|Keyifliii okumalarrr|
Söylemiştim. 15 yaşımdan beri söyleyemediğim şeyi söylemiştim. Annemin ne tepki vereceğini bilmiyordum. Kötü bir şey der diye korkuyordum. Çünkü annem çok sert bir kadındı.
Annemin hâlâ bir şey demesini bekliyordum. Ama bana bir şey demiyordu. Yüz ifadesini seçemiyordum. En sonunda dudakları aralandı, sonra tekrar kapandı. Ardından sinirli bir şekilde.
"Hangi şerefsiz kalbini kırdı?" sesi sertti. Bana bir şey demek yerine kalbimi kıran kişiyi sormuştu.
"Hiç tahmin edemeyeceğin biri." kafamı yere eğdim. Morelim bozulmuştu. Annemin tepkisinin ne olduğunu tam olarak çözememiştim.
"O kafanı kaldır mattheo! Utanma. Bunda utanacak bir şey yok." kafamı kaldırdım. Bana doğru ilerlemeye başlamıştı. Annem bana kollarını açtı.
"Gel buraya." kafamı kendine doğru çekip göğsüne bastırdı. Güzel hissediyordum. Böyle bir tepki beklemiyordum.
"Neden en başında söylemedin?" annem bana sarılırken konuşmaya devam etti.
"Elizabeth ile beraber olmamı istiyordunuz. Ve vereceğin tepkiden korkuyordum." daha sıkı sarıldı.
"Eğer söyleseydin sence Elizabeth konusunu açar mıydım oğlum?"
"Bilmem açar mıydın?"
"Açmazdım tabii ki ayrıca vereceğim tepkiden neden korktun? Sen benim oğlumsun. Her zaman destek olacağımı bilmelisin." anneme ben de bu sefer sıkı sıkı sarıldım. Annemle böyle olmak huzur vermişti.
"Şimdi söyle bakalım kim kalbini kırd-" hemen cevap verdim çünkü düşünürsem hiç cevap veremezdim.
"Aaron." annem geriye çekildi.
"Aaron?" kaşlarını çattı. Sanırım kimden bahsettiğimi anlamamıştı.
"Aaron dream." diye tekrar ettim.
"Aaron dream? O seni hiç sevmez ki zaten. Bencil ve ukalanın teki boşver onu." kafamı iki yana salladım.
"İlk o beni öptü." annemin yüz ifadesi bir anda garip bir ifadeye dönüşmüştü. Şaşkın bir ifadeydi bu..
"Aaron? Seni öptü. Seni?" kafamı evet anlamında salladım.
"evet beni."
"o zaman bu geri zekâlı neden yıllarca senden nefret ediyormuş gibi davrandı? Ya da senin kalbini öptükten sonra neden kırdı?" aslında annem mantıklı bir şey soruyordu. Neden bunu yapıyordu?
"Ben de ondan nefret ediyorum diyedir belki?" Annem kafama vurdu.
"Nefret etsen dört gündür böyle karalara bağlamazdın mattheo." işte gerçek Mabel Morrow buydu. Sert ve nokta atışı yapan.
"Sence bu hafta çok mu kötü şeyler yaptım anne?" gözlerimin içine baktı.
"Elizabeth ile partnerliğini bitirdiğin konusunda biraz haklısın ama unutma ki ne senin ne de onu birbirinizden başka şansı var. Arkadaş olmak istemiyorsan bile kazanmak istiyorsanız birlikte çalışmak zorundasınız. Aaron konusunda ise, o konuya karışamam sen doğru olanı yapmalısın." Elizabeth kendini affettirmek için elinden geleni yapmıştı ama sözleri.. Beni gerçekten kırmıştı. Annem haklıydı onunla arkadaş olmak istemesem bile kaymaya devam etmeliydim çünkü kazanmak istiyordum.
Aaron hakkında ne yapacağım meçhuldü. Kafam asla karışık değildi ama bir şeyler yerine tam oturmamıştı. Soru işaretlerim vardı.
Aaron dream benim için ne ifade ediyordu?
Siz
Yarın aynı saatte pistte ol. Kazanmak için kaymaya devam etmeliyiz.
