Davet

2.9K 225 59
                                    

                              İYİ OKUMALAR ❤️‍🩹

Olaylar hiç bir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır bu sadece askeri bir kurgudur.

*******************

"Alin ben hamileyim." Beynimi donduran o cümle kulaklarımda yankılanıyordu. Altemurun sıkıntılı bir nefes verdiğini duydum. "Ben anne olamam Alin, bem yapamam." Arzu ağlayarak konuşmaya devam ederken işaret parmağımı sus dercesine kaldırdım.

"Çocuk kimden Arzu?" Sevgili bile yoktu bu kızın ne bebeği, ne annesi, ne babası hiç bir şey algılayamıyordum. Ama öğrenmem gereken şeyler vardı. Mesela çocuğun babası kim?

"Beni kimse sevmedi, hiç anne sevgisi göremdim." Arzu inatla soruma cevap vermiyordu sanki. Sinirden ellerim titriyordu. Tekrar sordum. "Sana çocuk kimden diyorum Arzu, cevap ver bana!"

Sesimin yüksek çıkması umrunda bile değildi. Arzu böylesine karşımda ağlıyorken kimin neyi öğrendiği umrumda değildi. "Özür dilerim, ben böyle olsun istemedim."

Arzunun cümlesiyle kafama dank eden düşünceyle duraksadım. Altemura doğru baktım benimle aynı şeyimi düşünüyordu bilmiyordum ancak, gözlerindeki elayı yakalayamdım. Çatık kaşlarıyla ve kararmış gözleriyle bakıyordu bana.

"Tecavüze mi uğradın?" Korkarak sorduğum soruya karşılık Arzu'nun ağlaması şiddetlendi. Hala bir şeyleri anlayamıyordum cevap vermemesi beni delirtiyordu.

Hıçkırıkları arasında tek bir isim söyledi "Bilal" dedi nefesiz kalıyordu devam edemedi cümlesine. Duyduğum isimle en büyük şoku geçirdim.

Altemur hızla yanımdan geçti ve Arzu bedenini daha fazla taşıyamayarak kollarıma yığıldı. İçerden gelen bağırışma selerini duyuyordum ama kıpırdayamıyordum.

"Naptın lan sen? Sikik beyinli nasıl böyle bir şey yaparsın." Altemurun öfkeyle bağırmasını duyuyordum. "Abi yapma yalvarırım." Şekerin abisine yalvarışlarını duyuyordum.

"Komutanım durun öldürüceksiniz çocuğu." Diyen Seyitin sesini duyuyordum.

Kollarımdaki Arzuyu uyandırmaya çabalamamıştım bile uyansa daha kötü şeyler görecekti. Çaylağı aramak için hızlıca oturma odasındaki telefonumu almaya gittim.

Yerde yüzü gözü kan içinde yatan Bilal üzerinde ona küfürler hakaretler sayarak yumruklayan Altemur ve onu durdurmaya çalışanları gördüm. Kimse neyin ne olduğunu anlamamıştı.

Sahi biz anlamış mıydık? Hızlıca çaylağı aradım. "Sana göndereceğim konuma acil sakinleştirici getir." Dedim. Herkes durmuştu Altemur dahi durmuş beni dinliyordu. "Hayır çaylak sorun yok güçten kesilip bayılan bir hasta için, hastanın hamile haberin olsun dozu ona göre ayarla ve olabildiğince hızlı gel."

Telefonu kapattım içeridekilere bakmadan Arzunun yanına ilerledim hemen arkamdan gelen seslere aldırmadım. "Noluyor burada" şekerin dehşet dolu sesini duydum.

"Biz hastane götürelim." Altemurun konuşmasıyla o tarafa döndüm Bilal dahi herkes bana be kafası kucağımda Arzuya bakıyorlardı.

"Gerek yok çaylağı aradım hafif dozda sakinleştirici getirecek kendine gelir."

Altemur yanıma geldi ve Arzuyu kucağına aldı. "Benim odama yatıralım dinlensin." Diyerek açıklamada bulundu. "İçeri geçin hepiniz." Dedi askerlerine ve kardeşine.

Acısı Dinmeyen İzler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin