BANA AİT OLACAKSIN

96 3 3
                                    

Keyifli okumalar.

Bu bölümde +18 sahneler olacaktır. Rahatsız olanlar okumayıp, geçebilirler.

Okumadan önce sol alttaki yıldızı parlatmayı unutmayın. 🌺

~~~~~

Bir ay sonra...

Tam bir ay olmuştu Rize'ye geleli. Herşey istediğim gibi ilerliyordu. O kadar çok mutluydum ki Toprakla. Hayatımın en güzel bir ayıydı. Hayatım boyunca hiç bu kadar uzun süre mutlu kalmamıştım. Muhtemelen Mehmet Aksoy ya bizi bulamıyordu , ya da bulmamış gibi yapıyordu. Umarım yerimizi bulamamıştır. O kadar çok güzeldi ki Rize , tam anlamıyla cennet gibi bir yerdi. Keşke diyorum , keşke bir ömür boyu burada sevdiğim adam ile hep mutlu olup , normal insanlar gibi yaşasaydık.. Toprak benim mutlu olmam için elinden gelenin en fazlasını yapıyordu. Aslında onun var olması beni dünyanın en mutlu kadını yapıyordu. Yeter ki o hep var olsun ve hep iyi , kalbimde , hayatımda olsun.. İşte böyle olursa ben hep mutlu olacağım.

İstanbul'u aslında hiç özlemedim. Sadede İstanbul'daki arkadaşlarımızı özledim. Ve tabiki annemi ve babamı da. Yaşamıyor olabilirler ama ben onların mezarına resmen dört aydır gitmiyordum. Şuan o kadar çok pişmandım ki.. İstanbul'a dönünce ilk işim Annem ve babamı ziyaret etmek olacak.

Evin büyük bahçesinde olan salıncakta , sallanıyordum. Toprak işi olduğunu söyleyip , beni bir ordu koruma ile evde bırakıp gitmişti. Ne kadar ısrar etsem de beni götürmemişti. Bahçe kapısından içeri giren siyah arabalar ile Toprağın geldiğini anlamıştım. Çok şükür sağ salim gelebilmişti. Arabanın arka tarafından inen Toprağı görmem ile gözleri gözlerimle buluştu. Gülümseyip , ayağa kalktım. Diğer taraftaki kapı açılınca , arabada bizi bir aydır yanlız bırakmayan Karan indi.
Karan Toprağın çocukluk arkadaşıydı. Toprak ile aynı yaşlarda , aynı boyalardaydı. O da tıpkı bizim gibi tehlikeli işler ile uğraşıyordu. O da Rize'de yaşıyordu. Toprağın geldiğini duyunca bir dakika bile durmayıp , kapıya dayanmıştı.
Duyduğuma göre Baran ile hiç anlaşamıyorlarmış. Hatta Baran Karan' ın burada olduğunu duyunca , Rize'ye gelmeye kalkışmıştı. Maalesef Sevgilimi paylaşamıyorlar !

Toprak , Karan'a hayır anlamında kaşlarını kaldırıp , indirdi. Karan ise bir bana bir Toprağa bakıyordu. Neler oluyordu ? İkiliye doğru yürüyüp , karşılarında durdum. Bir Toprağa bir Karan'a bakıyordum. " Hoş geldiniz. " Deyip , kendimi gülümsemek için zorladım. Çünkü bir şeyler döndüğünü hissediyordum. "Hoş Bulduk Güzelim." Diyen Toprak ile bakışlarımı , ilk önce yüzünde daha sonra vücudunda gezdirdim. Rengi mi solmuştu ?
" Hoş Bulduk yengecim. " Yengecim kelimesini vurgu yapan adama kaşlarımı çatarak döndüm. Geldiğinden beri bizi rahat bırakmıyordu. Resmen kumam olmuştu gıcık herif !

Tekrar Toprağa dönüp , elimi koluna koydum. " Neyin var senin Toprak ? " Elim koluna değince kendini geri çekip , kısık bir şekilde inledi. Kaşlarım daha da çatılırken , elime bulaşan sıvıya dehşet içinde baktım. Toprak vurulmuş muydu ? Giydiği siyah ceketen beli olmuyordu dışarıya doğru akmış sıvı. Şok olmuş şekilde başımı kaldırıp , gözlerine baktım. "S-sen yaralandın mı Toprak ?"Havada kalmış elimi tutup , hayır anlamında başını salladı. " Çok küçük bir sıyrık Güzelim , yok birşey. "
Karan'ın kıkırdayışını duyduğumda ona doğru döndüm. Ellerini cebine koymuş , dudaklarını bir birine bastırıyordu. Gülüşünü saklamak için başını eğmişti. " Komik olan ne ? " Diye soran Toprağa bakıp , kaşlarını alayla havalandırdı. " Oğlum küçük dediğin sıyrığa 25 dikiş attılar 25 !. "

Gözlerim yuvalarından çıkacakmış gibi , kocaman açıldı. " Ne ! Doğru mu Toprak ? " Toprak Karan'a küfürler savurup , " Bir şeyi de içinde tut ! " Deyip , bana döndü.
"Bir dakika siz saldırıya mı uğradınız yoksa , saldırıya mı gittiniz ?"
Şimdi ikiside bir birlerine bakıp , bakışlarını kaçırdılar.

AŞIK MAFYALAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin