip telefon ile ilgileniyordu. Sima masaya oturdu. Efe gülüyordu onu izlemeye başladı. ne zaman beni fark edecek diye bekliyordu. Efe başını kaldırdı. Simayı gördü "günaydın Sima" Sima somurttu "günaydın" portakal suyunu yudumlamaya başladı. Efe mesajlaşıyordu. Sima sormamak için kendini zor tutuyordu.

Eylül gözlerini açtı saate baktı. Uygarın alnından öptü. Uygar gözlerini açtı "günaydın sarışın" "günaydın kahve gözlüm" eylül yataktan kalktı ve giysi dolabına gitti üniformasını aldı ve banyoya gitti. Uygar yataktan kalktı ve hemen üniformasını giydi. Eylül saçlarını açtı üzerini giydi saçlarını dalgalandırdı makyaj yapmadı. Banyodan çıktı ve üzerini giymiş saçlarıyla oynayan Uygara baktı. İyice süzdü "naber yakışıklım" "iyi güzelim sen" Eylüle döndü "zarif papatyam" elini tuttu ve odadan çıktılar. Aşağı indiler kahvaltı masasında durgun tabağıyla oynayan Simayı ve Telefona bakarak gülen Efeyi gördüler. Masaya oturdular Uygar gülümsedi "günaydın" Eylül de günaydın dedi. Sima durgun gözüküyordu. Eylül simanın yanına oturdu "neyin var?" "Efeyi görmüyor musun? Neye gülüyor bu parfümümü bile fark etmedi" Eylül kıkırdadı. Sima Eylüle sinirle baktı. Eylül ağzına fermuar çekti. Kahvaltısını yapmaya başladı.

Sima dayanamadı çatalı sertçe tabağına bıraktı "kim o?" sinirliydi. Efe gülümsedi "sınıftan Via numaramı almış sınıf grubundan, yazdı konuşuyoruz" "eğleniyorsun bakıyorum da iyi konuşmalar" sinirle bardağında ki tüm suyu içti. Ayağa kalktı "çıkıyorum ben bunaldım" sesi iğrenç çıkıyordu. Üzgün ama belli edemiyor gibiydi. Hep beraber kalktılar ve arabaya binip okula gitmeye başladılar. Sima yol boyu hiç konuşmadı. Eylül ve Uygar aralarında konuşuyordu. Efe dışarıyı izliyordu. Okula geldiler ve sınıfa çıktılar. Sınıfa girer girmez Sima Via'yı gördü. Via Efeyi görünce "efe yanıma oturur musun?" çok değişik bakıyordu. Efe yanına oturdu. Sima Canın yanına Eylül Ve Uygar yerlerine, ders kimyaydı. Kimya öğretmeni Ferdi hoca içeri girdi ve yerine oturdu "konumuz gaz çözeltileri ve gaz yasaları kitabınızda o sayfayı açın ve defterlerinizi çıkarın tahtaya açacağım yazıları yazın" dedi ve tahtayı açtı. Defterlerine geçirdiler ve ders bitti. Teneffüs oldu Via ve Efe gülüşüyordu. Via Efeyi yanağından öptü. Sima hızla ayağa kalktı, Efe ve Via ayağa kalktı. Sima hızla yanlarına geldi ve Viayı sertçe kolundan çekti. Kolunu sıkıyordu, Viayı duvara yapıştırdı "Efeden uzak dur Via" ardından Viayı bıraktı. Efeyi kolundan tuttu ve çekmeye başladı. simanın sırasının önünde durdular "ne yaptığını sanıyorsun? Hani beni seviyordun?" gözleri doldu. Efe Simanın yüzünü avuçlarının içine aldı "sevgili değiliz diyorsun ama kıskanıyorsun" sırıttı. Sima ağlamaya başladı "tabi kıskanırım lan" sıkıca Efeye sarıldı. Via yanlarına geldi. Sima sinirle ona baktı "ne var?" efe kıkırdadı "kibar ol" sinirle bakıyordu Sima ona Via gülümsedi "yeşil elmam sinemaya gidecektik" "dur ulan orda Efe sadece benim yeşil elmam ikile sinemana başlatma" Via ters ters baktı ve uzaklaştı. Efe sırıtıyordu. Sima ona döndü ve sarıldı "sevgilimsin kes şu şeyleri" "sevgilin mi bak sen şu asiye" Simanın saçlarını karıştırdı ve el ele sınıfa girdiler Eylüllerle konuştular ve diğer derse girdiler ders yine kimyaydı.