Selam sevgili sevgililerim, nasılsınız?
Bölüme geçmeden önce yukarıdaki müziği açmayı unutmayın, iyi okumalar!
10.Bölüm: Dönsün dünya tersine.
"Umutlarımı geri versene."Arda'dan biraz uzaklaşmıştım. Deniz kenarına geldiğim de yerde duran taşlardan biraz alıp denize fırlattım.
"Bunu sen istedin Arda Bey." dedim, ben taşları atarken telefonum çalmaya başladı. Baktığım da arayan kişi Bora'ydı.
"Efendim Bora." diyerekten söze başladım.
"Elif neredesin?" diye sordu Bora tekdüze.
"Deniz kenarındayım." dedim kayanın üzerine oturarak.
"Seni oradan alsam da yemeğe götürsem olur mu?"
"Olur, tabii. Ama Sinem de gelecek değil mi?"
"Evet, evet o da gelecek."
"Peki, o zaman sen bana konum at bende oraya geleyim. Buluşalım olur mu?"
"Olur." dedi Bora sevindiği çoktan belliydi.
"Görüşürüz."
"Görüşürüz." Kapattıktan iki dakika sonra Bora restoranın konumunu atmıştı. Bir yandan aklım Arda'daydı acaba bir şey olmuş mudur ona? Yok ya ne olacak ona, yine kızlarla takılıyordur o. Telefonumdaki konumu açtıktan sonra arabaya binip konuma göre sürmeye başladım. Neyse ki arabayla beş dakika vardı. Beş dakika sonra dediklere restorana geldim. Arabayı park ettikten sonra içeriye girdim. Cam kenarındaki 6. Masaya oturdum. Bora ve Sinem'i beklemeye başladım. Kısa bir süre sonra geldiklerini gördüğüm de onlara el salladım.
Gülümseyerek Bora, "Çok geç kalmadık değil mi?"
Sinem yanıma, Bora da karşıma oturdu gülümseyerek Bora'ya baktım.
"Yok, bende yeni geldim zaten."
"O zaman çok güzel." dedi Bora gülümseyerek.
1 HAFTA SONRA
Sabah top oynayan çocukların sesleriyle uyandım. Kendimi bir anlığına cam kırılma sesiyle şoka girdim. Hızlıca yataktan kalkıp pencerenin önüne gittim. Kafamı pencereden aşağıya çıkardım.
"Ne oluyor orada?" diye bağırdım. Karşımda beş tane küçük erkek çocukları vardı.
"Kusura bakma abla." dedi içlerinden bir çocuk.
"Yok ablam, sorun yok." Çocuklar gülümseyerek tekrardan top oynamaya devam etti. Bende kafamı tekrardan içeriye soktum.
"Sorun yok." dedim kendi kendime. Derin nefesler alıp verdikten sonra yatağımı topladım. Telefonuma baktığım da Sinem'den mesaj gelmişti.
"Kuzum ne zaman uyanırsan giyin bizim eve gel. Kahvaltı edelim burada."
"Tamam, bir tanem." yazdım ve gönderdim.
Gardırobumu açıp oradan gri bir eşofman altı, üzerine de gri crop seçtim. Giyindikten sonra yüzüme sadece bir rimel sürdüm. Saçlarımı da taradıktan sonra evden çıktım. Bugün hava o kadar çok sıcaktı ki, arabaya bindiğim de arabanın içi alev gibi sımsıcak olmuştu. Arabanın klimasını açıp Sinem'lerin evine gittim.
---
"Hoş geldin!" dedi Sinem neşeyle.
"Hoş bulduk!" dedim gülümseyerek.
"Günaydın Elif." dedi Bora.
"Günaydın." dedim mesafeli bir şekilde Bora'ya karşı.
"Hadi geç." Üçümüz birlikte salondaki masaya geçtik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAVETSİZ MİSAFİR
أدب المراهقينElif küçükken annesini bir trafik kazasında kaybeden genç bir kızdır. Takma ismi 'İyilik Meleği' dir. Elif, bir gün eski evine gitmek ister. Annesiyle o evde bir sürü anıları vardır. Orada durup yeni bir hayat ve yeni bir çevre kurmak ister. Ama tab...