İYİ OKUMALAR ❤️🩹
Olaylar hiç bir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır bu sadece askeri bir kurgudur.
***************
Alin'i bir şarkıya benzetecek olsanız bu hangisi olurdu?
Benim ki: Fatma Hümeyra Akbay'ın
Kirli beyaz kedi şarkısı olurdu.***************
Hiç beklemedikleri bir anda ayrılık gelip çatmıştı onların kapısına. Ben Alin Kutseli, o çok sevdiğim insanların kapısına ayrılığı kendi ellerimle bırakmıştım.
Ne bir söz ne bir mesaj ne de bir mektup bırakmıştım geriye. Sadece acı bir gerçek kalmıştı.
Onlarla geçirdiğim tek bir gün bile benim için paha biçilemezken, yolun yarısına gelmeden elveda demek zorunda kalmıştım.
Kadem ve bebeğini, Simge ne kadar korkarsa korksun hayatta tutmuştu. Simgeyi sevmiyordum ama bu konuda ona müteşekkirdim.
Benim ameliyata aldığım, yakını görse tanıyamaz dediğim adamın Bilal olduğunu ameliyattan sonra öğrendim mesela.
Ameliyat başarıyla tamamlanmıştı ancak ben şuan bu ameliyathaneden çıkıp onların karşısına nasıl çıkacağım? Hangi yüzle? Kendimden öylesine utanıyordum ki yer yarılsa da içinde ölsem diyordum.
Ameliyathanenin kapısında öylece beklerken Metin ve Tuğçe yanımda dikiliyorlardı. Ne yaptığımı anlamaya çalışıyorlar ancak pek bir sonuca ulaşamıyorlardı.
"Kaç saat sürdü?" Diyerek ortaya bir soru attım. "8 saattir ameliyattayız hocam." Dedi Metin.
8 saat Mardinden İstanbula uçakla gelmek için fazlasıyla yeterli bir süreydi. Herkes burada olabilirdi. Bilal ve Arzunun çocuğu dahil.
Elimi okutmam ile sensörlü kapı ardına kadar açıldı. Kimsenin yüzüne bakmadan bir kaç adım ilerledim, kafamı kaldırdığımda tam olarak beklediğim aslında, iki yıldır özleminden tutuştuğum insanları gördüm.
Hele bir tanesi, ela gözleri ile beni delik deşik etmişti. Hakan ,Aziz, Seyit, Gülin abla, Pelin ve kucağında beyaz bir battaniyeye sarılı çocuk ile Arzu karşımdaydı. Bana en çok nefretle bakan ela gözlere değdirmedim kehribarlarımı.
"Beril Hocam, Hamile olan hastanın durum raporunu getirdim." Dedi Simge hızla yanıma gelerek. "Sağolun Simge hocam." Dedim ve belgeleri aldım. Ardından yüzümü tekrar karşımdaki insanlara bakmak için kaldırdım.
"Hastanın ameliyatı güzel geçti, en azından hayati tehlikeyi atlattı ancak her duruma hazırlıklı olmalıyız uyanması uzun sürebilir." Dedim kısa keserek.
"Kocamı görebilecek miyim?" Diye sordu Arzu kızarmış gözleriyle. "Normal odaya alınacak bir kaç saat içinde o zaman siz de bebeğiniz de görebilirsiniz." Dedim düz bir ses ile.
"Beril öyle mi?" Dedi Pelin histerik bir gülüş sunarak.
"Şimdi zamanı değil." Dedi Seyit. Pelini susturmak istercesine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acısı Dinmeyen İzler
Teen FictionAltemur: "Askerim ben, ölüm şah damarımda daha yakın. Ölebilirim doktor." Alin: "O zaman peşinden bende ölürüm. Ölüm yokluğun kadar canımı acıtmaz Yüzbaşı." Daha küçük yaşlarda ruhu bedenini terk eden o kızdı Alin Kutseli. Hayatına giren insanların...