MEDYA BÖLÜMÜN SONUNDA..
Dream'in en uzun bölümü ile karşınızdayımmmmm
Umarım finali beğenirsiniz...
Umarım onlara güzel veda ederiz...
Umarım beklediğimize değmiştir...Aaron ve Mattheo'nun burada hikayesi bitmek üzere ama onları hayallerinde yaşatacak bir sürü okurum var...
Çok uzatmadan final bölümümüze geçelimmm
KEYIFLI OKUMALAAAARRR⭐️
22. Bölümden flashback
~7 ocak 2031~
Mattheo bugün sade ve resmi giyinmişti. Aslında böyle giyinmek pek tarzı değildi ama önemli bir işi olduğu için böyle giyinmek zorunda kalmıştı.
Nostaljik bir yere benzeyen bu binaya adımını attı. Alacağı tepkiden korkuyordu. Saygısızlık etmek istemiyordu.
Elindeki çiçeklere baktı ve kokladı. Ardından sağlam bir adım daha atıp kapıdan tam anlamıyla içeri girdi. Girdiği yer onu ürkütmüştü. Sanki bütün hayatı film şeridi gibi gözünün önünden geçmişti. Bu yer onu korkutuyordu ama aynı zamanda içinin kıpır kıpır olmasını sağlıyordu.
Yavaş yavaş yürüdüğü koridorlarda teker teker anıları vardı.. gülümsedi. Her şey hayal gibiydi sanki. Ona gerçek gelmiyordu bu olanlar. Yürümeye devam ederken durdu. Tanıdık bir ses kulaklarına dolmuştu. Arkasını dönmek istemedi. Onun yerine saçlarını düzeltip sesin ona gelmesini bekledi.
Ses iyice yaklaştı. Mattheo arkasını dönecekti fakat bir el onu durdurdu.
"Uzun zaman oldu." Mattheo kafasını salladı.
"Çok uzun zaman oldu." İster istemez sağ koluna dokundu Mattheo.
Sağ kolunu 7 yıl önce bugün, burada kırmıştı.Ve 7 yıl önce âşık olduğu adama veda etmişti..
Hayır veda etmemişti. Veda etmek zorunda kalmıştı.
"Özür dilerim." Mattheo'nun ağzından sadece bu iki kelime çıktı.
"Senin yüzünden değildi." Mattheo dudaklarını aralayıp bir şey söyleyeceği sırada.
"Senin suçun değil." Karşındaki kişi ona defalarca bunu dedi.
"Senin suçun değil. Senin yüzünden olmadı. Senin hiç bir suçun yoktu matty. Asıl Özür dilemesi gereken kişi benim."
Matty..
Uzun zaman olmuştu bu sesi duymayalı. Ona aaron'dan başka matty diyen olmamıştı. Bugün sanki aaron yanında gibiydi.
Elinde bir demet çiçek vardı Mattheo'nun.
Hâlâ arkasını dönmemişti. Elindeki çiçeklere baktı ve yavaşça arkasına döndü.
Gözünü çiçeklerden çekmedi. Karşısındaki kişi onu ürkütüyordu.Hadi ama matt 29 yaşında kocaman adamsın.
Kafasını kaldırdı ve ona baktı.
Masmavi gözler, sarıya kaçan kumral saçlar, alnında kocaman bir yara izi ve ve ve çiller...
Bu çilleri görmeyeli uzun zaman olmuştu. Mattheo kendini tutamadı ve her zaman yaptığı gibi bir anda,
"Burnunda hâlâ çiller var." Dedi. İki adam da bir anda gülümsedi.
"Her sey değişir ama aaron dream'in çilleri değişmez." Her şey değişmişti. Mattheo'nun karşısında aaron dream vardı, Mattheo'nun karşısında yıllarını alan buz pisti vardı. Ve Mattheo'nun karşısında yıllarca vazgeçmediği âşkı vardı.. en önemlisi de buydu zaten yıllar sonra içinde büyüttüğü âşkını tekrar görebilme şansı olmuştu...