-8-

43K 830 17
                                    

İyi okumalar..


Kafeteryaya indiğimde ne Işık'ı gördüm ne de Pars denen adamı. Korkuyla çakıldım olduğum yerde.. Benim minik annem nerdeydi acaba? O adam ona bir şey yaptı mı ki! Zaten Egemen'e sinirliydim. Birde o adam kuzumu götürmüş olabilir.. Of Işık gördün mü bak başına açtığın olayları!

Gözlerim biraz daha gezdirdim fakat kimseyi göremedim. Sinirle soluyup arkamı döndüm ve Egemen'in odasına çıktım. Evet sinirliyim ama adam haklı. Hiç sevmez o içeride hastası varken aniden birinin içeri girmesini. Hele ki hastası dışında bir olaysa! Ama benim kuzum da önemli.. Kim bilir şimdi nerededir! O adamın yanındaysa eğer, o adam ona nasıl davranıyordur acaba!? Ya kötü bir şey yapıyorsa? Yok canım yapmaz! O öyle bir adam değil! Yani Işık'ın anlatmasına göre değil!

Egemen'in odasına geldiğimde derin bir nefes aldım. Kapıya vurup seslenmesini bekledim. Biraz sonra içeri girmem için direktif verdiğinde gülümseyerek girdim içeri. Beni görünce kaşlarını çattı. Yerim senin o kaşlarını ben!

"Egemen bey?"

Cevap vermeyip önündeki dosyalarla ilgilenmeye devam etti. Bende ona doğru ilerleyip arkasına geçtim. Kollarımı boynuna dolayıp boynuna sert bir öpücük bıraktım. Pek etkilenmişe benzemiyordu o yüzden yüzümü boynuna gömüp yumuşak yumuşak emmeye başladım. Biraz sonra kendimi Egemen'in kucağında buldum. Ah o dudakları yok mu?! Sert bir şekilde öpüşürken zorla ayrıldım ondan..

"Özür dilerim"

"Önemli değil sevgilim.. Derdini biliyordum. Bir sorun yoktur inşallah.."

"Açıkçası var.. Işık yok!"

"Nasıl yok?"

"Büyük bir ihtimalle o adamla gitti."

"Bırak sevgilim, o kendini koruyabilir. Eğer bir sorun olursa bizi arar biliyorsun"

"Biliyorum, ne zaman biter işin?"

"Bu gece nöbetçiyim unuttun mu?"

"Ah doğru ya! Peki nasılsın? Daha iyi misin?"

"Evet güzelim, sen nasılsın?"

"İyiyim aşkım, istersen bu gece seninle kalabilirim"

Cilveli sesime karşı derin bir iç çekti. Sonra kafasını göğsüme gömüp derin nefesler almaya başladı. Serin nefesi tenime değdikçe bir tuhaf oluyorum. İçim eriyor sanki!

"Bu işin sonu diğerleri gibi olmaz ama sevgilim. Kaç yıl oldu dayanamıyorum artık!"

"Ben sana diyeceğimi dedim sevgilim. Gerisi sana kalmış!"

"En kısa zamanda hayatım. Dikkatli ol!"

"Egemen!"

Ağzımdan kaçan inilti onu benden uzaklaştırdı. Beni ayağa kaldırıp elime dosyaları tutuşturdu. Ben şaşkınlıkla ona bakarken o saçarlımı düzeltmiş masanın karşısına postalamıştı. O sırada popoma şaplakta atmıştı. Ben tam ağzımı açacakken içeri birileri girdi. Gözlerim şaşkınlıkla büyürken o bana göz kırpıp bir şeyler dedi. Tek anladığım 'Bunları Fırat beye götür!' demesi olmuştu!.

Dışarı çıkıp derin bir nefes aldım. Kurtarıcım benim. Yine rezil olmaktan kurtarmıştı beni.. Sevgilim ya.. Ay aman neyse şunları götüreyim bari. Onaylanmış ve imzalanmış belgelerdi bunlar. Ve anladığım kadarıyla önemli belgelerdi. Hızla doktor Fırat'ın odasına koştum. Kapıya vurup içeri girdim. Elimdekileri verip çıktım odadan. Acile gidip gelen hastalarla ilgilenmeye başladım.

IŞIK...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin