İyi okumalar...
Bir şey fark ettim de, Egemen yokken buralar çok sıkıcı oluyor. Eğer burada olsaydı en azından öğle aralarında onun yanına giderdim. Akşamları zaten beraberiz. Şimdi öğle arasında canım bir şeyde çekmiyor. O kim bilir ne yiyor orada? Kimlerle birlikte? Ben burada onu düşünürken o da beni düşünüyor mu acaba?
Bu düşünceler benim kafamı yer böyle –ki zaten üç gündür yiyor. İnsanın aklından hiç mi çıkmaz biri ya! Sürekli onu düşünüyorum. Evet akşam arıyor konuşuyoruz ama nereye kadar. Kokusunu içime çekemeden, evine gittiğimde beni kucaklaması olmadan..
O gün benimle yaptığı konuşma beni çok derinden etkiledi galiba. Birde üstüne bu seminer olunca.. Gerçekten hayatta olmasa ben yapamam!
"Şebnem hanım, başhekim sizi çağırıyor."
Kafamı çevirip yanımda beliren hemşireye baktım. Başhekim beni neden çağırır ki? "Tamam" diyerek ayağa kalktım. Öğle aramı da zehir ettiler gördün mü!
Asansör dolu olduğu için merdivenlere yöneldim. Sağ olsun Münevver Bey fazla ciddi bir beyefendidir. İkinci sınıfta dersimize girerdi. Haftada bir kere.. Biraz insanlıktan bahseder biraz ders verirdi. Birazcıkta hastalara nasıl davranmamız gerektiğini söylerdi. Ne cins adamdı ya..
Odasının kapısına geldiğimde, ben daha kapıyı açmadan kapı açıldı. İçeriden Aylin'in hemşiresi olduğu doktor çıktı. Bu aklımda birkaç tilkinin dolaşmasına sebep olurken yavaşça içeri girdim. Aylin masum bir kedi yavrusu gibi koltukların birine oturmuş Münevver Beye bir şeyler anlatıyordu. "..- sonra bu hale geldim işte.."
Münevver Bey bana bakıp gözlerini tekrar elindeki fotoğraflara indirdi. "Bunların yalan olmadığını nereden anlayacağım?"
"Hastane kayıtları var!"
"Tuvalette kamera yok?"
"Tuvaletten ben çıkarken nasıl çıktım görünüyor."
"Aylin ben rol yapmadığını nerden bilebilirim? Madem Şebnem'i suçlayacaksın o zaman elinde kanıtlı şeylerle gel! Şimdi lütfen çıkar mısın?"
Aylin bana bakıp gözlerini kıstı. Ardından gözleri nişan yüzüğümün olduğu parmağıma gitti. Elimi hemen arkama sakladım. Nazar değdirir bu lanet kadın!
Aylin yanımdan geçip gidince Münevver Bey gözleriyle otur işareti yaptı. Hemen geçip oturdum Aylin'in oturduğu koltuğun karşısındaki koltuğa.. "Doğru mu bunlar?" Önüme ittiği fotoğraflara baktım. Evet yalan söyleyebilirim ama sözüm var Egemen'e. Asla yalan söylemeyeceğim diye. "Evet" dedim bende el mahkum..
"Niye böyle bir şey yaptın?"
"Çünkü..." Ne demeli şimdi? Sevdiğim adamı elimden almak gibi saçma sapan konuşuyordu. Patlattım bir tane mi? "Çünkü ileri geri konuştu. Saçma sapan boş şeyler dedi. Bende sinirlerime hakim olamadım."
Münevver Bey gözlüklerinin üstünden baktı bana.. "Emin misin?"
"Tabii ki eminim!"
"Ne gibi boş konuşmalar bunlar?"
"Özel!"
"Şebnem! Egemen ile senin daha ne kadar özelin olabilir hastane içinde?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIK...
RomanceSadece bebek sahibi olmak istedi. Sevdiği adamı yatağına alabilmek için çok uğraştı. Ve en sonunda başardı.. Çok uğraştı fakat istediğini aldı. Peki.. Pars çocuğunu öğrendiğinde neler yapacaktı. Işık'ı yanına alacak mıydı? Yoksa onu çocuğundan ayır...