FİNAL
6 YIL SONRA
EYLÜL FRANSAYA DÖNMEDEN ÖNCESİ GÜN
Eylül kaşlarını çattı "ateş ne demek işlerim var sen yarın tek gideceksin" sıkıntılı bir nefes verdi ateş "hadi ama lütfen yarın senin için önemli işte Türkiye de, okulumuz bitti üniversite bitti sen yazılımcı oldun ben mimar başardık işte her şeye rağmen biz ayaktayız sadece bir gece yokum yanında sonra her gece gökyüzünü izleyeceğiz söz veriyorum" gülümsedi ateş eylüle sevecenlikle işi önemliydi ama eylülün gitmesi gerekiyordu uygarın düğünü vardı yarın ve oğuz emir vermişti kesinlikle gelecekti eylül ateşte istemiyordu gitmesini ama emir emirdi. Eylül istemese de kafasını salladı "kırıldım sana" ateş eylülün yanına geldi ve saçlarını dağıttı "23 yaşına geldin hala bebeksin akşam sinemadayız affettin mi şimdi bak seninle yine bir şeyler yapacağız" eylül ateşin gözlerini içine baktı yılardır seviyordu ateşi ateşte onu biliyordu ama ikisi de adım atamıyordu eylül kafasını evet anlamında salladı. Beraber evden çıktılar biraz dolaşmak için.
TÜRKİYE OĞUZ/VİA/UYGAR
Uygarı ve oğuzu telaş sarmıştı oğuz kendi düğününde bu kadar heyecanlanmamıştı via evet derken de onu öperken de bu kadar heyecan tutmamıştı onu şimdiyse uygar evleniyordu sevdiği kadınla kumsalla evleniyordu seviyordu kumsalı hem de deliler gibi oğuz ve via bir yıl önce evlenmişlerdi. Sade bir nikahla şimdiyse iki aylık bir oğlu vardı efesi canından ötesinin ismini vermişti oğluna efesi gözlerinin önünde yaşasın istedi kaderini benzetmeyecekti çünkü oğuz iyi bir babaydı.
Oğuz ateşten ayırmadığı uygarın düğünü için son şeyleri gözden geçiriyordu viaysa efenin karnını doyuruyordu. Oğuz her şeyin tam olduğunu fark edince vianın yanına odalarına çıktı via yatağın ucunda yeni doyurduğu efeyi sallıyordu beşiğinde oğuz vianın alnını öptü "güzelim efemle biraz yalnız bırakır mısın beni?" via kafasını sallayıp çıktı odadan oğuz efeyi aldı kucağına kokladı oğlunun mis kokusunu efe gülümsedi babasına geçmişe gitti oğuz daha efe doğmadan beş ay öncesine...
Oğuz çalışma odasında dosya inceliyordu viaysa ona kahve yapmıştı merdivenlerden çıkıyordu oğuzun kapısını tıklattı ve içeri girdi. oğuz kapıya bakınca viayı gördü ve elinde ki kahveyi via oturdu kahveyi oğuza uzattı oğuz elinden kahveyi aldı vianın "neden kendini yordun güzelim sen ya" via gülümsedi "ne alakası var oğuz neden yorulayım" oğuz gülümsedi ve vianın karnını işaret etti "neden acaba" dedi sırıtarak via dudağının kenarını ısırdı "unutmuşum" eli karnına gitti oğuz da ayağa kalktı ve viaya arkadan sarıldı elini vianın karnında gezdirdi bebeğini okşadı ve konuşmaya başladı "benim güzel oğlum annen seni yoruyor değil mi? Diyorum paşam ben annene yorma kendini diye ama sen bilirsin annenin inadını inadı inattır bir şeyi kafasına koyduysa yapar" derin bir nefes aldı oğuz "gel artık oğlum seni bekliyorum ben her gece her saat sen gel artık biz ikiyken üç olalım" vianın önüne geçti ve karnını öptü. Via da oğuzunu saçlarını okşadı "gelecek" dedi ve gülümsedi oğuz eliyle kumandaya bastı ve projeksyon da bir video belirdi bir bebek sesi ve efenin ultrason görüntülü videosu via da o tarafa döndü ve video oynamaya başladı "sevgili annem ve babam ben şuan annemin karnındayım evet annecim senin içindeyim sizleri çok seviyorum hele de seni annecim benim için uykusuz kalacağın geceleri biliyorum ne zaman düşsem kaldıracağını biliyorum canım yansa canın yanar biliyorum hastalansam nefes bile almazsın biliyorum evet annecim ben senin oğlunum ve seni çok seviyorum ne kadar yorulsan da her daim babam yanında olacak bil istiyorum babam varken ne sana ne de bana bir şey olmaz annecim babam bizim süper kahramanımız" video kapandı. Vianın gözlerinden yaşları süzülüyordu oğuza baktı "oğuz ya" dedi ve burnunu çekti oğuz viaya sarıldı "şşşş güzelim yapma ağlama" via oğuzdan ayrıldı ve elini karnına koydu "bende seni seviyorum annecim" dedi titreyen sesiyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EYLÜL ATEŞİ
Teen Fiction11. sınıfa yeni geçen Eylül öncelerde içe kapanık bir kızdı hayattan soğumuş kimseyle konuşmayan biriydi. Okulun ilk günü abisiyle beraber hayatlarına giren iki kişi Eylülün hayatını alt üst etmişti. Uygar ve Sima. Geçmişlerinden gelen sancılı acıla...