18.Bölüm

20 13 0
                                    

Selamm
Günaydın herkeze. Ben sabah ve geceleri yazdığım için siz ne zaman okuyosanız onu diyorum sayın 😊😊

İyi okumalar.

Gözlerimi açtığımda Ahmet karşımda uyuyordu. Birbirimize hala sarılmış şekildeydik. Ahmetin uyuyan yüzüne baktım bir süre sonra yanağına bir öpücük kondurarak "Aşkım hadi uyan artık" Ahmet beni duymuyordu bile, hiç tepki vermeden uyumaya devam ediyordu. Biraz daha yaklaşarak kulağına eğilmiştim. "Aşkım eyer uyanmazsan seni öperim hemde yanağından değil dudağından" Ahmet sadece kafasını oynamıştı. "O zaman saçını dağatırım." Ahmet hiçbir tepki vermedi. "İyi sen bilirsin saçını dagatmakla başlıyım." Saçlarına dokunarak sağlı sollu elimi oynatmaya başladım. Ahmet benim üstüme geçerek "sen ilk dediğin şeyi neden yapmıyorsun ikincisine daha gelmemiştik ki." Ahmet üstümde bana bakıyordu. "Birincisi senin yararına ama ikincisi zararınaydı. Hem sen niye kalkmıyosun?" Ahmete bir anne bakışı atmıştım. Eğilerek "senin beni öpmeyi bekledim de olmadı." Çok beklersin bakışı atmıştım.
"Diyorum ki ben mi yapsam." Eğilerek bana yaklaşıyordu. "Aşkım sabah sabah lütfen ." Ahmetin yaklaşması durmuştu. Ağzını büzerek "bunun sabahı akşamı mı var aşkımı öpmek istiyorum. Bir kerecik" eliyle küçük diye göstermişti bu haline bile aşık oldum ya ben buna nasıl naz yapıyım şimdi. 🙊🙊
"Sen niye kendini bana durmadan aşık ettiriyorsun yakında kafayı yersem şaşırma senin aşkındandır."
Uyarıcı şekilde konuşsamda Ahmet bunu evet olarak algılamıştı. Bana doğru yaklaşarak dudağımdan öptü.
Hala üstümdeydi ve ben altında hamur gibi ezildim diyebilirim.
Dudaklarımız birbirinden ayrıldığında "Aşkım pestilim çıktı pestilim!" Bana kahkaha atmıştı.
Çok komikti sanki ama nasılda güzel gülüyor off eridim.
"Yaa aşkım bana büyü felan mı yaptın her hareketine aşık oluyorum." Ahmet bana baka kaldı. "Nerden anladın benim sana büyü yaptığımı." Bana bir süre ciddi ciddi baktı bende ona bakıyordum. Sonrasında bana ve bu halime güldü ay pardon anırdı resmen Ankarada ki insan bile duyardı. Kafamı yana çevirerek tirip attım. Üstümde Ahmet olunca ellerimi birleştiremiyordum.  "Ay sen tirip mi attın birdaha öpiyim mi gönlünü alıyım." Dik dik Ahmete baktım.
"İstemez gardaş sağol" Angaralı olasım geldi gene.
"Aynen biz de zaten aynı askerden arkadaşız." Ahmet sinirlenmişti hdjdjd ohh canıma değsin.
"Aşkımm" Ahmete bakıyordum. "Aşkııımmm" birdaha çağırmıştım.
Cevap vermeyince sinirle dudağını ısırdım. "Ahh aşkım napıyosun yaa insan öper ısırmaz." Dgjsjsj
Oh olsun İnşallah fazla ısırmamışımdır.
Ahmetin dudağına elimi götürerek "fazla acıdımı?" Elimle dudağına bakıyordum.
"Acıdı biraz öpte geçsin." Tek kaşımı kaldırarak Ahmete baktım.
"Aşkım sapık olmaya felan mı başladın herşeye öp felan diyosun"
Şüpheli bakışlar attım. Sonrasında yaklaşarak dudağını öptüm. O da bana karşılık veriyordu. Ayağa kalkarak aşağıya indik. Annem Ahmetin burda kaldığını bilmiyordu.
"Oğlum sen ne zaman geldin." Ahmet bana bakarak niye söylemedin dedi. Ama göz konuşmasıyla. "Yeni gelmişti anne bende odama götürmüştüm öyle ee anne sen ne yapıyorsun?" Annemin ve evin hali karışıktı.
"Kızım ben yurtdışına gidiyorum. Abinin işleri ilerlemesi için yardım edeceğim. Ahmet oğlum seni görmem iyi oldu. Damlanın yanında kalırmısın yalnız kalmasın korkuyo"
Ahmet kafasını sallayarak "tabiki yanında olurum." Annem beni ve Ahmeti öperek çıktı. Hiçbir hizmetli bugün yoktu çünkü hafta sonları izinli oluyorlardı.Ahmet bana pis pis bakıyordu.
Ahmete dönerek "sakın aklındaki şeyi yapma bak kötü olur Ahmet!" Ahmet beni kucağına alarak havuza atladı.
"Yaaa Ahmett off çok soğuk" Ahmete kızarak kollarımı suya vuruyordum. Sudan titreyerek çıktım. Odama giderek kapıyı kapattım. Ahmet içeriye bodoslama girerek beni kucağına aldı ve küvete koydu sıcaksu doldurdu. Üstümdeki geceliği çıkartarak iç çamaşırlarımla kalmıştım. Köpük heryerimi kapatıyordu. Ahmet yavaşça yanıma gelerek "Bende girebilirmiyim?" Gözlerimi büyüterek "Hayır " dedim.
Beni dinlemeden üstündekileri çıkartıp girdi. Yanıma oturdu. Vicutlarimiz birbirine temas etmiyordu. Köpüğü Ahmetin burnuna sürerek ona dil uzatmıştım.
O da benim kafamı içeriye sokmuştu.
"Ama bu haksızlık ben sadece burnunu yaptım."  Âğazım su olmuştu. Köpük yemiş olabilirim. Ağzımda acı bir tat vardı. Yüzümü buruşturdum. Ahmetin yanına gelerek ben de onu soktum. Böylece ödeşmiş olduk. Eglendikten sonra çıkarak bornozumuzu giydik.
Ahmete babamın elbiselerinden vererek giyinmesini sağladım. Giydiğinde çok yakışmıştı. Ona sarılarak "hala kıyafetleri babam kokuyo" sarılmayı bırakarak "hadi yemek yapalım." Mutfağa gittik.
Dolaptan domates,biber,soğan alarak bırakana koyup yıkadım. Sonra makarna eriştesini çıkarıp haşlamaya başladım. Ahmete döndüm bana bakıyordu. "Hoşuna mı gitti." Ona doğru yürüdüm. "Evet çok güzel yemek yapıyorsun. Evimizde de yaptığın günleri görürüz inşallah." Tek kaşımı kaldırarak "Ya sen evlilik hayalleri mi kuruyorsun" saçını dağıtarak konuştum. Geri çekilerek "kuruyoruz tabi ki , sen kurmuyomusun yoksa?" Gülerek "sana bıraktım o işleri" haşlanmış olan makarnaya baktım. Sos yapmak için domatesleri elime aldım. Ahmete dönerek "çekirdek de getiriyimmi iyi gider. Aşkım yardım edecekmisin?" Ahmet yanıma gelerek domatesleri doğradı. Sosu yaptıktan sonra Ahmet kolumun altından beni kaldırarak oturttu. Önüme geçerek beni kucağına aldı. Boynuna sarılarak , bacaklarımla tutundum. Burnunu burnuna değdirdi.Dudağumdan öperek  yere bırakaraktı yeğimizi yedik.

Bölüm sonu

Bölümnasıldı?

Sizce Ahmetle Damla  yakışıyorlar mı ?

Allaha emanet olun bay bay

Yıldızlara BakarakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin