12. Umut

38 5 3
                                    

Bay Choi odadan çıktığında Taehyung kendini biraz tedirgin hissediyordu. Jungkook'la bir tiyatro gösterisinde oynamak asla aklının ucundan geçmezdi, hele ki Romeo ve Juliet hiç.

Romeo ve Juliet bir heteroseksüel bir romandı ve bunu böyle bir şekilde yapmak ona biraz saçma geliyordu.

Senaryoyu tamemen okumuştu, öpüşme sahnesi, sarılma sahnesi ve daha çok temas sahneleri vardı. Bu karşı taraf için hiç sıkıntı değildi, çünkü Jungkook partnerinin aksine teması seviyordu. Hayır, bu bir temas bağımlılığı değil, sadece yakınlaşmayı seviyordu. Onda olan haptofobi yüzünden insanlarla temas kuramıyordu.

Ama biri dışında... Taehyung. Taehyung'la yakınlaştığında asla tedirgin olmamıştı. Oysa ki, okulda ona dokunduğunda biraz heyecanlanmıştı.
Bu gün sarıldığında güzel hissetmişti. Ya Jungkook bu hastalığı yenmişti, ya da Taehyung onun ilacıydı. Diğer insanlar ona dokunduğunda Taehyung'unki gibi hissetmiyordu. Ne bir şiddet ne de bir korku. Rahat ve güzel hissetmişti bu kez.

"Hadi o zaman Taehyung, sana güveniyorum." Müdür Taehyung'un omzunu sıvazlayıp gülümsedi. Taehyung da aklındaki o cevabı olmayan sorularla gülümsediğinde müdür elini omzundan çekip odadan çıkmıştı.

Jungkook kendini suçlu hissediyordu, çünkü bu senaryoyu gerçekleştirmek isteyen kişi oydu. Belki affetmez diye çok düşünmüştü ama bir taraftan da kendini haklı çıkarmaya çalışıyordu. Jungkook'un çalıştırıcısı oydu, dana ne olmalıydı ki? Bunu zaten yapmayacaklar mıydı, illaki bu gösteri ikisi arasında gerçekleşecekti zaten. Ama, Jungkook bu kadar ileri gitmek istemiyordu. Belki, Taehyung'un sevgilisi var ve bunu kabul etmeyecektir. Belki Jungkook'u öpüşecek kadar sevmiyordur.

İşte bütün bu sorular kapı açılmasıyla tuzla buz olmuştu. Jungkook müdürünün karşısında eğilip Taehyung hocasının odasına girmek için oraya doğru ilerledi. Titreyen elini kapının koluna doğru uzattığında az önce yaşanan olay yüzünün gülümsemesine sebep oldu. Hemen az önceki haline dönüp kapıyı çalmanın daha doğru olduğunu düşünerek elinş kapı kulpundan çekti ve elini yumruk yapıp kapıya zayıf tonda iki kez vurdu.

Bir kaç saniye sonra içeri gelmesi için "Gel!" sesini duyduğunda kapıyı yavaşça açtı ve az önce Jungkook'un kendi oturduğu masada oturduğunu gördü. Jungkook utangaç adımlarla içeri girdi ve kapıyı kapatıp öylece bekledi.

"Ben, çok üzgünüm. Sizi bu senaryoyu yapalım diye zorlamamalıydım." Konuşmasını bir süre durdurdu ve biraz sonra tekrar konuşmaya başladı.  "Ama isterseniz ben müdürle konuşup bınkararını geri almasını isterim, bu gösteri iptal edilsin ve ben başka bir gösteride oynayayım. Size bu tür bir eziyet vermek istemezdim." Dudaklarını büzmüş duygusal yanını göstermişti ona. Bir şey yapıp karşısındaki bu adamı mutlu etmek istiyordu. Halbuki, adam ne cevap veriyordu ne "Gerek yok", "Seni anlıyorum." gibi sözler söylürdu. Sadece susmuş ve masanın üzerinde duran 'Copy 2' yazılı dosyayı izliyordu.

"Kabul ettim Jungkook." Diye söyledi içindeki çok azcık pişmanlık hissiyle.
Jungkook gözlerini sonuna kadar açıp "Ne!?" diye bağırdı. Tabi buna bağırmak demeyelim, küçük bir şaşkınlık isyanı diyelim. "A-ama sahne-" Sözünü kesen şey Taehyung'un ayağa kalkıp konuşmaya başlamasıydı.

"Ama sahnede temas sahneleri var, ama senin haptofobin ver, ama böyle olmasını istemiyorsun." Olasılıklardan konuşunca Jungkook onu izlemeye devam ediyordu. "Sadece kapı kapatmak bu kadar zor mu Jungkook?" Bir tık sesi yükseldiğinde Jungkook daha çok geri çekilmiş ve başı eğik parmaklarıyla oynamaya başlamıştı.

"B-ben gerçekten özü-" Sözü tekrar yarım kaldığında Taehyung ona yakınlaştı, şimdi aralarında sadece beş parmak uzunluğunda mesafe vardı. "Özürün bunu düzeltecek mi?" Sizce de Taehyung bir gösteri için çok fazla abartmıyor mu? Sadece 10-15 dakikalık bir gösteri ve bundan ona çıkacak tek pay insanların onun hakkında daha çok konuşmasıydı; başka da hiç bir şey.

Aienkien | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin