MEDYA:Bölümün sonunda
Aaron DREAM'in anlatımıyla
Kapalı bir kutunun içerisinde büyüyen bir bedendim ben. Bir ruhum vardı fakat ruhum sadece başarıdan ibaretti. Benim bedenimdeki ruhum bana ait değildi sanki.
Ruhum, ben başarılı olunca kendini öne çıkarıyor ama bedenim buna reaksiyon gösteriyordu. Ben bu muydum? Benim ruhum ne idi?
Başı boş gezen, hayata hiç bir katkısı olmayan birinin tekiydim belkide? Beni tanıyan yüzlerce insan vardı. Ben o insanlara göre neyim? Onların gözünde aaron dream kim?
Veya kendi gözümden aaron dream kim?..
Aaron dream; başarılı olmak için kendini bin bir türlü zorluklara atmış ve hırs için kendini parçalamış biriydi.
Hayır.
Aaron dream bu değildi...
Aaron dream;sadece aaron dreamdi.
Şatafatlı bir lakaba gerek yoktu. Ben aaron dream'dim ve öylede kalacaktım.
Başarım ile konuşulmak her ne kadar gururumu okşasada ben aaron dream'dim.
Max'i ve buzu seven, Mattheo'nun gözlerinde kaybolmak isteyen aaron'dum sadece.
Benim eşcinsel olmam aaron olmamı engellemiyordu.
Ben her zaman aaron'dum. İnsanların ağızlarında ne gevelediği umurumda değildi.Ben Mattheo'yu doyasıya öpmek, rahatça sevgimi belli etmek isteyen AARON'dum.
Gözlerimi mattheo'ya sabitledim. Küçücük arabanın içerisinde oturmuş her bir uzuvuma dokunuyordu.
Sıcak nefesi, bugün yaşadıklarımı unutturmaya yetiyordu.
Ben onun için önceden, hırslı, sadece kendini düşünen bir piçmişim aslında.
Ama o yıllarca içimde kopan fırtınaların sebebini ve onun her adımını izleyip aslında ondan içten içe hoşlanmamı bilmiyordu ki?
Ben de bilmiyordum...
Mattheo benim için sadece bir rakipti. Her adımını izliyordum fakat bunu rakibim olduğu için yaptığımı sanıyordum.
Yıllar önce ergenliğimin verdiği dürtü ve korkuyla ondan duygusal anlamda hoşlandığımı anlmıştım.
O ise her zaman bana düşmandı.
Ya da bana düşman olmak zorunda olduğu için öyleydi?
onunla güzel anılar yaşamama,
Benim tek bir adımım yetmişti.Peki ya bundan sonra yaşayamazsak?
***
"Tebrik ederim." Olimpiyatlardan tam 2 hafta sonra tekrar piste dönmüştüm çünkü girmek istediğim yarışmalar vardı. Olivia ile mi katılırdım yoksa tek başıma mı katılırdım bilmiyorum ama buz serüvenim daha sona ermemişti.
Kafamı kaldırdım bir haftadır görmediğim en son olimpiyatlarda bana gülümseyen kızı gördüm.
Elizabeth.
Ona ne kadar iğneleyici davransam da yine benim dibimde bitiyordu.
"Elizabeth." Derin bir nefes aldım ve verdim.
"Eden ve seni ifşa edip üçüncülükten alınmanızı sağlamam ve üstüne üstlük eden'ın doping kullanmasını ortaya çıkarmama rağmen, sen hâlâ bana selam verip benimle konuşma gereğinde mi bulunuyorsun?" Kafamı acınası bir tavırla salladım.