-11-

37.1K 821 25
                                    

İyi okumalar...

Buray-Sen sevda mısın? 



Bütün gece Pars ile sevişmek bünyemi yormuştu. Adam sarhoşken bile dur durak bilmiyor. Ayrıca çok da güzel verdi cezamı. Bırak ayağa kalkmayı, yatakta bacağımı oynatsam kasıklarıma inanılmaz sızılar giriyor. Pars bey gecenin köründe gelsin, ağzıma sıçsın, sonra uyusun, sabah olsun, defolsun gitsin! Var mı böyle adalet! Ayrıca ben ne olacağım. Ayağa kalkamayan ben! Okula gidemeyen derslerden geri kalan da ben! Belli ki bu yılı bitiremeyecek olan da ben! Ah Allah'ım sen yardım et!..

Adam anlamıyor ki onun için canımı dahi verebileceğimi.. Salak desek salak değil! Gözlerime bakmıyor da, baksa anlayacak! Aptal işte! Boşuna demiyorum ya!

Yataktan hafif doğrulup bacağımı atmaya çalıştım. Fakat pek becerebildiğimi söyleyemem.. Hiç abartmıyorum, kendimi oynatamıyorum. Aptal ya! Niye yaktı ki canımı bu kadar! Sanki çok kötü bir şey yaptım ona..

"Aptal!" diye çığlık ata ata banyoya geçtim. Bacak aramdaki kan korkmama neden oluyordu. Fakat onun nasıl olduğunu da biliyordum. Yaparken zevk alıyorsun da, sonrası sorun işte..

Banyoda on dakikalık işi yarım saatte bitirip çıktım. Bacağımı kaldırabilsem abdest de alacağım ama nerde!

Banyodan çıkıp iki kat aşağı inip mutfağa geçtim. Kendime kahvaltı hazırlayıp bir güzel yedim. O aptal adam da gitsin şirkette kahve içsin!

"Nasılsın?"

"Tövbe Yarabbi!"

Arkama dönüp karşımdaki adam baktım. İyi insan lafının üstüne gelirmiş. İşe gitmedi mi bu ya!

"Niye gülümsüyorsun?"

"Hiç, iyiyim. Sen nasılsın?"

"Sana ne!"

Kaşlarımı çatıp baktım ona! Ya ben burada acı çekiyorum ama, iyi davranılmayı hak etmiyor muyum?

"Tamam" diyerek önüme döndüm. Son lokmamı da ağzıma atıp tabağı elime aldım. Tabağı tezgaha koyup dolaptan peyniri çıkarıp bir dilim koydum tabağa. Sonra çaydanlıktaki son çayı da koyup tekrar masaya döndüm. Gözüm Pars'a kaydığında bana değişik baktığını gördüm. Ben senin o gözlerini yerim olum!

"Niye öyle bakıyorsun?"

"Nasıl bakıyorum?"

"Değişik.."

"Yo alakası yok!"

"Peki"

Pars kalkıp mutfaktan çıktı. Ne yapacağını merak etsem de gitmedim peşinden. Kulak kesildim ama gitmedim. Ses gelmedi tabii o da ayrı..

Tabakları toplayıp makineye yerleştirdim. Ay içim sıkıldı. Ben sevmem ki evi işi yapmayı. Yemek yapmak neyse de, temizlik hiç bana göre değil..

"Işık!"

Pars mı o?!

"E-efendim?"

"Bir gel!"

Elimdekileri hızla bırakıp içeri geçtim. Pars koltukta oturmuş elindeki dergiye bakıyordu. Geldiğimi fark etmiş olacak ki kafasını kaldırıp baktı bana. Ay gözlerini yiyim senin adam!

IŞIK...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin