Cumartesi günü öğleye doğru, evde, odamda pinekliyordum. Yatağıma sırt üstü uzanmış, Stephen King romanı okumaktaydım. Oda kapımın tıklandığını duyduğumda başımı kitabımdan kaldırıp, kapıya çevirdim yüzümü.
"Girebilir miyim kızım?" diye seslenmişti amcam kapımın ardından.
"Tabii ki amcacım."
Kapım aralanınca amcam üzerindeki gri eşofman takımıyla odamda belirdi. Yatağıma doğru adımlarken, "Sana bir söz vermiştim Ece hatırlarsan," diye mırıldandı.
"Ne ile ilgili amcacım?" Üzerimdeki sarı ve beyaz renklerdeki pijama takımımla doğrulup, yatakta oturur hale geldim. Kitabımı açık halde yatağımın üzerine bıraktım.
Amcam yatağımın ayak ucuna oturdu. "Eğer Hür Kolejindeki ortama biraz ayak uydurmayı başarırsan, arkadaşlarınla sosyalleşirsen, sene ortasında seni o çok sevdiğin İmam Hatip'e geri yazdırabilirim diye söz vermiştim. Sen de Fatih'le çıkarak, davranışların ve kıyafetlerinle yeni ortamının normallerine uyum sağlayarak anlaşmanın kendi üzerine düşen kısmını yerine getirdin kızım. Sıra bende."
"Amcacım beni eski okuluma geri alabileceğinizi söyleyecekseniz eğer, teşekkür ederim. Ama Hür Kolejinde kalmak istiyorum."
Amcam şaşkınca tek kaşını kaldırdı. Kalın gözlüklerini eliyle düzeltirken, "Emin misin kızım?" diye sordu. Eliyle sırtımı sıvazladı. "Bu okuldan hoşlanmadığını düşünüyordum. Benim sözüm sözdür bak. Dilersen seni eski okuluna geri aldırabilirim."
"Kararım kesin amcacım. Burada kalmak istiyorum."
Eski okulumda her öğrenci dindardı ve nerdeyse herkesin islami bilgi düzeyi yüksekti. Orada kime bilmediği bir dini meseleden bahsedip sevap kazanabilirdim ki hal böyleyken? Kimseye... Ama Hür Koleji öyle miydi? İslami konularda bilgi eksiği olan öğrenciler bu okulda çoktu ve ben onlara küçük dini bilgiler sunup, sevabımı kazanabiliyordum.
Tıpkı sigaranın zararlarının altını çizip, harama yakın mekruh olan sigarayı Fatih'e bıraktırmam ve onu namaza başlatmam gibi. Sevgilim günde bir rekatla başlamıştı ama dediğine göre şu sıralar günde beş kılıyordu maşallah. Geçen gün onunla nafile oruç tutup iftar bile yapmıştık! İftarda tek başına tamamını midesine indirdiği rus salatası onun barsağını bozmasa daha iyiydi gerçi ama olur o kadar.
Ama tabii Hür kolejinde imanımı korumam, doğru yolda sabit kalmam eski okuluma göre biraz daha zordu. Bu da bir gerçekti. Dikkatli davranmalı, sağlam basmalıydım. Başkasının imanına yardımcı olayım derken, kendi imanımdan olmamalıydım.
Özetle amcamlar beni Hür Kolejine verdikleri için başta keyfim kaçmıştı ama şimdi anlamıştım. Şer gibi görünen şeyde, hayır olabiliyordu. Artık Hür Koleji'ni bundan sonra bırakmazdım. En azından Derin'i benimle hacca gitmeye ikna edene, ona kendi ellerimle zemzem suyu içirene kadar buradaydım. Çıtayı yüksek tuttuğum doğruydu...
"Okulunda kalmak istiyorsan, sen bilirsin kızım," dedi amcam yatağımdan yavaşça kalkarken. "Teklif var ısrar yok. Hadi iyi okumalar o zaman kızım," deyip odamdan çıktığında ben de kitabımı okumaya geri döndüm.
Yaklaşık bir saat kadar sonra Fatih beni almaya gelecekti. Bugün biraz dolaştıktan sonra, amcamların eşyalı olarak kiraya vermek istediği ama henüz kiracı bulamadığı o eve gidip... şey yapacaktık sevgilimle beraber... karı koca ne yaparsa ondan işte. Yok yok, birbirimizin akrabalarını çekiştirmek değil, karı kocanın yaptığı öteki şey. Ay sonunu denkleştirmeye çalışmak da değil yahu! Yatakta yapılan şey işte... Evet o işte, altlı üstlü yapılan. E evliydik artık sonuçta!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH GÜL (TAMAMLANDI)
RomanceKuytularda oynaşmayı geçip artık sınıfın ortasında fingirdeşen öğrenciler, en kısa etek kimin yarışı içindeki kızlar, gömlek düğmelerinin ne işe yaradığını bilmezmiş gibi bağrı açık gezen erkek öğrenciler... Ben nasıl bir okula gelmiştim yahu? ***Wa...