Yalnızlık Senfonisi (Final)

2.7K 188 138
                                    

İYİ OKUMALAR ❤️‍🩹

Olaylar hiç bir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır bu sadece askeri bir
kurgudur.

***************

Bu bölüm final bölümüdür. Önden şunu söylemeliyim, herkesin şoke olacağı bir bölüm. Nerden biliyorsun diye soracak olursanız; arkadaşlarıma finali anlattığımda "yok artık, şaka yapıyorsun" tarzı tepkiler aldım.

Bu yolda bana destek olan herkese çok teşekkür ederim. Her birinizi çok seviyorum. 🫶🏻💜

****************

Mektubu katlayıp masanın ucuna bıraktım. Silahı elime aldım, ve şakağıma dayadım. Üç yıldır yaşadığım bütün anılarım gözümün önünden film şeridi gibi geçti.

Altemur ve Hakan'nın telefon için hastaneye geldikleri ve benim Altemur'u kovduğum. Günçe'nin yattığı oda da Alfa timi ile karşılaşmam.

Aziz için ölüm saati verdiklerinde hissettiğim çaresizlik. Meyhane gittiğimiz gün, Altemur ile öpüştüğümde hissettiğim tarif edilemez duygu. Arzu'nun hamile olduğunu öğrendiğim an.

Günçe ve Oğuz'un şehit olduğu o gün. Babamın ansızın gelip bütün mutluluğumu elimden aldığı zaman, yıllar sonra Altemur ile karşılaşmam. Hande'nin gözlerimin içine baka baka Civan'ı öpmesi...

Her biri sanki şuan yaşanıyormuş gibi geçti gözlerimin önünden. Abim düştü aklıma, yaşadığımız, hayalini kurduğumuz bütün anlar bir damla olup düştü gözümden.

"Keşke, herkes gitseydi de sen gitmeseydin abi. Ben kimse olmadan da yaşarım, ama sensizlik olmuyormuş işte. Çok çabaladım, sana layık bir kardeş olamadığım için özür dilerim."

Dudağıma vuran her kelimem ile bir yaş daha akıtıyordum. Abimin her fırsat bulduğunda mırıldandığı mısralar döküldü son olarak dudaklarımdan.

"Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki, giden sevgililer geri dönmeyecekler."

Silahın emniyetini açtım ve mermiyi namluya sürdüm. Son kez derin bir nefes aldım ve gözlerimi sıkıca kapattım.

"Alin dur!" Kulaklarıma dolan ses ile elimdeki silahın çekilmesi bir anda olmuştu. Gözlerimi açtığımda karşımda Seyit ve Kadem'i gördüğüm an utançtan yanaklarım kızarmıştı.

"Delirdin mi sen Alin? Ne yaptığını sanıyorsun!?" Kadem'in bağıra çağıra beni azarlaması beni gittikçe utandırmıştı.

Seyit silahın içindeki mermilerin her birini yere döktü ve silahı yere fırlattı. Ben yerimde mıhlanmış şekilde kalkamazken Kadem beni kolumdan tuttu ve kaldırdı.

"Ölmek mi istiyorsun? Bu musun sen? Sevdiğin adam seni affetmedi diye ölecek misin? Affetmesin Alin. Hatta gitsin başkasından çocuk yapsın! Sen sırf bu yüzden ölecek misin!?"

Kadem sesini yükselttikçe utancım ve göz yaşlarım artıyordu. Hıçkırarak almaya başladığım an Kadem sıkıca sarıldı bedenime.

"Yapamazsın Alin. Seni seven insanları böyle terk edemezsin. Bir kişi değerini bilmedi diye diğerlerini harcayamazsın. Bu sen değilsin Alin." Değildim. Ama öyle olmuştum.

Acısı Dinmeyen İzler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin