SÜRPRİZ

51 5 0
                                    

Şirketin önüne geldiğimizde, arabadan indik. Dışardaki güvenlik -Hoş Geldiniz Açelya Hanım Günaydın.  -Hoş Buldum Günaydın.
İçeri girdiğimde herkes bir anda -Hoş Geldiniz Açelya Hanım
-Hoş Buldum. Dedim kocaman gülümseyerek. Yanıma koşarak gelen buse ile başımı kaldırdım. -Hoş Geldiniz Efendim.  -Hoş Buldum buse Çağatay bey geldi mi ?   -Evet efendim odanızda sizi bekliyor .    -Ne , neden odamda bekliyor ? Toprak sinirlenmişe benziyordu.  -Öyle istedi efendim . Asansöre binip 20. Kata çıktık .

Odama doğru yürüdük . Toprağa döndüm.  -Toprak sen iyi misin ? Derin bir nefes alıp konuştu -Şimdilik iyiyim ama iyi şeyler olmayacak.  -Niye ?  -Geç kalıyorsun hadi . Başımla onaylayıp odaya girdim .  Koltukta bacak bacak üstüne atıp kahvesinin yudumluyordu. Çağatay ,  28 yaşında sarı ve kumral karışık saçlı mavi gözlü yaklaşık , 1.90-1.95 boylarında kirli sakallarıyla yakışıklı bir görünüme sahip biri.

- Çağatay . Dedim gülümseyerek.   -Oo Açelyacım yüzünüzü gören cennetlik.  -Hoş Geldin . Dedim elimi uzatarak elimi sıkmak yerine öptü . Öpmüştü .. Bunu beklemiyordum açıkçası. Toprağı düşünemiyordum kesin çıldırmıştı.    -Hoş Buldum Açelya .   -Ortağım Toprak Kaya .  Çağatay bakışlarını toprağa çevirdi. Kısa süre toprağa baktıktan sonra - Memnun oldum. Diyerek elini uzattı. Toprak birkaç saniye eline baktıktan sonra, -Ben de memnun oldum Çağatay Bey. Diyerek elini sıktı.  

- Hala eskisi gibi çok güzelsin Açelya Dedi Çağatay.   -Eskisi gibi derken ? Ne zamandan beri tanışıyorsunuz siz ? Dedi Toprak.  -Yaklaşık 4 sene oldu öyle değil mi Açelya . -Öyle Çağatay  Dedim toprağa dönerek . -Buyrun oturun .

- Yılardır bu anı bekliyorum. Dedi Çağatay.   -Ne içersiniz ?   -Aşk olsun Açelya  nasıl unutursun.   -Galiba şekerli idi öyle değil mi ?  -Doğru. Telefonu alıp iki sade kahve ve bir şekerli kahve istedim .
-Ee açelya Amerika'ya ne zaman geliyorsun ?  .  -Burada ki işime bağlı. Eğer erken biterse şirket işi falan erken dönerim Amerika'ya.   -Ne Amerikası ? Diye sordu Toprak.   -Açelya anlatmamış galiba .  Ben bakışlarımı toprağa çevirdim .  -Açelya buradaki işlerini bitirip temelli Amerika'ya gelicek.  -Öyle mi ?  Ben yutkunarak başımı olumlu anlamda salladım. 

*****

Çağatay ile olan toplantım bitmişti . Oda da Toprak ile yanlız kalmıştık. Herkes benim Amerika'ya gideceğimi sanıyor...
-Ee anlatmıyacak mısın ?

-Neyi ?

-Şu Çağatay Kılıç'ın bile bildiği Amerika Konusu.  Yutkunarak başımı avuçlarımın içine aldım.  Derin bir nefes alıp başımı kaldırdım. Toprak beni pür dikkat izliyordu.  -Şimdi Olmaz .
-Neden , niye açelya bana ne zaman gerçekleri anlatacaksın ?
-Toprak ben sana hiç bir zaman yalan söylemedim söylemem de ama şimdi olmaz lütfen. Zamanı gelince herkes bilecek bunları.
-Peki Açelya. Dedi kırgın ses tonuyla. Trip atıyordu sanırım.  -Benim gitmem gerek önemli bir randevum var Nazlı Hanım ile .

Nazlı Hanım demek öyle mi. Git nazlı hanımcığına  Allah Allah..
-Tamam Toprak. Dedim umursamaz ses tonuyla. Toprak çıkıp gitti. Bende odamda bacaklarımı masamın üzerine uzatıp kafamı geriye yasladım.... Uzun süre öylece kalmıştım. Saate baktığımda 15.36 idi . Bu gün annemin babamın ve selinin mezarını ziyaret etmeyi düşündüm.  Hemen kalkıp odamdan çıktım.

-Açelya Hanım.

-Efendim Buse

-Efendim Kargonuz var .

-Kimmiş ?

-Bilmiyorum Efendim.

-Tamam ver bakalım.  Busenin elindeki zarfı alıp şirketen çıktım. Arabaya doğru yürüdüm. Arabanın şoför tarafındaki kapıda bir not vardı.  

AŞIK MAFYALAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin