(22) Halı yıkamak

5.3K 333 55
                                    

Son olanlardan sonra herkese bir durgunluk gelmişti. İçimden ne kadar banane aq desemde dışımdan öyle diyemiyordum.

Cenaze evi gibiydi ev resmen. Ama tabikide bu olayların yaşanması annemin bana ve Muhittin'e iş buyurmayacağı anlamına gelmiyordu. Elimdeki fırçayı daha sert bastırırken Muhittin'in halıya atayım diye üstüme attığı çamaşır tozuyla çıldırmanın eşiğine gelmiştim.

Halı hâlâ kapkara, kipkirli dururken ben tertemiz olmuştum. Halıya bir gram çamaşır tozu gelmiyordu, hepsi bok var gibi benim üstüme geliyordu.

Muhittin'e baktığımda kafasına bandana gibi bağladığı annemin çiçekli yazmasıyla mahalle karıları gibi çirkefleşmiş bir şekilde hunharca halıya atayım diye bana toz atmaya devam ediyordu.

Elimdeki fırçayla koca kıçına sert bir şekilde vurdum.

"Ağğhh ne vuruyorsun kızım, burada iş yapıyor-"

Gözünü bana çevirince cümlesi yarım kalmıştı.  Çatık kaşlarını daha çok çatarak bana beni aşağılar şekilde bakıyordu.

"Mal mısın Aslı sen! Ne diye attığım bütün tozların altına girdin." 

Ona antilop yiyen fare görmüş gibi baktım. Bu çocuk bu genleri nereden aldı bilmiyordum ama iyi birinden almadığı kesindi.

"Muhittinim, canım, birtanem... Sen salak mısın yavrum. Hiç taklit yapıyor gibi de gözükmüyorsun."

Altına giydiği benim mici maus'lu en bol pijamamı giymiş çekiştiriyordu. Bana haral gibi olan pijamam ona tayt gibi olmuştu ve kıllı bacaklarıyla çok komik duruyordu. Üstündeki  yine benden aldığı tavşanlı pijama üstüm vardı. Onu nereden bulmuştu bilmiyorum ama Mal gibi gözüküyordu.

Hahahahah. (Kötü kadın kağkahası.)

"Kes kız senin kara yelloz! Ben buraya gezmeye geldim senin yüzünden iş yapıyorum. Akşama kadar yatıyorsun kahvaltıyı bile ben hazırladım."

Aaa şu meşhur kahvaltı demek. Yumurtayı tavaya kırıyorum diye halıya kırdığı kahvaltı. Başımı içeri uzattığımda annemin, anneannemin ve halamın mis gibi kahvaltı yaptığını gördüm. Biz de burada aç karnımıza, pijamalarımızla yumurtalı halıyı yıkıyorduk.

Şu hayattaki şansım Muhittin'in beyni gibiydi. Hiç olmadı...

Muhittin'in elindeki tozu aldım ve hepsini halıya boşalttım, elimdeki fırçayı da alıp iyice sürtelemeye başladım. Muhittin sonunda der gibi baktı ve sandalyeyi çekip oturdu. Dürüst çocuk vesselam. Gidip kahvaltı etmek yerine oraya oturmuş benim halıyı nasıl yıkadığımı çekiyordu.

"Evet enişte, bak karın olacak yelloz çok güzel iş yapıyor. Evin pis kalmaz éğegegegegegeg !"

Videoyu bitirip Cihan'a yolladı. Sonra bildirim gelince sırıtarak okumaya başladı. Ama okudukça yüzündeki sırıtış siliniyor yerini korku dolu bir surat ifadesi kaplıyordu. Hızla bir şeyler yazıp Cihan'a gönderdi ve yerinden kalkıp Elimdeki fırçayı hızla aldı.

"Git kız çelimsiz, şimdi düşüp bayılırsın git kahvaltını yap!"

Bana dedikleriyle şoka uğramıştım.

"Tamam be, iyi yıka!"

Arkamdan kısıkça söyleniyordu, sandalyedeki telefonunu alıp mesajlara baktığımda yüzümdeki sırıtmayı durduramadım. Çünkü aynen o videonun altında şöyle yazıyordu:

'O fırçayı alıp bir yerlerine sokmamı istemiyorsan Aslı'nın elindeki fırçayı al ve güzelime iş yaptırma! Hiç iyi şeyler olmaz :)'

Bitiş.



🧚‍♀️🦋

Mafya'ymış  |  YARI TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin