15. Umut

43 5 3
                                    


Bay Tacizci Hocam

Jungkook
Ne yazacağım ki şimdi |
Sorun değil mi yazsam?|
Evet aptal Jungkook sorun değil yaz bir de teşekkür de et|
Acaba Jimin'le Jhope'a söylemeli miyim?|
Sadece görüldü atıp bir de okulda yüzüne bakmazsam bence bu işi tertemiz hallede bilirim|
Jungkook çevrimdışı

***

Okula çoktan gelen muhteşem dörtlünün üçlüsü okula doğru ilerledi.
Sınıflarına girdiklerinde daha üç beş kişinin geldiğini görmüştüler. Bazıları öğretmenin dediği söze uymayıp 08.00'da gelmişti ama süre uzatıldığı için 10.00'da gelmeleri söylenmişti.

Jimin kendi yerine, Jungkook kendi yerine geçti. Sınıfta sohbet sesleri sınıfı kaplarken birden zil çaldı ve her kes sınıfa geçti. Yerlerine oturduklarında Müdür Choi içeri girdi. Jungkook onu gördüğünde yüzünü diğer tarafa çevirip eliyle kapattı. Gözleri sonuna kadar açılmıştı ve sessizce her kes gibi ayağa kalkmıştı. Selamlaşma bittiğinde yerine tekrar oturup gözlerini hızlı bir şekilde kapıya yönlendirdiğinde Kim Taehyung'un da içeri girdiğini görmüştü. Küçükülüp yok olmak istiyordu o an.

Kapşonlusunun beresiyle iyici kendini kamuflaj etmişti. Yüzüne bakmak istemiyordu yaşanan olaylar yüzünden.

"Jeon Jungkook," Müdürün sesini duyan Jungkook afallamıştı. Hüzünle kapşonunu açmış ve yavaş hareketlerle ayağa kalkmıştı. İkisinin de yüzüne bakmadan, "Efendim Bay Choi." demişti titrek sesiyle. Bay Müdür Choi onu izliyordu ama neden böyle yaptığını anlamıyordu. Aynı zamanda Taehyung ve öğrenciler de onları izliyordu ama neden böyle yaptığını sedece Jimin ve Taehyung biliyordu. Jimin Taehyung'a öldürücü bakışlar atıyordu, en azından kendisi öyle sanıyordu.

"Gösteri için bizile gelmen lazım, pratik yapacağız." Jungkook içindeki pişmanlığını belli etmeden tekli sırasının arkasından çıkıp müdürün yanına gitti. Taehyung'dan oldukça uzak durmaya çalışırken Jimin onu kaşları çatık izliyordu. Jungkook arkadaşlarına bir tiyatro gösterisinde oynayacağını söylememişti. Jimin onu soru soran bakışlarla izlediğinde Jungkook dudaklarını büzdü ve kafasıyla Jimin'in anlamadığı bir mesaj gönderdi. Ardından müdür öğrencilerle iyi dersler dileyip sınıftan çıktı. Ardından Jungkook ve Taehyung da çıktığında kapıyı kapatmıştılar.

Boş koridorda temizlikçiler ve öğrenciler vardı sadece. Müdür en önde ilerliyordu ve Jungkook da Taehyung'la birlikte yürümemek için hızlı yürümeye çalışıyordu. Taehyung onun yanına bir iki adımda ulaştığında Jungkook'un kalp atışları 90'ı geçmişti adeta. Yaşadığı bu küçük çaplı krizi Taehyung'un konuşmasıyla büyük çaplı bir krize dönmüştü.

"Dün bir şey mi oldu? Neden böylesin?" Kalın sesi Jungkook'un beynini dondurmuştu. Ama ona cevap vemek zorundaymış gibi hissetmişti kendini. "Hayır Bay Kim, hiç bir şey olmadı." Kahretsin ki, sesi yine titremişti. Başı azcık yere eğik yoluna devam ediyordu.

"Heyecanlı ve tedirginsin. Aklında düne dair binlerce soru var, ama cevap yok. Bir şey olduğunu biliyorum, alkollüyken ne yaptığımı bilmiyorum."

"Aslında," Jungkook kaşlarını çatıp başını kaldırdı ve Taehyung'a baktı. Taehyung tek kaşını havaya kaldırıp onun yüzüne baktığında merakla onu izliyordu. "Yalan söyledim. Doğruyu sizinle paylaşmayacağım, ama yalan sözylemek içimi rahat hissettirmedi diye bunu söyledim." Yalan söylemeyi sevmiyordu.

Aienkien | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin