Elif küçükken annesini bir trafik kazasında kaybeden genç bir kızdır. Takma ismi 'İyilik Meleği' dir. Elif, bir gün eski evine gitmek ister. Annesiyle o evde bir sürü anıları vardır. Orada durup yeni bir hayat ve yeni bir çevre kurmak ister. Ama tab...
Yeni bölümle karşınızdayım. 26.Bölüm çok güzel bir sonla bitti. 27.Bölümden devam ediyoruz. İyi okumalar!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
27.Bölüm: Işık. *O gece bütün ışıklar söndü, sadece bizim ışıklarımız yandı.*
Arda'nın bana evlilik teklifinden sonra ilk uçakla Türkiye'ye gelmiştik. Yıllar sonra buranın havasını o kadar çok özlemiştim ki size anlatamam. İzmir, benim için bambaşka bir yerdi. Doğup, büyüdüğüm, acılarımın, mutluluğumun, aşkıma sahip olmuş şehirdi benim için. Uçaktan indikten sonra taksiye binip Karşıyaka'ya gittik. Evimize.
Taksiden indikten sonra şu anda saat 21.45'di. Arda valizlerimi aldıktan sonra apartmanımın önünde durduk.
"Hazır mısın?" diye sordu Arda gülümseyerek.
Heyecanla, "Hazırım," dedim.
İkimiz el ele tutuştuktan sonra sağ ayağımla apartmanın içine girdik. Asansörün tuşuna basıp 2'e bastım. Kendi katıma girdikten sonra cebimdeki anahtarla birlikte kapıyı açtım. Etrafıma bakındığım da hiçbir şey değişmemişti. Nasıl bıraktıysam öyle kalmıştı.
"Gir bakalım prenses," dedi Arda gülümseyerek. Ayakkabılarımı çıkartıp yavaş adımlarla içeriye girdim, Arda da arkamdan girdi. Ben girer girmez konfetiler bir anda patladı. O korkuyla büyük bir çığlık attım.
"EVİNE HOŞ GELDİN YAZAR ELİF!" diye herkes bağırdı. Etrafıma bakındığım da Sinem, Ceyhun, babam, Asuman Teyze herkes buradaydı.
Sevinçle ellerimle ağzımı kapattım. Arda'ya baktığında gülümseyerek bana bakıyordu.
Bana yaklaşıp, kulağıma, "Eve hoş geldin... Yazar Elif." dedi.
"Hoş bulduk, Çocuk Doktoru." dedim fısıldayarak.
Arda'yla birkaç saniyelik bakışmamızdan sonra geri babamlara döndüm. Babam bana ağlamalıklı gözlerle bakıyordu.
"Babam..." dedim ağlamaya yakın olan gözlerimle.
"Kızım..." Babama gidip kocaman sarıldım.
"Seni çok özledim baba." dedim dudağımı büzerek.
"Bende seni çok özledim kızım." dedi babam ağlayarak.
"A-aa! Tamam, canım bu kadar yeter." dedi Sinem ağlayarak. Bana doğru geldi ve kollarını benim için açtı, "Çok özledim seni," dedi.
Sinem'e de aynı sımsıkı sarıldım. "Bende seni çok özledim seni."
Sinem'den ayrılıp, Ceyhun'a sarıldım.
Ceyhun, "Yenge, iyi ki geldin. Eğer gelmeseydin Arda bizi öldürürdü." dedi.
"Neden?" diye sordum hâlâ sarılıyordum.
"Sen gittin diye. Şu üç yılı bizi zehir etti." dedi ardından sarılmayı bırakıp bana imalı bir sırıtışla, "Ayıptır söylemesi ama sana çok aşıktır kendisi."