Selam aşklarım, nasılsınız?
Bugün sizi bomba gibi bir bölümle baş başa bırakıyorum. İyi okumalar!
18.Bölüm: Seni Seviyorum.
*Şaka şaka.*Ne kadar kötü günler geçirdin, değil mi? Ne kadar çok ağladın, hatırlıyor musun? Ne kadar üzüldün, ne kadar titredi ellerin, hatırlamıyor musun? O küçücük bedeninle dünyalar kadar savaş verdin. Sen hep bir köşeye sığınıp, sessizce ağladın, sessizce bağırdın, sessizce titredin... Verdiğin o savaşlar... Senin o kadar güzel bir kalbin var ki, kimse duymasın istedin. Ne kadar sessizce ağlarsan ağla illa ki birisi senin sesini duymuştur, duyacak da... Senin ellerinden tutup "Hadi," deyip seni aydınlığa götürecek. Bu senin karanlıktan kurtulup, aydınlığa giden ilk adımın.
"Gerçekten mi?" diye sordu heyecanla Sinem.
"Evet." dedim gülümseyerek.
"Şaka gibi ya!" dedi inanamayarak. "Seni karanlıktan kurtulup, aydınlığa götüren ilk adımı!"
Sanki Arda bana elini uzatıp "Hadi" diyerek beni aydınlığa götürüyor gibiydi. Ben, kendim bile inanamasam da hep öyle oluyordu. Benim, savaşı kazanıp, kurtuluşa attığım ilk adımdı o eve geldiğim anda.
"Gerçekten," dedim anlamak ve anlamamak arasında gidip gelerek.
"Bak, demedi deme Arda sana âşık! Nokta!" İşaretparmağını yalayarak masaya sürttü.
"İğrençsin!" dedim yüzümü buruşturarak.
"Ben, ellerimi yıkayıp geliyorum." dedi Sinem ve tuvalete gitti. Sinem, ellerini yıkamaya gittiği sırada bende Arda'nın bana hediye ettiği kar küresine hayranlıkla bakıyordum. Onu, gittiğim her yere götürmeye başlamıştım, bugünden beri...
Bende şimdi Arda'ya hediye almam lazımdı. Size ne kadar ilkokuldaki çocuklar gibi hediyeleşmek geldiyse, Arda'ya bizi andıracak bir hediye almalıydım.
Sinem, yanıma gelip oturduğunda, telaşla karışık bir duyguyla ona döndüm.
"Sinem?" dedim sitemle.
"Efendim?"
"Ben, sence Arda'ya nasıl bir hediye almalıyım?" diye sordum telaşla.
"Hımm..." dedi Sinem. "Kritik bir soru sordun şu andan itibaren." Sinem düşünmeye çalışırken bende ona eşlik ederek düşünmeye başladım.
Aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Ne sevdiği hakkında hiçbir şey bilmiyordum.
"Aklıma gelmiyor ki!" dedim.
"Buldum!" dedi Sinem birdenbire. Öyle bir bağırışı vardı ki, yerimden sıçramıştım resmen.
"Ne buldun?" diye sordum.
"En güzel fotoğraflarından beyaz bir bardağa bastır, her o bardaktan kahve içerken seni görür." Yok, daha neler! Oldu olacak alyans alayım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAVETSİZ MİSAFİR
Teen FictionElif küçükken annesini bir trafik kazasında kaybeden genç bir kızdır. Takma ismi 'İyilik Meleği' dir. Elif, bir gün eski evine gitmek ister. Annesiyle o evde bir sürü anıları vardır. Orada durup yeni bir hayat ve yeni bir çevre kurmak ister. Ama tab...