Bölüm 13

226 18 27
                                    

|keyifliii okumalarrrr |

İçinde kaybolduğum okyanusum beni artık dibine çekmek yerine yüzeye, kıyıya daha çok yaklaştırıyordu. Kötüye mi gidiyordum yoksa iyiye mi gidiyordum bilmiyordum. Bu okyanustan çıkarsam ne olacağını bilmiyordum. İyi şeylerin olmasını diledim. İyi bir gelecek diledim. Okyanusumun beni refaha kavuşturmasını diledim. Her zaman yaptığım gibi bu sefer çıpınmadım. Kaslarımı gevşetip yüzeye çıkmaya çalıştım. Düşünce okyanusum beni ilk defa boğmadı..

"Bana her zaman sarıl matt." sırtını sıvazladım.

"Her zaman sarılacağım aaron, şüphen olmasın." geri doğru çekildi. Sırtını dikleştirdi.

"Ben Aaron dream'im." saçını düzeltti.
"Beni manipüle etmeye çalışma mattheo. Ağlamamı bekliyorsun öyle değil mi? Ağlamayacağım." güldü. Gözünden düşen bir damla göz yaşını sildi.

"Göz yaşını sildin ama az önce." burası gerçekten ama gerçekten çok havasız olmaya başlamıştı.

"Göz yaşı değildi o." biraz düşündükten sonra gözlerinin içi güldü.
"Aaron Dream parıltısıydı o.. Gözlerin karmaşasın diye hemen sildim!" omuzuna vurdum, gülüyordu. Ben de gülüyordum. Yıllar önce onunla böyle olmak için her şeyimi verebilirdim.

"O parıltıdan bana yok mu?" gülmeye devam etti.

"Buradan çıkmazsak o parıltıdan ikimize yetecek kadar olacak zaten." alnındaki teri sildi. Burnunun ucuda terlemişti. Bu sayede çilleri de çok güzel gözüküyordu. Aaron Dream gerçekten parlıyor muydu yoksa?

Temizlik odasının kapısını açtı, kapıyı açar açmaz yüzüme soğuk hava geldi. Bu his beni rahatlamıştı çünkü burası çok sıcaktı.

"Antrenmanda çok güzeldiniz." temizlik odasının kapısını kapattım.

"bizi dikizlemeyi bırak aaron. İşimizi yapıyoruz." iç çekti. Terim yavaş yavaş soğuyordu ve rahatlıyordum.

"Alışkanlık." şu an Aaron ile tam olarak ne yapıyorduk bilmiyordum.
Aaron'u kesinlikle seviyordum. Ama bir şeyler tam anlamına kavuşamamıştı hâlâ. Biz neyiz? Aaron dream benim için ne ifade ediyordu? Bir ilişkide miydik şu an? Bunları kendime sormadan edemiyordum. Merdivenlerden çıkarken dalıp gitmiştim.
Acaba ben aaron'a yıllar önce adım atsaydım ne olurdu?

Kafamı salladım, bunları düşünmek yerine aaron ile mutlu olmayı düşünmek istiyordum.

Yavaş yavaş merdivenleri çıkarken. Merdivenlerden inen eden'ı gördük. Burnundaki alçı hâlâ çıkmamıştı. Bu hâlde antrenman yapamaya gelmemişti herhalde.
Yanımızdan geçerken bize çok kötü baktı.. Kendimi pislik gibi hissetmiştim o bana bakınca. Bakışlarında nefret vardı, bakışlarında tiksinti vardı.

"Sana böyle bakmaya devam ederse burnunu tekrar kıracağım." aaron'a döndüm. Her şeyi şiddetle mi çözüyordu bu?

"Ben de seninkini kırarım öyle bir şey yaparsan." sırıttı. Ben tekrar piste neden gidiyordum ki?
Antrenmanım çoktan bitmişti. Ayaklarım beni isteği yere götüyordu. Çok şapşaldım.

"O zaman hemen eden'ın burnunu kırmalıyım." oflayarak ona baktım.
"öyle bakma." hızlıca yürüdü. Neden böyle yapıyordu?

"Neden?" peşi sıra ilerledim. Bir yere oturmuştu ben ona yetişene kadar. Sorumu cevaplamamıştı.
"sana bir soru sordum aaron. Neden?"

"Gözlerini görünce çıldırıyorum çünkü. Gözlerin çok.. Çok.. Derinden bakıyor mattheo."
"Delirmemek elimde değil." yıllarca herkesten tiksiniyormuşum baktığımı gibi hissettiren gözlerim, aaron'u delirtiyor muydu yani? Bazı anlar ve bazı şeyler özeldir. Bu an artık benim için çok özeldi. Aaron dream gözlerimi seviyordu.

DREAM (bxb) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin