MEDYA:Mattheo Morrow & Olivia Summer.
Hava karanlık, sokakta tek bir insan yok, Bacaklarım ağrıyor, eve gitmeye çalışıyorum.
Antrenmanlarımız son zamanlarda hem iyi hem kötü geçiyordu. Hava artık iyice soğumaya başlamıştı. Spor yaptıktan sonra giydiğim tişört artık içimi titretiyordu.
Her ne kadar hayalimin peşinden koşsamda artık bedenen yorulmuştum, yorulmuştuk.
Olivia'nın çok üzerine gidiliyordu. Bir sürü iftira atılıyor,günah keçisi kesiliyordu.
Buna son vermek için dakika kolluyordum. Videomuzu çekip kimin paylaştığını biliyordum. Tahminim tek bir kişiyi gösteriyordu.
Olivia'nın haksızlığa uğraması beni vicdan azabına sürüklüyordu.
*
"Canlı yayın tarihi yarın saat 20.00'da mattheo Morrow" kulağımdaki telefonu tutup notluğuma yarını işaretledim.
"Herhangi bir sorun olursa röportajı erteleyebiliriz."
"Hayır sorun olmaz, teşekkürler. " artistlik buz pateni hayatımda sadece 4 defa röportaja katılmıştım.
Biri olimpiyatlarda 2. Olduğumuzda
Diğerleri de her sporcunun yaptığı röportajlardı.Katılacağım bu röportaj sadece spor ile ilgiliydi. Bu röportaja katılmak istemiyordum ama çevremdekiler benim için çok büyük bir fırsat olduğunu söylüyordu. Spordan çok gündemde olan dedikoduları soracaklarından emindim.
Aaron böyle röportajlara defalarca katılmıştı.
Ünü olan sporcular daha göz önündeydi.Ama benim bir ünüm yoktu ki?
Aslında benimle neden görüşmek istediklerini biliyordum.
Her şey gayet açık ve ortadaydı. Muhtemelen röportajı reddeceğimi düşünüyorlardı ama reddetmeyecektim.Haklı olan tarafı haklı çıkarıp. Suçlu olanları itiraf edecektim. Kanıt olmadan etmek istemediğim için şimdilik susuyordum.
Kimse mattheo morrow'dan daha doğrusu ruh emiciden bunu beklemezdi.
Eskiden olduğu gibi saat sekizde piste gittim.
Bu saatte elizabeth'in burada olması gerekiyordu.Hayır, kavga etmeye veya ortalığı karıştırmaya gelmemiştim. Sadece onları izleyecektim.
Elizabeth'in beni fark etmemesi için koçların oturduğu alana yerleştim.
Elizabeth ve Eden kendinden çok emin kayıyordu. Kısa bir sürede bu kadar iyi olmaları imkansızdı.
Bizde Olivia ile fazla iyi kıyamıyorduk şu an ama onlar gayet iyiydi. Kısacık bir zaman diliminde bu kadar iyi olmak fazla profesyonelceydi.
Kaşlarımı çattım. Bunun tek açıklaması vardı..