"Jungkook!?" Jungkook bir şey demeden yaslandığı kapıdan ayağa kalkmak için yerden destek aldı. Islak yüzünü elinin tersiyle sildiğini bunun yetmediğini düşünüp ellerini yüzünü yıkayıp lavabonun yanındaki mendil makinesinden uzunca aldı ve yüzünü elini sildi, ardından mendili çöpe attı. Gidip kapıyı açtığında önündeki Taehyung'a baktı.
"Özür dilerim."
"Sorun değil, ben zaten alıştım böyle şeylere."
"Jungkook," Jungkook başını kaldırıp ona baktığında birden onu saran bedene gözlerini fal taşı gibi açarak karşılık vermişti.
"H-hocam?"
"Seni başkasıyla görmeye dayanamıyorum Jungkook, bu abin bile olsa."
Jungkook Taehyung'un söylediği sözlere kaarşı donup kaldığında gözleri sonuna kadar açılmıştı. Namjoon hyungunu kıskanıyor muydu yani?
Birden yukselen alkış seslerine karşılık Jungkook bir şey anlamamış ve geri çekilmişti. Taehyung kaşlarını çatıp arkasını döndüğünde Jungkook'un arkadaşlarını görmüştü. Jungkook elinin ayasıyla alnına sessizce vurduğunda alkış sesleri azaldı ve daha sonrasında tamamen kesildi.
"Ne izledik az önce biz?"
"Bl falan mıydı acaba."
Jungkook isyan ettiğinde üçlü onlara yakınlaşmaya başladı. Tam önlerinde durduklarında Taehyung onları merakla izliyordu. Jimin Taehyung'a yakınlaştığında boylarının uyumsuzluğuna karşılık histerik bir şekilde güldü.
"Taehyung hocam zahmet olmazsa birazcık eğilir misiniz?" Taehyung göz devirdiğinde bu saçmalığa son verme amaçlı doğruldu.
"Jungkook dahil her kes sınıflarına-" Jin birden hocasının sözünü kesti. "Hocam aşıksanız söyleyin, böyle kıyıda köşede sarılmayla olmaz o işler." Jungkook Jin'in bu sözüne utanmıştı. Saçının bir tutamını kulağının arkasına attı.
"Ne saçmalıyorsunuz?" Taehyung kaşlarını çatıp dedi.
"Jungkook'u sevmek kolay değil hocam." Hoseok'um söylediğine karşılık Jungkook kaşlarını çattı. Şu anda gerçekten de arkadaşları saçmalamaya başlamıştı.
"Hey, arkadaşlar hadi gidelim artık." Jungkook Taehyung'un yanından geçip gitti ve Jin'le Jimin'in kolunu tutup Hoseok'a gözlerini büyüttü. "Hocam siz yazın bana, bir şey lazım olursa otomatik olarak size yazacağım." Jungkook Jin'in bu dediklerine karşı onu ve diğer eliyle tuttuğu Jimin'i çekiştirmeye başladığında Hoseok'a döndü.
"Hoseok, aşkım, hobim, lütfen zorluk çıkarmadan gelir misin?" Derken zil çalmıştı. Taehyung bütün bu saçmalık dolu atmosferi izlemeye son verip adımlarını hareket ettirdi. Jungkook'a kısa bir bakış attığında ikilinin gözleri buluştu. Jungkook, pişman bir bakıl attığında Taehyung gülümseyip mekanı terketti.
"APTAL KAFALILAR!" Jungkook birden ikisinin de kolunu bırakıp bağırdığında üçlü korkmuştu. Geri sıçradıklarında Jungkook konuşmaya- pardon bağırmaya devam etti. "BELKİ BANA ÇIKMA TEKLİFİ EDECEKTİ, of cidden şansımı sikeyim!" Sonlara doğru sesi kısıldığında ayağını yere sertçe vurdu. Sonrasında buna pişman olacak ki, sert darbesi ayağını acıtmıştı.
"Of ki ne of! Lan sen aşık mı oldun bu hocaya? Şaka mısın yaa? Tamam ilklerde özgür olmanı istemiş ola bilirim ama öğretmenine aşık olmak da neyin nesidir ya?" Hoseok söylendiğinde hiç bir zaman bu kadar kibirli görünmüyordu. Bütün okul zil çaldığı için sınıflarına geçtiği için koridoru sessizlik kaplamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aienkien | Taekook
Fanfictionİmkânsız aşkın bir türünü daha duymuş muydunuz? Texting | düzyazı(bolca düzyazı) Semetae! Ukekook! Yan shipler • { Yoonmin, Namjin }