Jungkook'un anlatımıyla... (İki Gün Sonra...)
Dün Romeo ve Juliet sahnesini gerçekleştirmiştik. Çok mükemmel olmuştu ama Taehyung son iki gündür bana çok garip davranıyordu. Asansörde olanları çok merak ediyordum. Her şeyi arkadaşlarıma anlatmıştım, beni nasıl kurtardığını, Taehyung'un aslında mükemmel bir insan olduğunu, her şeyi. Arkadaşlarım Taehyung'a beslediği kini galiba yok etmişlerdi. Yani demek istediğim, artık Taehyung'a olan nefretleri, pamuk şeker gibi pespembe olmuştu. Buna çok sevinmiştim.
Şimdi odamda boş olduğum için çizim yapıyordum. Ödevlerim ve diğer derslerimin hepsini erken bitirmiştim. Bir iki saat arkadaşlarımla konuşmuştum, soğuk olduğu için annem onlarla buluşmama izin vermemişti. Bu yüzden mesajlaşarak zaman geçirmiştik. Bu gün her şey çok iyi devam ediyordu. Saat 21.02 ve annemle babam aşağıda haberleri izleyerek sohbet ederken ben çizim yapıyordum. Taehyung hocamı çiziyordum, yüzü o kadar mükemmeldi ki, onu her ayrıntısına kadar incelemiştim. Her hattı aklımda olduğu için onu çizmek çok da zor olmamıştı. Bir ara Instagram'da fotoğraflarına bakarak çizmek istemiştim ama yüzünü doğru düzgün gösterdiği herhangi bir fotoğrafı olmadığı için aklımda kalanlarla idare ediyordum. Fotoğraf çok güzel olmuştu. Fotoğrafını çekip paylaşmak için sabırsızlanıyordum. Ama hâlâ bitmeyen bir kaç yerleri vardı bu yüzden hazır değildi.
İyi olduğunu düşünüyordum. Bir şey karaladım işte, beğenip beğenmemek gibi bir şey yok. Sadece canım sıkıldığı için Love Me Again diye bir mırıldanarak çizmiştim. Çok güzel bir şarkıydı ve ben gerçekten şarkıyı söyleyen adamın sesine aşık olmuştum. Aslında çok fazla dinlemezdim böyle tip şarkılar ama bu hoşuma gitmişti.
Resim malzemelerimi toparlayıp dolabıma koydum ve uyumak için ayaklandım. Banyoya gittim ve ılık bir duş aldım. Minik bir akşam rutini de yaptıktan sonra saçlarımı kuruladım. Banyodan bornozumla çıktığımda dolabıma doğru ilerledim. Dolabı açıp içinden uzun beyaz bir tişört ve kısa beyaz bir şort, ardından fazla uzun olmayan beyaz çorap aldım. Temiz bir boxer da alıp giydikten sonra tamemen uyumaya hazırdım. Beyaz ve tertemiz olan bacaklarımla havalı bir şekilde yürüdüm ve banyoya doğru gittim. Bornozumu kirliler sepetine attıktan sonra geri odama döndüğümde yatağıma geçtim ve oturdum.
Eğer Namjoon hyungum da burda yanımda olsaydı bu kadar erken yatmaz, onunla doya doya sohbet ederdim. Ama o kendi otelinde kalmayı tercih etmiş, orada kalmıştı. Yarın zaten kitap alışverişine gittiğimde ona da uğrayacağım. Aile evine gelmesi için ikna etmeye çalışacağım.
Küçük lambamı açıp yorganımın altına geçtim. Yatağımın yanında duran masadan kitabımı alıp kaldığım yerden okumaya devam ettim. Bu kitaptaki ana karakter bana Taehyung'un vibe'ını veriyordu ve ana karakteri beynimde canlandırdığımda hep Taehyung oluyordu. Ve ben buna asla engel olamıyorum.
Yazarın anlatımıyla...
Jungkook şimdi kitabını okurken biz alt kata inelim. Jungkook'un aile bireyleri şimdi kendi aralarında konuşup yeni haberleri izliyorlardı. Kapı çaldığında hizmetçi hızlı adımlarla kapıyı açmaya gitti. Kapıyı açtığında karşısında gördüğü gamzeliye doğru gülümsedi. Gamzeli elindeki valizleri bırakıp hizmetçiye sarıldı.
"Naber Seo-yah?" Gamzeli hizmetçiden ayrıldığında hizmetçi "Teşekkürler Efendim." dedikten sonra utangaç bakışlarla gülümeyip geri çekildi. Gamzeli valizlerini alıp içeri girdiğinde hizmetçi kapıyı kapattı. Namjoon koridora girdiğinde ailesi ayaklandı ve annesi Namjoon'un yanına geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aienkien | Taekook
Fanfictionİmkânsız aşkın bir türünü daha duymuş muydunuz? Texting | düzyazı(bolca düzyazı) Semetae! Ukekook! Yan shipler • { Yoonmin, Namjin }