Selaaaaammsss yeni bölüme hoş geldinizzzz
"Birbirleri için yaratılan insanlar eninde sonunda birbirlerini bulur mattheo.."
Yatağıma sertçe yerlestirilirken aklımdan bu sözler geçiyordu.
Aaron'un hayat felsefesi miydi bu yoksa o an söylemek için söylediği bir şey miydi?
Rahatsızca kıpırdandım, tek bir harekette üstümdeki Aaron'u kendimle yer değiştirdim.
"Oww mattheo Morrow iyice kaslanmışsınız."
"Az önce dedigin şeyde ciddi miydin yoksa söylemek için mi söyledin?" Cevap vermeden önce boynumdan çekip öptü ben geri çekilince cevapladı.
"Sence şu an, şu durumda, az önce ne söylediğimi hatırlar gibi bir halim mi var matty?" Tişörtünü ne ara çıkarmıştı bu?
"Hey Tişörtün nerede?"
"Çıkardın ya." Benimkini de çıkarmaya başladı ardından tek bir cümle söyledi.
"Aaron dream her zaman zirvede. Aşağıda sana iyi eğlenceler." Sinsice güldü ve kendimi tekrar onun gövdesinin altında hissettim.
Gün geçtikçe gelişen sırt kaslarına dokundum. Bunu yapmamı sevdiğini biliyordum.
Asla bırakmadığı dudaklarımı bu sefer tam anlamıyla ona teslim ettim.İçimden kapının veya telefonlarımızın çalmamasını diledim. Öyle de oldu. Sanki evde sadece biz varmış gibiydi.
"Sana daha kaç defa bu iltifatı edeceğim bilmiyorum ama gözlerin harikulade mattheo." Halbuki bazı insanlar gözlerimden nefret ederdi.
"Seni seviyorum Aaron.." kaşlarını çattı bu cümleyi beklemiyordu.
"Ben de seni seviyorum.. buz patenlerim harap olana kadar, buz pisti çökene kadar seviyorum hatta beni bıraksan bile seni sevmeye devam edeceğim mattheo. "
"Sussana bırakmayacağım seni." Bir şey daha söylemek için ağzını açtığında dudaklarım onu susturmustu.
Sonrasında durdu ve kafasını salladı."Aşağıda annemler var matt."
"Farkındayım." Kaşlarını kaldırıp güldü ve iyice göğsüme dayanan çenesi sinsice kasıldı. Elinin kemerimi açtığı sonrasında da buz gibi elini tenimde hissettim..
"Aaron acaba-"
"Shh sessiz ol" ellerim ister istemez saçlarına gitti. Saçları her zaman yumuşak olurdu ama bugün jöleli olduğu için oldukça sertti.
"Dream ışıltımı bozma." Boğuk bir sesle konuştu. Saçlarını çok önemsiyormuş gibi davrandı ama bu beni durdurmadı. Saçlarını ellerimle çekiştirdim. Eminim ki çok komik bir hâl almıştı.
"Kes çeneni ve devam et."
***
"Dön ve atla. Arkanda ben varım korkma." Minik bir kıza Koçluk yapmaya başlamıştım.
1 saat ona ders verdikten sonra aaron ile bu yıl katılacağımız son yarışmaya hazırlanıyordum.
"Maddy, yapabilirsin hadi." Biraz kaydı ardından bacağını açıp havaya kaldırdı.
"Aferin şimdi yavaşça dön, korkma ben buradayı-" dememe kalmadan dengesini kaybetti. Onu yakaladım.
"Teşekkür ederim bay Morrow." Kaşlarımı çattım.
"O kadar yaşlı değilim maddy, bana abi diyebilirsin." Güldü.
"Kaç yaşındasın ki?" Minik maddy'nin inanılmaz bir güzellikte kahve kahve parlayan gözleri vardı.
