(34) Yeni Gelin

3.3K 175 119
                                    

Cihan ellerimi sıkıca tutarak arabadan inmeme yardımcı oldu. Koskocaman gelinlikle zar zor arabadan çıkarak önümüzdeki lüks, iki katlı dağ evine giriş yaptık. Dağ evi dediğime bakmayın; bizim şehirin ortasındaki evimiz bile bu kadar lüks değildi vesselam. Cihan elindeki arabanın anahtarıyla kapıları kilitledi ve bana yardım ederek evin-sarayın- kapısına gelmeme yardımcı oldu.

Ellerimi Cihan'ın koluna iyice dolayıp Cihan'a sırnaştım. Cihan muzip bir sırıtmayla kapıyı kapatıp beni kucağına aldı...

(BOŞUNA BEKLEMEYİN AGA, GÜNAHA GİREMEM BEN. HAYDİ DEVAM EDELİM GURBAN VEREĞNEE!)

1 GÜN SONRA

Cihan'la dağ evinin bahçesine oturmuş sohbetler ediyorduk. Yan tarafta Safiye diye bir kadın vardı ve bize balkonundan bağırıp 'Hele siz kimsiniz? Gelinde bir çay içelum!' diyerek bizi evine davet etti. İlk başta Cihan'la bir bakışma yaşadık ardından Cihan elimden tutarak kaldırdı ve üstümüze birşeyler alıp çıktık. Hava sıcaktı, hem de çok sıcaktı.

Karadenizli olduğunu düşündüğüm kadının evine gitmek için bahçenin büyük kapısını arkamızda bırakıp yürümeye başladık.

Bu arada,  nerede olduğumuzu sorduğunuzu duyar gibiyim; Osmaniye'deyiz.

(Yazarınızın memleketi.)

Ne kadar gezilecek yer çok olmasada zaten dağ evinde olduğumuz için sorun etmiyorduk. Sadece iki üç gün kafa dinlemek için durduğumuz bir yerdi. Buradan çıktıktan sonra Türkiye turu yapmak istiyorduk, bunun için Cihan'la çok heyecanlıydık. Cihan ne kadar 'İstediğin zaman yurtdışına tatil yapmaya gidebiliriz.' dese de ben kabul etmiyordum. Olm ben daha kendi ülkemi tanımıyorum, birde elin gavur ülkelerine mi gideyim düşüncesiyle her zaman mal gibi Cihan'ın teklifini reddetmiştim.

Ayağım taşa takılınca öne doğru tam düşüyordum ki Cihan belimden tutarak düşmemi engelledi. Seviyorum be adam, seviyoğruuum!

"Teşekkürler kocacığım."

Cihan yüzünü buruşturarak hafifçe sırıttı. O da beni seviyordu, ben biliyorum.

"Teşekkür etmene gerek yok bebeğim. Az kalsın elimden bir yıldız kayacaktı."

"Ya,ya! Yeriğm senin o ağazını!"

Ellerimi yüzüne atıp sıkarken ellerimi tutup yüzünden hafif bir şekilde çekti.

"Akşamı beklemeni tavsiye ediyorum, ziraa Safiye teyze merak edebilir."

Ne kadar o anlamda demesemde Cihan'ın çıkardığı anlamla yüzüm elma gibi kızarmıştı, hissediyordum. Koluna hafifçe vurarak kollarımı göğsümde bağlayıp yürümeye devam ettim. Arkamdan hızlıca gelip belimden tutarak beni havaya kaldırmasıyla çığlık atıp Cihan'ın kollarını tuttum.

"Evliliğimizin ilk gününde hangi akla hizmet Safiye teyzenin teklifini kabul ettik ya?"

"Ettik değil ettim, ben bir şey diyemeden sen elimden tutup kaldırdın."

"Yani geliyorum falan demedik değil mi?"

"Evet, demedik."

"O zaman boşver, eve gidelim."

"Saçmalama Cihan!"

"Saç malanmaz yavrum, hadi evimize gidelim."

Ne dersem diyeyim beni dinlemeyip geldiğimiz yöne beni kucağında götürmeye başladı, Safiye teyzecim; biraz bekleyebilirsin.

1 Saat Sonra

"Ee, sonra ne olmuş?"

Safiye teyze çayından bir yudum alarak konuşmaya devam etti, tabi höpürdettiğini unutmayalım.

Mafya'ymış  |  YARI TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin