29.Bölüm

9 3 8
                                    

Sizinde sinirlendiğinizi anlayabiliyorum. Bende aynı  durumdayım.

Damlanın aklından geçenler şunlardı;
"Madem seviyo niye canımı yakıyor."

"Aşk acı verici mi? Acı veriyorsa insanlar neden aşık olmak istiyo?"

"Tatlı ile tuzlu birleşirse tuz tatlıyı ele alır ki. Tatlı olmasının anlamı kalmaz.
Tatlı:güzel
Tuzlu:kötü
İkisi yan yana gelmemesi lazım."

"Beni seviyosa neden sevdiğinin cani yanarken gözlerinin içine bakıp yarasını deşmek için çaba harcıyor?"

"Beni gerçekten sevmişmiydi?"
Aklımdaki sorular bunların kat ve kat daha fazlasıydı.

Hadi başlayalım. (Sakın ağlamayın Damla da üzülür yoksa) şşss duymasın. ;)

Bayılmışım. Ayıldığımda Ali abinin kucağındaydım. Etrafımda polisler vardı. Ne olduğunu anlamamıştım. Nerdeydim ben. Merakla "bir suç mu işledim? Niye etrafımdasınız?"

Bu duruma gülüşlerdi. Ayağa kalkıp doğruldum. Ali abi "Ahmetle konuşuyordun. Sonra kucağıma bayıldın." Şimdi anlamıştım.
Kahkaha atmıştım. Gerçekten korkarak bana bakıyolardı.

"Ahmet nerde gitti mi?" Etrafıma baktım. Yoktu. Bir adım attım. Sonra ayaklarım yürümek istemedi. Güçsüz kalmışlardı. Yere yığıldım.
Oturarak sırtımı arabaya yasladım.
Ali abi yanıma geldi. Birşey söyliyememişti.

Kafama vurmaya başladım. "Benim yüzümden! Benim yüzümden babam öldü!" Bağrıyordum. Etraftakiler bana deli diyebilirdi. Ben haykırarak bağırmak istiyordum. Devam ettim.

"İçime attım. Hep içime attım. Güçlü olmaya çalıştım. Olmadı. Babaa benim yüzümden öldün. Kolyem boğazımda takılı ama baba ,yetmiyo.
Ben kendi ailemi mahvediyorum. Sana zarar verdiğim gibi çevreme de zarar veriyorum. Babaa ben çok kötü birisi oluyorum. Senin meleğin olamıyorum." Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.

Yanıma birisi geldi ve bana sarılmıştı.
Kim olduğuna baktım. Annemdi. Sımsıkı sarılmıştı. Beni rahatsız ediyordu. Geriye çekildim. Ayaklarımı yerde sürmüştüm.

"Sarılma!" Belki en acı kelimemdi. Ama nedenini bende bilmiyordum.
Elimi kafama vuruyordum. "Ölmek istiyorum ölmek istiyorum!" Herkezin bana baktığını hissettim.

Ambulans gelmişti. Ben hastaneye yatmak istemiyordum. Kimsenin bana dokunmasını istemiyordum.
Sağlık ekibi bana yaklaşmıştı.

"Yaklaşmayın! Yerde sürünerek geri gittim. Elim kulağımdaydı. Annemin ağlama sesini duymak istemiyordum.
Yanıma birisi gelmişti. Sakince bana yaklaştığını gördüm. Sora kafamı kaldırdım. Ahmetti!

Yavaşça diz çöktü. Elimi kulağımdan aşağı indirdi. Yanaklarıma elini koydu ve gözyaşlarımı sildi. "Özür dilerim. Sen çok iyi birisin. Sen benim yıldızımsın. Sen kötü olamazsın. Sakinleş ben yanındayım. Birdaha senin canını yalmayacağım özür dilerim. Beni affet." Ağlayarak konuşmuştu.

"Gerçekten mi? Pişmanmısın? Beni seviyormusun?" Ahmet kafasını sallamıştı. Alnını alnıma koydu. "Sana kriz yaşattığım için özür dilerim. Birdaha böyle bir salaklık yapmıyacağım. Sen temiz kalplisin."
Bunları duymak benim için çok güzeldi.

Tebessüm etmiştim. Haftalar sonra ilk kez gülmüştüm. Ve anladım ki "yarayı açan yarayı kapatmasını bilirmiş."
Ahmet beni kucağına aldı. Ambulansa taşıdı. Yattım ve serum taktılar sakinleştirici verdiler. Biraz uyumuştum. İlacın etkisi vardı.
Uykum çok derin ve ağır bastırıyordu.
Durmadan uyuyasım geliyordu.
Derin bir uykuya daldım. 😴😴

❌❌❌❌❌bölüm sonu❌❌❌❌❌

Nasıl buldunuz?

Ağlayanlar butonu👉 🔘

Sizce Ahmet haklı mı?

Damlayı seviyormusunuz? (Hikayedeki Damlayı) 🙊 diyerini de olabilir belirtin yeter. 😊😘

Sonra burda görüşürüz. Beklemede kalın. Hoşçakalın.
🖐🖐

Yıldızlara BakarakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin