İyi okumalar...
Eller kalçada, gözler birbirine kilitli.. Aşk dolu, sevgi dolu.. Dudaklar birbirine yaklaşıyor yavaşça, sürtünüyor birbirine, gözler kısılıyor zevkten, geri çekiliyor adam, gözlerini açıyor, bakıyor sevdiği kadının kapanmış gözlerine. Hızlı nefes alışverişlerini dinliyor, yaklaşıp alnını öpüyor sevgiyle...
Aynı böyleydik işte.. Evet bardaydık fakat yavaş bir şakırda slow motion.. Sevdiğim kadın kollarım arasında her şeyiyle bana teslim.. Alnı omzumda nefesi tenime değiyor... Güzel bir an, güzel bir kare..
**
İnsan sevdiği insanı kolay kolay bırakamazdı. Nasıl bıraksın ki! Hele ki bizim gibi yıllarca birlikte olduktan sonra. Bu adam benim nefesimdi. Onca şeyden sonra kalbimdi! Dünyamdı! Öyle küçük şeylerle ona kırılmazdım. Sinirlenmezdim. Fakat Aylin konusu bambaşkaydı!.. O pis kaşar sevgilime bırak dokunmayı herhangi bir söz söylerse elimden kurtulamazdı. Bu saatten sonra! Bu yüzük bu parmağa girmişti.. O altın halka artık buradaydı. Aylin de ancak avucunu yalasın!
"Şebnem?"
Kafamı sevgilimin omzundan kaldırıp Işık'a baktım. Eli Pars'ın elindeydi ve mutluydu. Onun mutluluğu hoşuma gidiyordu. Kim kardeşinin mutluluğuna sevinmezdi ki!..
"Efendim canım?"
"Biz çıkıyoruz, benim biraz midem ağırdı da.. Size iyi eğlenceler.."
"Tamam canım kendine dikkat et.."
Onlara el sallayıp uğurladıktan sonra Egemen ve ben bir saat kadar daha dans ettik.. Sonra da ayrıldık bardan.. Sahilde yürümek ikimize de iyi gelecekti belki de...
-7. Bölüm-
Pars.. Güçlü erkeğim benim.. O mafya kılıklı adamın altından çıkacak olan yumuşak, nazik, pırlanta gibi adamı nerden bilebilirdim ki.. Öyle tatlıydı, öyle sevimliydi ki.. Yaptığı sürprizler, aldığı hediyeler.. Sırf mutlu olayım diye getirdiği çeşitli çiçekler.. Sevgilim, tek gerçeğim.. İlk ve son aşkım.. Onu elimden almalarına alsa izin vermeyecektim.. Vermezdim de zaten!
O gece hemen hemen her şeyi anlatmıştım. Onu üç yıldır sevdiğimi, ilk gördüğü anı, aklımdan çıkmayışını ve eğer o olmazsa olmayacağımı, ilkimin o olmasını.. Çocuk konusu dışında her şeyi..
Tuhaf olan onun da bu iş için kapıma gelmiş olması.. Bir hafta önce o arabada konuşurken aklından geçen planı, zorla da olsa beni yanında tutacağını.. Koca adamım ne de güzel şeyler planlamış oysa..
Şimdi ise televizyonun karşısında el ele oturuyorduk. Onunda düşündüğü şeyler vardı benim gibi.. Mesela ben Eylül'ü düşünüyordum. Benim yüzümden ihmal ediyordu onu, ayrıca kızın doğumu da yaklaştı. Abisinin yanında olmasını isteyeceğini biliyorum. Ama bencillik yapıp ona git diyemiyorum.
"Işık?"
"Efendim?" Güzel gözleri kanlanmıştı sanki. Uykusu vardı belli ki.. "Hadi yatalım, bu halde araba kullanma, sabah buradan gidersin işe?" Gülümseyerek baktı bana sevdiğim adam. "İyi ki varsın.." Ne demeli bundan sonra? Bu söz beni mest ederken ne diyebilirdim ki..
Elini tutup kalktım, sonra onu da kaldırdım. Birlikte odaya geçtik. O sadece iç çamaşırıyla kalırken ben ince bir pijamayla yatağa girmiştim. Kusura bakmasın bu konuda da bencilim. Hem ben ısıtırım onu!..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIK...
RomanceSadece bebek sahibi olmak istedi. Sevdiği adamı yatağına alabilmek için çok uğraştı. Ve en sonunda başardı.. Çok uğraştı fakat istediğini aldı. Peki.. Pars çocuğunu öğrendiğinde neler yapacaktı. Işık'ı yanına alacak mıydı? Yoksa onu çocuğundan ayır...