Jungkook evinden çıkmış, arkadaşları Jin, Jimin ve Hoseok'la okuluna doğru ilerliyordu. Hastalnmıştı ve iki gün okula gidememiş Gangnam'da arkadaşlarıyla vakit geçirmişti. Arkadaşları da onun için okuldan izin almış ve onunla birlikte kalmıştılar. İlk gün Jungkook yağmurlu havada geçirmişti zamanının çoğunu. Şimdi ciddi olmasa da her on seniyeden bir hapşırıyor ve burnunu çekip duruyordu. Doktor ciddi durumu yok, sadece dinlenmesi ve evden çıkmaması gerektiğini söylemişti. Ve Jungkook tam olarak üç gündür okula gitmiyordu. Ailesinin zoruyla evde kalıyordu.
İlk günler Gangnam'a gitmek için yalvarıp yakarmıştı ve ailesi izin vermişti, arkadaşları da yanında olma şartıyla onu Gangnam'a göndermişti. Üç gün orda kalmış ve hastalığının ilk gününe göre daha iyi hissediyordu. Sadece sesi eskisinden daha boğuk çıkıyordu.
Şimdi Jungkook ve arkadaşları okula doğru sohbet ederek ilerliyorlardı. Jungkook'un ailesi onun bu gün okula gideceğini bilmedikleri için şoför göndermişlerdi. Bir hafta boyunca evde kalacağını biliyordular ve bu bilgi onlar için hâlâ değişmemişti. Jungkook'un bir hafta okula gitmeyeceğini biliyordular.
Ama Jungkook onlardan habersiz arkadaşlarına okula gitmek istediğini söylediğinde arkadaşları bir kaç kez reddetmiş, daha sonrasında Jungkook'a yenildiklerini anlayıp kabul etmiştiler."Ama Jimin'in şu yeni gelen Yoongi hoca için okula gitmesi beni aşıraşırı güldürdü. Teyzemlerden geldiğimde Jungkook'un hasta olduğunun haberini aldım, sonra da tam bir buçuk hafta okula gitmedim. Yoongi hocayı cidden görmek istiyorum." Dedi Jin. İki gün olan teyze tatili bir haftaya bittiğinde Jin, Jungkook sayesinde bir buçuk hafta okula gitmemişti.
"Yoongi hocam yüzünden gitmedim, sadece okulda bir kaç işim vardı."
"Arkadaşlar iki dediğimde inanıyoruz." Jin söylediğinde ardından saymaya başladı. "Bir, üç, dört. Bak sen şu işe." Her kes güldüğünde Jimin içten dilekleriyle göz devirdi. Sonunda okula vardıklarında soğuk havadan kurtulmak için koşarak okullarına gittiler. Koşarkennbile gülüyordular ve bir birlerini izleyip eğleniyordular. Onların arkasından bir kaç insan da okula gitmiştiler. Bir kaç dakika gecikmiştiler ama bunun bir sorun olacağını sanmıyordular.
"Kaç dakika geciktik?" Asansörler bozuk olduğu için merdivenleri koşarak çıktıklarında Jin söyledi. Hoseok ise onlardan önde ilerlerken nefes nefese, "Galiba iki dakika kadardı." söyledi. Jin ve Jimin birden durup onlara baktıklarda Jungkook hareketsizliği fark edip durdu ve arkasını döndü.
"Kim Taehyung'un dersi, yemin ederim hepizi siker. Bir, iki dakikaya bakmaz sikilerek ölürüz, demedi demeyin." Doğru kelimeleri söylediği sırada Jin ve Jimin kesik nefes alıp veriyordular.
"iki dakika için mi bu kadar telaşlandık! sikeyim taehyung'unu da!" Jin isyan ederek okulda sesimi yankı yapacak şekilde bağırdı. Jimin onu faltaşı gibi açmış gözlerle baktığında diğerleri biri var mı diye kontor etmiştiler."Ne!?" Jin, Jimin'e sorduğunda Jimin dönmüş ve yoluna devam etmişti. Hepsi normal hızda yürürken Jungkook tatlı bir hapşırık bıraktı etkrafa. "Çok yaşa bebeğim." Hoseok söylediğinde Jungkook, "Sen de gör." dire mırıldandı. Burnu soğuk hava ve nezle olduğu için kıpkırmızı olmuştu.
Bir kaç dakika Hoseok onlardan ayrılmış ve üçlü spor salonuna doğru gitmişlerdi. Kapıyı çaldıklarında hiç bir ses ve ya da içeri girmeleri için hareketlenme duymamışlardı. Jin kapıyı açıp içeri girdiğinde hiç kimsenin olmadığını fark etti. Arkadaşlarına dönüp, "Burada bir insan kalıntısı yok." Arkadaşları gülüp spor sahasına girdiğinde etrafa bakındılar.
"O zaman Basketbol sahasına bakalım, orda da olmazsa sınıfa geçeriz artık çok yoruldum." Jungkook soluk sesiyle söylediğinde diğerleri onu onayladı ve basketbol sahasına doğru gittiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aienkien | Taekook
Fanfictionİmkânsız aşkın bir türünü daha duymuş muydunuz? Texting | düzyazı(bolca düzyazı) Semetae! Ukekook! Yan shipler • { Yoonmin, Namjin }