27.Bölüm

10 5 17
                                    

Selam bu bölüme sözlerimle başlayacağım.

"Herkezin ailesi vardır. Benim ailem arkadaşlarım olmuştu. Benim ailem kan bağı ile olanların dışında can bağıyla olanlardı."

"Belki beni sevmiyorlardır" diye düşündüğüm zaman beni tek seven ailem olmuştu.

Diyeceğim bu hikayeyi okurken en azından birşeyler çıkarmanız. Ders almanız. Ailenize kızıyorsanız yada sizi sevmediklerini düşünüyorsanız gelip benim kitabımı okyabilirsiniz.
ÇÜNKÜ ONLAR SİZİ SEVİYOR❤❤

Babanızın değerini bilin. Hayatınızda hiç babanıza sarılmadıysanız babanıza sarılın.

İyi okumalar. Ballı çöreklerim.😋😋

Silah sesini duymuştum. Ses bizim evden giliyordu. Koşarak dış kapıyı açtırdım. Evin kapısının zilini çaldım. Kimse açmayınca ali abi ile birlikte eve gidik. Koşarak solana gittim.

"Ahmett!" Gözlerime inanamıyordum.
Ahmetle Rukiye bizim eve gelmişlerdi. Rukiye yerde vurulmuş şekilde yatıyordu.

Elinde silahlı bir şekilde duran Batuhanı görmüştüm. Silahı anneme birde Ahmete tutuyordu.

"Bırak o silahı!" Evin ortasında bağırmıştım. Herkez bana bakmıştı.
Batu bana silahı doğrulttu.
"Prensesimiz de gelmiş. Hoş gelmiş. Ben de seni bekliyordum. Çok yavaşsın."  

Çok sinirlenmiştim. Gözlerim doldu titremeye başladım. Sinirlenince ne yaptığımı bilmiyordum. Ahmete kardeşinin önünde diz çökmüş ağlıyordu. Sinirle ayağa kalktı.

"Sen ne yaptığını zannediyorsun p*c "
Ahmet batu ya doğru yürüdü. Batu silahı vardı elinde ona doğrulttu.
"Çık lan geri sıkarım bak kafana!" Ahmet geri gitti Rukiyeye baktı ağlamaya devam etti.

Bizim eve gelmelerinin sebebi benim mesajlarıma cevap vermememdi. Kafamı dinlediğim için telefon sesiz deydi. Bu yüzden merak etmişler.
Abim evde yoktu. Annem vardı. Ama o da şok olmuşdu. Öyleyce duruyordu.

"Yeter tamam mı yeter!" Sinir seviyelerim yükselmişti.  Yavaş yavaş kendimi kaybediyordum.

"Yeter! Madem benim çevreme zarar verecektin neden yanıma gelip arkadaş oldun. Neden! Neden hayatımı mahvetme için çabalıyorsun. Elimde bir mutluluk yok zaten niye yapıyorsun. Ben sana ne yaptım?" Evin içinde avazım çıktığı kadar bağrıyordum.

Belki bir kriz daha geçirebilirdim. Birine zarar verebilirdim.
Yutkundum.
"Niye yalan söyledin. Silahı bıraktım dedin. Benimde babam öldü dedin. Sana inandım ben , yaşananları unuttum geride bıraktım. Niye elinde silah var." Ağlamaya başlamıştım.

Batu elindeki silahı bana doğu tutarken anneme yöneltti ve sıktı.
Sıkması ile sıçradım. Ali abi polisi ve ambulansı aramıştı. Polis geldi. Batu kaçmaya başladı.

Ben ellerimi kulaklarıma götürerek annemin yanına gittim. Baktığımda karnından kan akıyordu. Elimi karnına götürdüm. Elime kan bulaşmıştı. Elim titriyordu ve ben annemin kanına bakıyordum.

Vicudum buz kesildi.

"Anne ölme anne bırakma beni babam gibi yapma bırakma beni."
Annemi uyandırmaya çalışıyordum.
Uyanmıyordu. Ambulans gelmişti. Eve girdiler. Ben geri çekilerek ellerimi kulağıma götürmüştüm. Ağlıyordum.

Kendime gelerek annemin yanında hastaneye gittim. Ameliyata almışlardı.  Annemi ve Rukiyeyi.

Koltukta oturup bekledim. Beynim bomboştu. Ali abi yanıma gelmişti.
"Damla şahsı yakaladık. Göz altına alındı." Kafamı salladım. Ve annemden ve Rukiye den gelen haberi bekledim.

Belki en can sıkıcı beklemeydi bu , hiç rahatça koltuğa oturamadığın bi bekleme. Kim geliyor geciyo diye dört gözle etrafa baktığın.
En acı beklemeydi.

Doktor çıkmıştı. Ahmetle ikimiz ayağa kalktık doktora baktık.
Doktor "Songül yıldız in yanını kim?" Ben doktora bakarak "benim" dedim.
Doktor "songul hanımın ameliyatı iyi geçti kurşun iç organlara zarar vermemiş. Hayatı tehlikesi yok. Geçmiş olsun."

Rahatlamıştım. Annemi kaybedeceğimden çok korkmuştum. Neyseki olmadı.

Ahmet "Peki kardeşim onun durumu nedir?  " doktor kafasını öne eğmişti.
"Ameliyat devam ediyor. Durumu kritik diyorlar. Fazla bilgim yok. Ameliyat bitince size bilgi verirler" dedi ve gitti.

Ahmet üzülmüştü. Gözyaşlarımı silerek yanına gittim. "Çıkacak merak etme! Sağ salim eve gideceğiz." Ahmet yıkılmıştı. Onun durumunu anlayabiliyordum.

Ahmet bana dönerek "niye onla konuştun niye arkadaş oldun? Herşeyin sebebi sensin! Senin yüzünden başımıza gelmeyen kalmadı. Ne nalet insansın sen. Senin yüzünden kardeşim içerde can çekişiyor. Herşeye sen sebep oluyorsun."

Söyledikleri çok canımı yaktı. Hep kendimi ben suçlarken biri beni suçlamıştı. O da Ahmetti. Yanından kalkarak bekleyen Ali abiye "abime haber ver. Annemin yanına gelsin. Beni merak etmesinler. Ulaşamazlarsa sorun etmeyin.  Telefonumu kapatacağım." Ali abi kafasını salladı. Bede hastaneden çıktım. Eve gittim.

Nereye gideceğim bilmiyordum ama ölmek istediğim kesindi. Sonuçta oksijen israfından başka birşey olamazdım.

Bavulumu alıp elbisemi koydum. Bütün kartları alarak dışarı çıktım. Taksi ile bildiğim uzak bir otele gittim.
Orada kalmak bana iyi geleceğini zannetmiyorum. Kendimi ateşe atamazdım.

Odaya geçip biraz dinlendim. Bazen diyordum kendime " bir gün kimse seni sevmezse ne yapacaksın" diye ama cevabını hiç bulamamıştım.

Düşünüyorum da gökyüzü olmadan yıldızlar olurmu diye. Ama Oluru yoktu. Ben artık yoktum.
   BİTMİŞTİ. HER ŞEY BİTMİŞTİ!!

              Bölüm sonu

Üzülenler 👉
(Biri de ben)

Batu kim? Damladan ne istiyor? Tahminleri alayım.

Ahmetin dedikleri doğrumu? Damla gerçekten herkeze zarar mı?

Damla ne yapacak?

(Biraz tahmin yapalım.) Haydi iyi günler. 😙😙


Yıldızlara BakarakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin