Selam aşklarım,
Bölüme geçmeden önce saatini ve dakikanızı yazmayı unutmayın, iyi okumalar!
17.Bölüm: Kar Küresi.
*Bu kar küresine beni sevdiğin gibi bak, olur mu?*Bu, heyecandan uyuyamadığım kaçıncı gecenin bir yarısıydı bilmiyordum. No.1'e taşındığım ilk günden beri ne istediğimi, kendimi doğru dürüst tanımayan, duygularından bir haber alan birine dönmüştüm. Beynim ne kadar izin vermese de, kalbim izin veriyordu.
Ben yıllar önce kendimin gölgesiydim. Tek yaptığım şey kendimi gölge yapmak, karartmak istiyordum. Tek hedefim başarılı bir yazar olmaktı. Genç ve başarılı genç bir kitap yazarı...
Ben, çocukluğumdan beri kendimi böyle büyümüştüm hırs ve azimle... Tek hedefim kendi ayaklarımın üzerinde durabilmek ve kimseye muhtaç olmadan yaşamaktı. Hiçbir zaman aşlara inanmaz hatta böyle bir şeyin soyut olduğunu düşünür dururdum. Oysa öyle değilmiş, çok önyargılı davranmıştım. Aşk, ne kadar gözle görülebilen bir varlık olmasa da kalbimizde görebiliyor, hissedebiliyorduk. Ben buydum, biz buyduk...
Sonra... Sonra... Sonra... Ne kadar garip bir kelime bu, değil mi? Babama bir şey söylediğim de her zaman ilk kelimesi "Sonra" oldu. Sonra alırız, sonra yaparsın, sonra sorarsın, sonra konuşuruz, sonra derdini anlatırsın...
Ne aldım. Ne yaptım. Ne sordum. Ne konuştum. Ne derdimi anlattım. Hayatımı her zaman böyle yürüttüm. Her şeyi sonraya attım. Hep geçmişi düşündüm, hiç geleceği düşünmedim, hiç yürüyemedim, ilerleyemedim.
Benim için aslında her şey o daireye taşındığım da ve Arda'yla tanıştığım da gerçekleşmişti. Ben, ne kadar her şeye önyargılı davransam da o benim gelip önyargılarımı dağıttı, beni aşka inandırdı...
Benim kaybettiğim her şeyimi topladı ve bana geri getirdi...
Aşk, gerçekten bu muydu?
Gerçekten sevmek?
Onu, bir dakika görmek için her şeyini verebilmek miydi?
Neydi aşk, çok mu kalp kırıcıydı?
Çocuk Doktoru belki de benim kalbimin kırıcısı değil, benim kalbimin korucusuydu?
Büyük evde, istediğim her şey olduğunda ben sevgiyi bulamamıştım, küçücük sevgiyi bulmuştum. Belki de annem de bu evde bunları hissetmişti?
"Yemin ederim sana, bu zamana kadar bütün eğlence yerlerine gittim ama bu zamana kadar hiç bu kadar eğlenmemiştim." dedi Sinem kapıdan içeriye girerken.
"Bende hiç bu kadar eğlenmemiştim ama şu an topuklarımın altı acıyor." diye hüzünle Sinem'e baktım.
"Valla ya." dedi Sinem yüzünü buruşturarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAVETSİZ MİSAFİR
Teen FictionElif küçükken annesini bir trafik kazasında kaybeden genç bir kızdır. Takma ismi 'İyilik Meleği' dir. Elif, bir gün eski evine gitmek ister. Annesiyle o evde bir sürü anıları vardır. Orada durup yeni bir hayat ve yeni bir çevre kurmak ister. Ama tab...