SİYAH GÜL (TAMAMLANDI)

* 1 *

Not: Kitabıma hoş geldiniz arkadaşlar:) Haydi Bismillah başlıyoruz. İyi okumalar😘❤️
Hikayemizde +18 içerik yoktur. Ama bir miktar romantizm ve fiziksel temas içeriyor. Bu yüzden 14 yaşından küçük, minik okurlarıma önermem😊

Hırrr! Bunu bana nasıl yapardı! Amcam beni resmen şu kızların 'en kısa etek kim giyecek' yarışı yaptıkları özel okullardan birine yazdırmıştı! Hür Koleji... İsminde bile meymenet yoktu. Hürlükten kasıt bacaklarımızın hürlüğüydü sanırım burada.  

Tamam son zamanlarda gecemi gündüzümü camide geçirerek, dindarlık boyutumu bir üst seviyeye çıkarmış olabilirdim. Veya 2-3 üst seviyeye... Ve evet yolda yürürken gördüğüm, birbiriyle yiyişen birkaç gence, oynaşmalarına evde devam etmelerini söylemiş ve beni dinlemediklerinde oturdukları bankın yanındaki banka oturup, sırf gıcıklığına yüksek sesli bir şekilde dua okuyarak canlarını sıkmış olabilirdim. Sanırım haddimi aşmıştım. Şansa bu gençler amcamı tanıyormuş ve yaptıklarım onun kulağına gitmemiş mi? Fena patlamıştım! Ama yine de islami temelli canım lisemden alınıp, ceza olarak Papa 3. Paul Katedrali'ni andıran bu özel okula gönderilmeyi hak etmiyordum.

Dediğine göre amcam bir sene sonra bu sürgünüme son verip beni eski liseme geri aldıracaktı ama bir sene boyunca, Özel Zina Koleji'ni andıran bu okulda nasıl dayanacaktım bilemiyordum... Keşke bunun yerine her ebeveyn gibi oda hapsi veya ne bileyim kıçıma terlik fırlatma cezası filan verselerdi bana. Ama uyanıklardı benimkiler. Oda hapsi verseler bütün gün odamda Kuran okuyacağımı biliyorlardı. Diğer cezaya gelirsek tamponum da sağlamdı ve terlik geçirmezdi. İşe yaramazdı bunlar yani.

Anne babam hayatta olsa sonum eminim böyle olmazdı. Ama onların vefatından sonra bana amcam bakıyordu ve dinden son derece uzak olduğundan, islamı sonuna kadar yaşama gayretim onun gözüne batıyor, hiç hoşuna gitmiyordu. Dini konularda gece ve gündüz gibi uzaktık onunla. Ona "Selamın aleyküm" değil de "Haleluyya, hurra," filan dememi istediğine emindim.

Cezamın ilk gününde mecburen yeni okuluma gitmiştim. Sınıfıma giden koridorda ilerlerken gözlerimi yukarı dikip tavana bakış attım. Tüm lambalar sağlam ve ışıl ışıldı. Özel okulda olduğunuzu yukarı bakarak kolayca anlayabilirdiniz yani. Eski okulumdaki floresanların bir kısmı ebediyete göç etmişti, bazılarıysa yanıp sönerek cilveleşir gibi göz kırpıyordu bize.

Sınıfımın kapısına kadar isteksizce ayaklarımı sürüyerek -hatta sınıfa gitmemek için neredeyse Michael Jackson moonwalku yaparak- gelmiştim. Bu yeni sınıfıma girmeden önce, diz üstüme gelen gri renk okul eteğimi oflayıp puflayarak aşağı çekiştirdim ama fizik kanunları gereği kumaş uzayıp bacaklarımı örtmedi. Amcam ceza olarak bana bu kısa eteği almıştı ve elden bir şey gelmezdi. Ayak bileklerime kadar inen eski okul eteğimi daha şimdiden özlemiştim.

Hür kolejinin, hürlükten uzak kuralları gereği burada tesettür giyilemiyordu. Başörtümü de açmıştım okul yönetmeliği gereği. Başörtüsü takmaya çok yakın zamanda başlamış olsam da, çıkarmak beni çok üzmüştü. Tesettür giyime alışık olduğumdan şu an sudan çıkmış deniz kızı gibi hissediyordum.

Toz pembe, oldukça ince olduğundan altından sütyenimi belli eden nalet olası yeni okul gömleğime içimden saydırdıktan sonra sınıfımın kapısını açtım. İçeri girdim.

Yaklaşık yirmi kişilik sınıfımdaki tüm kafalar bana döndüğünde, çatık kaşlarım ve kısık gözlerim onların gözlerini hedef aldı. Ders on dakika kadar önce başladığından, top sakallı, gözlüklü, tıknaz fizikli, entel dantel öğretmenimiz kürsüde durduğu yerden başını bana çevirmişti.

Bir anda düzinelerce farklı insan sesi kulaklarımda çınlamaya başladı. Onlarca farklı duygu kalbimi ve beynimi istila etti. Neden mi? Çünkü ben bir telepat idim. Evet yanlış duymadınız. İnsanların düşündüklerini, söylemelerine gerek kalmadan duyabiliyorum. Hissettikleri her şeyi, kendim hissetmişçesine net hissedebiliyorum. Bu kulağa harika bir süper güç gibi gelse de inanın değil. Çünkü insanların sizin hakkınızdaki gerçek düşüncelerini öğrenince, inanın keşke bilmeseydim diyorsunuz çoğu zaman.