5.Bölüm: Aşk dediğin.

238 144 17
                                    

Selam herkese, nasılsınız?

Bölüme geçmeden önce okuduğunuz saati yazarsanız çok mutlu olurum. Yukarıda paylaştığım video kitabımızın tanıtım videosu ona da göz atabilirsiniz. İyi okumalar^^^

 İyi okumalar^^^

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


5.Bölüm:Aşk dediğin.
*Ben burada her gün seni beklerim...*

Uyandığımda belim ve boynum ağrıyarak uyandım. Üzerime baktığım sırada bilgisayar üzerimden alınmış ve aynı zamanda da üzerimde örtü vardı. Üzerimdeki örtüyü kaldırdım, boynumu tutarak içeriye girdim. Sinem uyanmış kahvaltı hazırlıyordu. Beni gördüğümde gülümseyerek yanıma geldi.

"Günaydın canımın içi!" dedi neşeyle.

"Günaydın Sinem, hayırdır niye bu kadar mutlusun?" Daha boynumu tutuyor ve uykulu sesimle konuşmaya çalışıyorum. "Hayır, yanlış anlama yani, ben niye bu kadar neşeli değilim?"

"Dün gece bölüm yazmaktan uyuyamamışsın, bir de sandalyede iki büklüm uyumuşsun tabi ki de bu kadar mutsuz olmuşsun." Sarhoşlar gibi yürüyerek masanın üzerindeki bardağa su doldurdum ve yavaş yavaş onu içmeye başladım.

"O kadar yorgunum ki, herhalde bugün yayınevini açamayacağım." Dedim ayakta uyuyarak.

Sinem beni kolumdan tuttu ve odama kadar götürmeye başladı.

"Sen biraz daha uyu Elif'çiğim, olmazsa bugün açmazsın olur biter." Hiçbir şey söylemedim yatağıma yatıp gözlerimi kapattım.

---

Gözlerimi araladığımda loş bir ortamda uyandım. Yarı açık yarı kapalı odanın içinde aynadan kendimi görmeye çalışsam da bu biraz zorlu oldu. Önümü göremeyerek kapıdan dışarı ayağımı attım. Sinem koltukta oturmuş, kahvesini yudumlayarak televizyona bakıyordu.

"Sinem." dedim uykulu sesimle. Sinem bana baktı gülerek.

"Günaydın!"

"Günaydın." Daha kendime gelemedim. "Kaç saattir uyuyorum ben?"

"Yattığında saat dokuz buçuktu şimdi ise akşam yedi kaç saat oluyor?" Ben tam tamın dokuz buçuk saat uyumuşum. Belki sizin için az gelebilir ama benim için gerçekten çok fazlaydı ve benim yapılacak çok işim var! Yayınevi, bölüm yazma ve bunlar gibi bazıları...

"Niye beni kaldırmıyorsun Sinem ya!" Telaşla.

"Elif'çiğim ben seni kaç kere uyandırmaya çalıştım ama Nuh dedin peygamber demedim."

"Of ya!"

"Sen boş ver artık bak olan olmuş, geçti hem elinden bir şey gelmez. Otur da kahvaltı et diyeceğim ama saçma olur çünkü insanlar bu saatte yemek yiyor. En iyisi ben sana yemeklerden getireyim." Sinem mutfağa bana yemek hazırlamak için gitti. O yemek hazırlarken bende telefonumda beni kim aramış, mesaj atmış diye bakmaya başladım.

DAVETSİZ MİSAFİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin