Selam aşklar, nasılsınız?
Bölüme geçmeden önce aşağıdaki müziği açmayı unutmayın, iyi okumalar^^^
9.Bölüm: Kıskanmalar.
*Sen beni mi kıskanıyorsun?*
(10 YIL ÖNCE)
"Ne kadar şişmansın Elif."
"Sen ve yazar olmak. Bir kere senin Türkçen çok kötü. Nasıl bir yazar olacaksın?"
"Eğer bir gün olursan kesin 3 yaşındaki çocuklar için eğitim kitabı yazarsın."
"Yüzünde siyah noktalar var Elif, ne kadar iğrençsin."
"Neden tırnaklarını yiyorsun Elif, seni günlerdir aç mı bıraktılar?"
"Elif, biraz zayıfla gerçekten seninle aynı okulda okumaktan utanıyorum resmen."
"Annen kesin senden utandığı için seni bırakıp gitmiştir. Benimde senin gibi bir kızım olsa bende onu bırakıp giderdim. Annen haklıymış valla."
Ben Elif. On dört yaşındayım. Annemi yıllar önce trafik kazasında kaybettim. Yüzümdeki sivilcelerle, siyah noktalarla, tırnağımı yediğim ve içtiğim psikolojik ilaçlar yüzünden zayıflamam gereken yerde kilo alıyorum. Ve bu şekilde de insanlar tarafından dalga geçiliyorum. Küçüklüğümden beri hep yazar olmak istemişimdir. Bunu da öğretmenimle paylaştığım da benimle gurur duydu. Ama sınıf arkadaşlarım sırf Türkçem kötü diye beni yazarlığa uygun bulmuyorlar. Hatta annemin bile bu yüzden beni bırakıp gittiklerini söylüyorlar. Annem bana baktığın da hep, "Gözlerin ışık saçıyor." derdi, şimdiyse o ışık saçan gözlerim öfke, nefret ve özlem saçıyor. Bu zamanıma kadar babamdan başka kimse tarafından güzel söz duymadım. Beni hep zayıf noktamla vuruyorlar, beni annemle vuruyorlardı.
"Arkadaşını niye kızlar tuvaletinde dövdün Elif?" Bu da beni her zaman destekleyen öğretmenim. Yeri geldiğinde çok katı, yeri geldiğin de iyilik meleği oluyordu. Bana hep iyi tarafını gösterdi. Beni annemden eksik etmedi hiç...
"Hocam beni her zaman annemle vuruyorlar. Her zaman zayıf noktamı dile getiriyorlar." dedim ağlayarak.
"Seni çok iyi anlıyorum güzelim. Bazen sevdiklerimiz yanımızda olamayabilirler. Senin yaşadıklarını onlar yaşasalardı onlar çoktan ölmüştü ama sen dimdik hayattasın. Ya annesi babası ölmüş, terk edilen arkadaşların var. Senin en azından her zaman baba şefkatiyle yaklaşan bir baba var, ama onların yok. Senin içtiğin ilaçları içmiyorlar. Senin içtiğin ilaçların bazı insanların midesini bulandırır, bayıltır, zayıflatır veya şişmanlatır. Senin yaşadıklarını herkes yaşasaydı kaldıramazlardı ama sen kaldırdın Elif. Sen hayatımda gördüğüm çok güçlü bir kızsın."
Dertleşecek birisini arıyordum öğretmenime sarıldım.
Anne şefkatine ihtiyacım vardı öğretmenime sarıldım.
Arkadaş lazımdım öğretmenimle gezdim.
Ben babama söylemekten çekindiğim her şeyi öğretmenime anlattım. Her durumumu öğretmenime söyledim ve beraber bir yol aradık.
Ama bir şeyler ters gitti. Sivilcelerim kalmadı, siyah noktalarım kendiliğinden gitmeye başladı, zayıflamaya başladım, saçlarımın arasındaki kepekler gitti. Şu ömrüme kadar hiçbir şeye inanmazdım fakat ben buydum ben Elif Yıldız'dım ve Elif Yıldız hep yıldız olarak parlayacaktı...
(Günümüz)
(10 Haziran 2023)
Ağlamaktan gözlerim helak olmuş bir şekilde elimde hiçbir zaman içmediğim Burak'ın getirmiş olduğu şaraptan vardı. Koltuğa oturmuş elimi de çeneme koymuş bir şekilde ağlamaktan kızaran gözlerimle dışarıda yağan yağmura bakıyordum. Neden böyle bir yalanı söylediğini anlamaya çalışıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAVETSİZ MİSAFİR
Fiksi RemajaElif küçükken annesini bir trafik kazasında kaybeden genç bir kızdır. Takma ismi 'İyilik Meleği' dir. Elif, bir gün eski evine gitmek ister. Annesiyle o evde bir sürü anıları vardır. Orada durup yeni bir hayat ve yeni bir çevre kurmak ister. Ama tab...