-3-

55.9K 1.2K 68
                                    

İyi okumalar



Sabah uyandığımda karnımda inanılmaz bir ağrı vardı. Hızla kalktım yataktan. Hayır umarım kan görmem yoksa vallaha ölürüm kahrımdan. Hızla banyoya girdim. İç çamaşırımı indirip baktığımda bir şey yoktu. Sonra sert bir ağrıyla ne olduğunu anladım. Sadece gaz sıkışması sorun yok..

Neredeyse on dakika geçmişti ki anca işim bitmişti. Hızla üzerimi düzeltip ellerimi yıkadım. Ardından dişlerimi fırçalayıp çıktım banyodan. Duş alsam iyi olurdu. Neyse ilk önce kahvaltı, saat ikide laboratuar dersim vardı. Onun için çabuk olmam gerekiyordu. Hızlı hızlı mutfağa gittim. Kahvaltılık bir şeyler hazırladım. Çabucak yiyip odaya girdim. Siyah taytımı giyip, üzerine beyaz iç gösteren bir tişört giydim. Altındaki siyah sutyenim görünüyordum. Ve bu kendimi seksi hissetmemi sağlıyordu. Gülümseyerek çantamı hazırladım. Sonra çıktım evden. Fakülteye gitmeden Şebnem'e uğramam gerekiyordu. Dün çok konuşsak da özledim aşkımı.. Tek varlığımdı belki de.. Kardeşimdi o benim. Canımdı...

Otobüsle ilk Şebnem'in evine gittim. Aşkım hayatım evden yeni çıkıyordu. Hemen yanına gidip koluna sarıldım. Korkuyla sarıldı bana..

"Aşkım nasılsın?"

"İyi bir tanem sen?"

"İyi, dün birlikteydik hayırdır?"

"Özledim kızım, hastayım sana!"

"Sus be, rahatsız!"

"Hastayım kızım sana, deli oluyorum! Anlasana!"

"Sus be, millet yanlış anlayacak!"

"Tamam tamam hadi gidelim, fakültede ayrılırız."

"Tamam da sen neden her gün böyle çift tarife yapıyorsun!"

"Sana değer sevgilim"

"Tövbe Yarabbi!"

İkimizde kahkaha atarak bindik otobüse. Eğlenceli bir yolculuktan sonra fakülteye ulaştık. O kendi bölümüne giderken bende ecza fakültesine doğru gittim. Aşkım bebeğimin günü iyi geçer umarım..

Biraz daha ilerledikten sonra siyah bir Jeep oldukça ileride durdu. İçinden hamile bir kadın ve o çıktı. Allah'ım eylül ve Pars buradaydı. Okulumda! Ne işleri vardı burada!? Hey doğru ya Eylül! Eylül burada okuyordu. Hızla küçük çam ağacının arkasına saklandım. Tabii beni ne kadar saklayabilirse! Onlar içeri girdikten sonra bir banka oturdum. Dersime beş dakika vardı. İçeri girmek zorundaydım. Ama ya görürse beni. Vallaha öldürür!.. Tamam derse birazcık geç kalabilirim. Ya da kalamam! Son senem ve eğer kazanamazsam yerim ayvayı. Anneannem öldürür beni!.. Arkadaş iki ucu boklu değneğin ortasında duruyordum resmen!

Üç dakika sonra mecburen girdim içeriye. Tamam sakinim görmeyecek beni tabii ki!.. O büyük bir ihtimalle dekanın odasındadır. Ben aşağı kata ineceğim. Sorun yok yani..Koşarak girdim içeriye. Merdivenlere yürüyüp aşağı indim. Bitti. Bu kadardı işte! Artık dersime girebilirim. Hem de zamanında..

Kapıdan içeri adımlarımı sakince attım. Ne gerek var millete heyecanımı hissettirmeye. Arkamdan hoca girince adımlarımı hızlandırmak zorunda kaldım. Uzun sıra sıra masaların en arkada olanına oturdum. Hoca dersin konusunu anlatıp tek tek herkesin yanına geldi. Benim yanıma da gelip yapmam gerekenlerin üstünden geçip masasına oturdu ve bize talimat verdi. Herkes dikkatle yapıyordu işini.. Bugün tehlikeli bir madde yoktu elimizde tabii. Ama buradaki tek birinin hatası hepimizin canına mal olabilirdi. Allah'ım tehlikeli sularda yüzüyorum...

IŞIK...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin