IŞIK...

-1-

İyi Okumalar...

Eli sol göğsümün üzerinde dolaşırken, nefes alış verişim daha da hızlanıyordu. Bu adam neler yapıyordu böyle! İzin vermemeliydim. Hemen beni bırakmalıydı. Yoksa işin sonu kötü bitecekti.. Ben nasıl izin verebiliyordum bu yaptıklarına.. Eli diğer göğsüme geçti. Orada da biraz oyalandıktan sonra daha aşağılara gitti. Başımı sert göğsüne yasladım. Sağ belimi sıkıca sarmışken, sol eli en mahrem bölgemdeydi. Yumuşak dokunuşları beni benden alıyordu sanki.. Allah'ım! Artık bacaklarım taşımıyordu beni.. Arkamdan beni tutuyor olmasaydı belki de çoktan yeri boylamıştım. Kalçalarımda hissettiğim baskı daha da büyürken, organı daha da sertleşirken, benim kalbimde aynı oranda hızla atıyordu. Ölüm buydu galiba... Nefesin sıklaşıyor, göz bebeklerin büyüyor gibi, arkaya gidiyor, siyah bir perde iniyor. Ve biranda bütün bedenini büyük bir zevk dalgası alıyor. Her yerin uyuşuyor.. Bacakların ciddi anlamda seni taşımıyor ve titriyor. Kendini kasıyorsun. Ve bunlar sadece birkaç saniyede gerçekleşiyor. Sonra derin soluklarla kendini sakinleştirmeye çalışıyorsun!.. Ve onun kollarında dinlenmek vücudun gibi kalbini de rahatlatıyor.. Çünkü o sevdiğin adam.. Yıllardır sadece sana ait olmasını istediğin adam.. Platonik aşık olduğun adam.. İlkim olan adam..

Nefesimiz düzene girdiğinde arkamdan çıkıyor. Ayakta dinlenmek ilk kez böyle güzel.. Önüme geçip dudaklarıma sert bir öpücük bırakıyor. Ayrılmak istediğinde saçlarını tutuyorum. Onu daha çok kendime bastırıyorum. Çünkü onu istiyorum.. Tekrar istiyorum. Bana yaşattığı bu zevki tekrar tüm bedenimde istiyorum.. Çünkü onu seviyorum. Onu her şeyiyle, her haliyle seviyorum..

Eli kalçalarıma gidiyor. Diğer elini de yanına getirip beni kaldırdı. Bacaklarımı hızla beline doladım. Kollarımı boynuna dolayıp dudaklarını içtim. O inanılmaz tadı doya doya içtim. Kim bilir bir daha ne zaman görecektim onu.. Belki de göremeyecektim. Bu yüzdendi bütün çabam.. Takıntıydı belki bu yaptığım, saplantılı bir sapık gibi... Ama sırf ondan bir çocuğum olsun diye, kaç aydır uğraşıyordum. İşte sonunda buradaydı. Yanımda, yatağımda, içimde.. En derinimde.. Ne ara olduğunu bilmediğim bu olay beni tekrar zevkin doruklarına taşıyordu. İçimde hızını daha da arttırırken.. Nefesim kesiliyordu. Nasıl oluyordu da içimdeyken bile sertleşebiliyordu...

Duvarda sadece iniltilerimizin sesi yankılanırken, sevdiğim adam son kez girdi içime.. Şiddetli bir şekilde içime boşalırken bende bıraktım kendimi.. Bu gece üçüncüyü bu.. Ve daha birçok kez olacaktı.. O bu gece sadece bana ait olacaktı.

Tekrar dinlenmeye durmuşken üzerine çıktım. Karnını üzerine oturup elimle göğsünü okşadım. Göğsünde tek bir tüy yoktu. Ayrıca çok sertti. Kasları bile beni tahrik etmeye yetiyordu. Gülümseyerek ellerini göğüslerime getirdi. Sertti. İstediğim gibi.. İki göğsümü de birden sıktı. Acıyla karışık bir zevkle inledim.

"Sıra bende.." diyerek üzerinde hafifçe kıpırdadım.

Benim gibi inledi o da.. Elimi karın kaslarından çekip yanlara koydum. Kendimi aşağı itip karın kaslarını yaladım. Yavaşça aşağılara indim. En sonunda organına geldiğimde, yine sert ve şişmiş olduğunu fark ettim. Eskiden midemi bulandıran şey şuan kanımı kaynatıyordu. Sert organını hızla ağzıma aldım. O an derin bir inleme duydum. Dilim, dudaklarım ve dişlerim işin içine girince Pars daha hızlı nefes alıp vermeye başladı. Bende daha hızlı yapmaya başladım. Dilim ve dişlerim onu deli ederken, o saçlarımı tutmuş ve kafamı ileri geri hareket ettiriyordu. Pars sarsılmaya başlarken ağzımı çekip onu içime aldım. Biraz daha ileri geri yapınca Pars öncekilere göre daha sert bir boşalma yaşadı. Biraz sonra bende rahatlayınca, göğsüne uzandım.

Hayatımda 'Asla yapmam!' dediğim şeyleri yapıyordum. Bunlar için ne kadar uğraşmıştım. Fazla video izlemiştim. Midem bulansa da sevdiğim adam için yapmıştım. Ne için? Sırf sevdiğim adamdan bebeğim olsun diye..

"Doymuyorsun!.."

"Sen doyuyor musun?"

"İşte, işin tuhafı sana doyamıyorum.."

Gülümsedim. Nefes nefese konuşması yorgun bedenimi canlandırıyordu. Tekrar istiyordum. Kalın sesi beni benden alıyordu.

"Tekrar yapalım mı?"

"Allah'ım sen nasıl bir kızsın? Bak ilk kez biriyle birlikte oluyorsun. Acı çekersin sabah.. Ayrıca vajinana zarar verirsin.."

"Umurumda değil!" diyerek onu kendime çektim.

Koca bir kahkaha atıp "Sen uslanmaz yaramaz bir kızsın!" dedi. Bende gülümseyip dudaklarını öptüm..

O benimdi, bu gece benim.. Bende onun.. Bu gece ve başka gecelerde sadece onun!..

Eli yanağımı tutmuştu. Dudakları dudaklarımı yiyordu sanki.. Fakat sakindi. Diğerleri gibi sert değil. Hafif geri çekilip sadece dudaklarımı birkaç milim ayırdım.

"Yoruldun mu?"

"Hayır sadece şimdikinin yavaş olmasını istiyorum" dedi. Gülümsedim. İmkansızdı ama aşkla öpüyordu sanki.. Belki de ben öyle hissetmek istiyordum.

Bacaklarımı daha da açıp, ona daha rahat bir yer sundum. Fakat biraz sonra bacaklarım ağırınca beline doladım. Bacaklarımla biraz daha çektim onu kendime.. Nasıl olduysa biranda içimi doldurdu. İkimizde güldük buna.. Sonra dudakları boynumu buldu. Boynuma ıslak öpücüklerini bırakırken yavaşça gidip geliyordu içimde.. Bana ayrı bir zevk veriyordu bu.. Tam zirveye ulaştım derken bırakıyordu hareketlerini ve beni daha da heyecanlandırıyordu. En az on beş dakika böyle devam etti. En son isyan bayrağını çekince hızlandı hareketleri. İstediğim gibi sert, hızlı..

Gece belki de altı kere birlikte olmuştuk. Yaptığım günahtı biliyorum ama ben bu adama yakışır bir kadın değildim. Onun eşi olabilecek potansiyelde değildim.. Beni yanında asla gezdirmezdi bu adam. Mecburdum ben buna.. Evet ondan bir çocuğum olacaktı belki de.. Ama o bunu asla bilmeyecekti. Gerekirse başkasıyla evlenirdim ama genç bir mafyaya asla 'Senin bir çocuğun var..' demezdim.. Diyemezdim zaten..

Tabii Allah bilir. Belki de olmayacaktı çocuğum. Ve belki de onunla bir daha asla karşılaşmayacaktım. Ama ondan başka kimse dokunmayacaktı bana.. Gerekirse yalnız ölürdüm yine de ondan başkasını yar etmezdim kendime.. Onundum ben.. Sadece onun...