PAMİR
"Bu konunun daha fazla uzatılmasını istemiyorum Amca. Hicran benim asistanım olarak şirkette devam edecek." Önümdeki bilgisayarı kapatıp yavaşça masanın üzerindeki çantasına yerleştirirken Amcam tehditkar bakışlarla karşımdaki koltukta oturmuş beni süzüyordu.
"Bu ısrar neden? ben anlamıyorum ne var bu kızda! Nikoda bir saat kafamı ütüledi..."
"Nikonun derdini bilmem, kız benim işime yarıyor. hak verirsin ki bana iyi bir anlaşma imzalattı." Fermuarını kapattığım çanta ile oturduğum deri koltuktan kalktım.
"Annem çıldıracak..." çaresizce çıkan sesi ile beni birde bu taraftan ikna etmeyi deneyecek gibiydi.
"Onunla ben konuşurum. Sınırlar sevgili amcacığım.. onların geçilmesinden haz etmediğimi bilirsin. Aile içindeki konuları İş hayatıma yansıtmadığım için bu kadar başarılıyım."
Adımlarım odamın kapısına doğru ilerlerken arkamdan bir kez daha seslendi.
"Bu koruma sadece iş için olsun Pamir. O kıza karşı duruşunu koru..."
Uyarıcı tonlamasını görmezden gelerek açtığım kapı ile odadan çıktım.
Adımlarım koridor boyunca ilerlerken Yönümü asansörlere doğru çevirdim.
Kendi asansörüme doğru bir kaç adım atarak uzanıp düğmeye bastım.
"Pamir bey."
Serdarın sesi beni bulduğunda Açılan asansör kapılarından yüzüm ona doğru dönüyordu.
"Evet." yanıma kadar hızla gelişini izledim.
"Hicran hanım için hesaba ödeme yapıldı. Özel sigorta açıklaması ile."
"Güzel... sorarsa yada bu konuyu araştıracak olursa bunun kişisel asistanlarım için geçerli bir uygulama olduğunu açıklarsın."
"Nasıl isterseniz efendim. Siz..." bakışları asansöre döndüğünde sorgularcasına bakıyordu yüzüme.
"Hastaneye geçeceğim. bir şey mi vardı ?" kaşlarım çatılırken bu merakı beni germişti.
"Bir şey olmadı Pamir bey fakat.. sizin için endişeleniyorum.."
"Beni merak etme Serdar, her zaman kendi başımın çaresine baktım yine öyle yapacağım."
Hızla yüzümü asansöre döndüğümde beklemeden içeri girip giriş katının düğmesine dokundum.
------------
HİCRAN
"Pamir denen şu adam.. sevdim." Beratın gözleri beni bulduğunda babamın kıyafetlerini çıkardığım küçük el çantasından hastane dolabına yerleştirmeye bir ara verdim.
"Ş-şey evet... iyi biridir..." biraz gıcık ama iyiliği konusunda şüphelerimi birer birer ortadan kaldırmaya kararlı gibi.
"Sana hiç bir zaman ne yapman gerektiğini söylemedim Hicran, çünkü hep akıllıca davrandın fakat O adamın sana karşı takındığı hassas tavır..." sustu sanki kelimelerin devamı boğazında takılıyor gibiydi.
"Ne?"
"Bilmiyorum, yani... yanlış bir şey yapmazsın değil mi Abiciğim..." fısıltılı sesi ile konuştuğunda ağırca yutkundum.
Kızaran yanaklarım ile yüzümü yeniden küçük el çantasına çevirdim.
Kıyafetleri tek tek askılara geçirirken yeniden konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖNÜL KUŞU +18 (Kitappad uygulamasında)
Teen Fiction"Pamir.." İniltiyle karışık sesim, hazzını artırırken , dişleri tenimle birleşti.. Hafif bir baskınlıkla bıraktığı öpüşle hırıltılı bir fısıltı yayıldı kulaklarımın yamacına. "Karımı istiyorum, bunda yanlış hiç bir şey yok, bu günü teninde kutlamak...