8. BÖLÜM

1K 67 20
                                    

Yüreğimdeki seni bir görsen.

"Bahar otur kızım zorlama bacağını," dediğinde Nesrin teyze son kahvaltılığıda bırakmıştım masaya.

"Acımıyor ki Nesrin teyze," dedim Gülizar masaya yerleştiğinde ona dönerek.

"Olay acımaması değil ki, dikişlerinin daha taze olması...Biri açılırsa görürsün o zaman acıyı Bahar," dedi Gülizar ağzına zeytin attığında.

Omuzumu silktiğimde Gülizar'ın yanına yerleşmiş, tam karşıma da Nesrin teyze yerleşmişti. "Kontrolün ne zaman senin?" dedi çayları doldurmaya başladığında.

"Haftaya Pazartesi," dedim gözlerimi ona çevirdiğimde.

Başını salladığında, "hadi bakma öyle yap kahvaltını da ilaçlarını iç," dedi çayımı önüme bıraktığında. Hiç iştahım olmamasına rağmen başımı salladığımda gözlerini Gülizar'a çevirdi.

"Abini çağırsana Gülizar, ben seslendim seslendim duymadı."

Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi hissettiğimde ağzımdaki peynir boğazımdan geçmedi. Gözlerim Gülizar'a döndüğünde bakışlarını tabaktan yavaşça çekmiş Nesrin teyzeye çevirmişti. Dudakları aralık kaldığında kaşları yukarı kalktı.

"Abim evde mi?" dedi yüzündeki şaşkınlık sesine yansırken.

Nesrin teyze başını salladığında, rahatsızca yerimde kıpırdandım. Gelmesindi. Gözlerim Gülizar'dan kopup dün gece dizi izlerken uyuya kaldığım; ardından onun beni kucağına alıp yatağa götürdüğü koltuğa takıldı. Takılmaz olaydı. Silik silikti. Sargı bezini değiştirdiğini hatırlıyordum ardından sıcak nefesinin boynuma vurduğunu. Dahası yoktu. Bu kadardı. Sanki nefesi hâlâ boynumdaymış gibi elimle boynumu kaşıdığımda boğazımı temizledim.

Gülizar şokunu atlattığında ellerini masaya yaslayıp ayaklandı. Tedirgin bakışlarımı ona diktiğimde bana baksın istedim. Şaşırtmadı gözleri öylece ilerisindeyken Nesrin teyzenin arkasından dolanıp çıkıp gittiğinde kalakaldım.

"Yesene Bahar." Sesi hafif kızgın çıktığında olmayan iştahım ve aklımla tabağıma yumurta koydum. Yumurta. Kafama saksı sonradan düştüğünde elimde çatalla dudaklarım aralık kalmış, bakakalmıştım. Kokusuna bile gelemeyen ben, tabağıma yumurta koydum. Hadi gel de ye şimdi. Aklıma tavuklar düştüğünde hızlıca tabağıma zeytin ve peynir de koydum. Gitsinlerdi.

Odaya Gülizar girdiğinde bakışlarım ardına düştü ancak kimsenin olmadığını gördüğümde Nesrin teyzenin de bakışları ona dönmüştü.

"Aç değilmiş," dedi yerine oturduğunda. Yüzüm ona döndüğünde çatalıyla peyniri dilimleyip ağzına attı. Yüz ifadesi normaldi.

"Zorlamayalım o zaman," dedi Nesrin teyze derin bir nefes aldığında. "Eve geliyor en azından," dediğinde bakışlarım onda takılı kaldı. Savaş'ı anlamak zordu. Onu buradan uzaklaştıran neydi kimse bilmiyordu. Askeriye tam lojmanın karşısındayken eve bile uğramamak akıl işi değildi.

Çıkmaza gireceğimi hissettiğimde bir kulağım kapıdayken çayımı yudumladım yavaşça. Masada derin bir sessizlik oluştuğunda, Gülizar dudaklarını araladı.

"Abim ne zaman geldi?" dedi mırıldanarak çatalını ağzına attığında.

"Bilmiyorum ki gece gelmiş galiba," dedi Nesrin teyze tabağından bakışlarını çekip Gülizar'a çevirdiğinde. Gülizar'ın bakışları bana döndüğünde bilerek ona bakmadım. Yemin ederim elimde kalacaktı.

VİRAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin