Künye

8.7K 289 65
                                    

İYİ OKUMALAR ❤️‍🩹

Olaylar hiç bir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır bu sadece askeri bir kurgudur

*********

Alin bilirdi ki ölüm şah damarından daha yakındı ona "Ölüm" kelimesi çocukluğunu hatırlatır, çektiği vicdan azaplarını hatırlatır, öyle böyle hatırladığı adamın acı çektirdiği insanları hatırlatırdı. onları kurtarmak ister iyileştirmek isterdi ancak ne onları görebilir ne duyabilir ne de ulaşabilirdi. Sadece bilirdi.

"Özledin mi beni doktor" Alin sesin geldiği yöne kafasını çeviremedi göz ucuyla bakabildi sadece. "Özledin özledin ben halbuki çok özlemiştim seni neden sevinmedin beni gördüğüne" Alinin gözleri doldu vicdanı ona sesleniyordu 'hiç unutmadın sen onu abisini de unutmadın' unutmamıştı Alin nasıl unuturdu ki? "İndir o silahı!"

Arkasından gelen sesle kendine geldi. Ağır ağır arkasına döndü şakağında ki silah anlının ortasına çıkmıştı Nick name'inin Patron olduğunu öğrendiği adam elindeki silahı gördü Halitin ensesine dayamıştı namlusunu "Sen kimsin? Asıl sen indir silahını sen benim kim olduğumu biliyor musun?" Adamın sorduğu soruyla Yüzbaşı sırttı "Ya öyle mi neymişsin? Kimmişsin sen?" Alin girdi söze "Ben yapmadım." Dedi Yüzbaşı anlamsız gözlerle baktı ona kahvelerindeki korkuya anbean şahit oluyordu.

"Sen yaptın, benim abimi sen öldürdün!" Diyerek bağırdı Adam "yapmadım, ben yapmadım kurtarmaya çalıştım onu durumu çok ağırdı sende biliyorsun gördün!" Dedi Alin sesi titriyordu ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

Onların konuşmasıyla adamın dikkatinin dağıldığını anlayan yüzbaşı adamın silah tutan elimden silahı almasıyla kendi silahını adama doğrulttuğu sırada acilin kapısından güvenlik görevlileri girdi "polisi arayıp beyfendiyi devlet memuruna silah çekmekten tutuklama kararı alınması gerektiğini söyleyin." Güvenlik yüzbaşının elindeki adamı aldı "bunu kim olarak söylüyorsunuz?" Diyerek sordu. "Yüzbaşı Altemur Çakı olarak söylüyorum. Başkomiser Aslana söylediklerimi iletirseniz doktor hanımı ifadeye almadan olayı çözeceklerdir."

Prosedür'ü biliyordu yüzbaşı ifade alınması zorundaydı ancak korkudan göz dahi kırpmayan doktora fazla gelirdi bu önce sakinleşmesi gerekiyordu. "Anlaşıldı." Diyerek yanlarından ayrıldı görevliler.

Duvarın dibine çöken Alin'e kaydı gözleri ellerini saçlarına geçirmiş başına öne eğmiş öylece duruyordu vücudu titremeyi bırakmıştı yanına eğildi Yüzbaşı "iyi misin?" Alin kafasını kaldırdı hafifçe "İyiyim, iyi olmak zorundayım." Diyerek ayağa kalktı.

Sendeleyerek bir kaç adım attı ardından gözleri karardı ayaklarının onu taşımadığını hissetti tutunacak bir el aramadı arasaydı da bulamazdı. Çok küçük yaşlarda düştüğünde onu tutup kaldıracak kimsesi yoktu kendi düşer kendi kalkardı.

Sert zeminde hissetmeyi bekledi kedini ancak bir vücudun onu sıkı sıkıya tutması onu şaşırttı ayakları yerden kesildiğini hissetti ancak gerisi boşluktu, karanlık ve sessizlikti.

                                         *********
"İyi olacak değil mi sorun yok" duyduğum sesle gözlerimi açmaya çalıştım ancak gözlerimde ki ağırlık izin vermedi "sakin ol arzu sorun yok tansiyonu düşmüş sadece, çok sıkı çalışıyor bu aralar yemek yemeği bile unutuyor"

Gülin hemşirenin sesiyle gözlerimi aralamayı başardım. "Alin hocam iyisiniz değil mi?" Arzunun telaş dolu sesini duyana kadar ne olduğunu kavrayamadım aklıma düşen anlarla daha da kendime geldim. "İyiyim Arzu sakin ol tansiyonum düştü büyük ihtimalle." Diyerek Arzuyu sakinleştirmeye çalıştım.

Acısı Dinmeyen İzler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin