İYİ OKUMALAR ❤️🩹
Olaylar hiç bir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır bu sadece askeri bir
kurgudur.***************
Bir sürü kişi mesaj attı. Asker konusunun doğruluğu ile ilgili; evet doğru, şuan sadece adını ve rütbesini biliyorum bir de görev yerini, açıkcası çok hoşuma gidiyor🤭 bazılarınıza ekran görüntüsü gönderdim, beraber delirdik hatta. Hepinizi seviyorum ve öpüyorum💜🫶🏻**************
"Bırakmazsam ne olur? Taş mı fırlatırsın?" Adamın sözü üzerine Pelin alayla güldü.
Adam çakıyı Peline doğru savururken Pelin beklemediğim bir cevap ve hamle sergiledi herkesin gözü önünde.
"Atalarımız demiş ki 'Nush ile uslanmayı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir."
Aradan geçen bir kaç saniyede herkes neyin ne olduğunu anlamaya çalışırken, Pelin anlık refleksi ile adamın ona savurduğu çakıyı bir hışımla eline aldı.
Ben, adamın boğazıma sarılı elini ısırırken Gülin abla adamın erkekliğine sert bir tekme savurdu. Adam olayın şokuyla yere düştü.
Pelin ve Gülin abla adamı tekmelere boğarken, boynumdan gerdanıma doğru akan sıvıya anlam vermeye çalışıyordum. Elim ile gerdanıma dokunduğumda o ıslaklığın kan olduğunu görmüş oldum.
Adamın boynumu ne ara kestiğini bilmiyordum, başım feci bir şekilde döndüğü için bunu düşünecek pek bi vaktim olmamıştı.
Herkesin dönmesi normal mi? Nefes almam zorlaşıyordu. Etraftaki bütün sesler kulağıma uğultu gibi geliyordu. Bana dokunan eli hissettiğimde arkamı döndüm.
Karşımda duran uzun boylu adamın sadece sarışın saçlarını seçebilmiştim. Bana bir şeyler söylüyor ancak dediklerini anlamadığım gibi sadece yankıları kulaklarımı çınlatıyordu.
"Beril, bana bak. Duyuyor musun beni?" Yavaş yavaş sesler yerine oturuyordu. "Bora?" Diyebildim sadece. Başımın dönmesi gözlerimi karatıyordu.
"Benim güzelim. Bana bak net duyuyorsun değil mi beni?" Diye soran Boraya bir cevap verememiştim. Yapabildiğim tek şey düşmemek adına Boranın koluna tutunmak olmuştu.
Bir anda Boranın yanında beliren kişiyi gözlerim çok net seçmişti. "Ne bekliyorsun doktor değil misin sen? Bir şey yapsana!" Altemurun bağırışı kulaklarımın uzun süreli çınlamasına neden olmuştu.
"Sadece boğaz kesiği. Şah damarına denk gelmemiş, bırakta işimi yapayım!" Diyerek çıkıştı Borada.
"Getirin şu sedyeyi artık! Hasan! Kime diyorum ben?!" Bora'nın ilk defa bu denli sesinin yükseldiğine şahit oluyordum.
Bedenimin bir anda havalanması üzerine gözlerimi yarım yamalak açarak ayaklarımı yerden kesen kişiye baktım. Bir de arkamızda bu durumu izleyen adama.
Bora hem benimle konuşuyor hem de tahminimce beni acil servise hızlı adımlarla götürüyordu. Ben ise bize arkadan öfkeyle bakan adama bakıyordum.
O eski o olsaydı bedenime başka bir erkeğin dokunmasına izin vermezdi. Zaman ilerliyor acı olansa insanlar değişiyordu. Göz kapaklarımın ağırlığı arttıkça gözlerim kapanıyor ve beni uykuya çekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acısı Dinmeyen İzler
Teen FictionAltemur: "Askerim ben, ölüm şah damarımda daha yakın. Ölebilirim doktor." Alin: "O zaman peşinden bende ölürüm. Ölüm yokluğun kadar canımı acıtmaz Yüzbaşı." Daha küçük yaşlarda ruhu bedenini terk eden o kızdı Alin Kutseli. Hayatına giren insanların...