-15-

30.3K 617 36
                                    

İyi okumalar...


Ferhat Göçer- Kızım..


Kuaförün önüne geldiğimde Şebnem'i dükkanın iç tarafından dışarı bakarken buldum. Yine ve yine harika görünüyordu. O açıkta kalan omzunu morartmak için nelerimi vermezdim şimdi! Aslında şöyle birkaç ay kadar beklersem iyi olacaktı. Hem zevki daha iyi tadacaktım hem de sevdiğim kadın nefesimin yettiği yere adar yanımda olacaktı...

Arabadan inip kuaförün kapısına ilerledim. Beni görünce derin bir nefes aldı. Hızla arkası dönüp bir şeyler söyledi sonra kapıya yürüdü hızlıca. Niyeydi ki bu telaş?

"Aşkım iyi misin?"

Kapıdan çıkar çıkmaz bana koşmuş ve bu cümleyi kurmuştu. İyi olmamam için bir sebep mi vardı ki!?

"İyiyim tabii ki, canımın içi neyin var?"

"Bilmiyorum ama içimde bir sıkıntı var. Korkuyorum.."

"Neyden?"

"Bilmiyorum Egemen!"

Daha fazla üstüne gitmedim. Sıkıca sardım belini, sonra saçlarını okşadım. Benden ayrılırken gözleri doluydu. Neyi vardı bu kızın! Kim sıkmıştı canını!?

Alnını öpüp elini tuttum. Arabanın yanına gidince kapıyı açtım ve Şebnem'in binmesini bekledim. Yüzü asıktı ama eminim mutlu olacaktı.. Gülümseyerek baktım ona, o da kemerini takınca bana baktı ve gülümsedi. Kapıyı kapatıp yerime geçtim bende. Böylece sonsuzluğa adım atacağımız mekana doğru yola çıktık..

*

Düğün mekanına geldiğimizde ortam şimdilik sakindi. Gelin odasının önünde damat ve eniştem duruyordu. Yanlarına gidip Şebnem'i içeri yolladım. Eniştem planı biliyordu ve tabii ki damat adayımız Enes'te.. Plan hakkında konuşurken içerden Şebnem çıktı. Bana doğru gelip elimi tuttu.

"Lavaboya gitmem lazım, sanırım midemi üşüttüm."

"Tamam gel götüreyim seni.."

Kafasını sallayınca birlikte lavaboya gittik. Müge'ye desem de çiçek atma törenini erken yapsa.. Çünkü Şebnem hastayken ayakta bile zor dururdu.

Şebnem lavaboya girince kapıda bodyguard gibi beklemeye başladım. Yalnız baya havalı bir duruşmuş bu sevdim!.. Biraz sonra içerden gelen seslere dayanmayıp biraz uzaklaştım kapıdan.. Ne çok konuşuyor bu kadınlar!..

"Kız resmen adamın üstüne atladım. Tabii isteyerek olmadı. Bir kız var, hemşire yani.. Adı neydi?... Hah Aylin. O yönlendirdi beni. Bende kocam sanıp atladım üstüne. Hayır yani işin tuhafı ben üçüncü kata çıkacaktım. O durdu beni yok işte odasını taşıdı falan dedi. Bende dedim öyle olsa derdi bana ama hadi hayırlısı.. İşte sonra olanlar da bunlar.. Yerin dibine girsem ancaydı yani. Hayır adam evli olacak falan karısı duysa gebertir beni –ki haklıda yani. Bende olsam aynısını yaparım. Sonra adam anlayışlı çıktıda önemli değil falan dedi. Tabii bende rezil olduğumla kaldım.."

İçerden gelen kahkahalarla bende güldüm. Umarım Şebnem duymamıştır. Yoksa bende kolay kurtulamazdım elinden..

*

İlk dans, nikah, dini nikah, eğlence ve en sonunda çiçek atma töreni.. Resmen sıkıntıdan patlayacaktım. Bir daha kendi düğünümden başkasının düğününe gelmeyi düşünmüyorum!.. Bu ne ya bütün kadınlar kalksın oynasınlar. Sonra bangır bangır müzik.. Yok yok ben bir nikahla da evlenirim de Şebnem evlenmez... Olsun onun için değer be!..

IŞIK...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin