Hicranın kararı

813 85 16
                                    

Tüm aksaklıklara rağmen buradayız 🥰
Keyifli okumalar bebeklerim bitanelerim, kendinize çok çok dikkat edin sizi seviyorum 😍

Yeni bölümde görüşmek üzere 🥹

Yeni bölümde görüşmek üzere 🥹

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


HİCRAN

Sıcak su bedenimde usulca akarken ben suya karışan göz yaşlarıma aldırış etmeksizin guslümü almaya devam ettim, bedenimdeki kiri gidermenin başka hiç bir yolu yoktu, nezdimde olup biten tüm bu felaketlerin pisliğinden, derimi soysam dahi kurtulamayacaktım fakat elden başka ne gelir ki.

Ben belki de Müslüman bile olmamış bir adamın sahte bir imam nikahı ve bir iddia sonucu kıydığı saçma bir nikahla karısı olduğumu düşünüp kendimi ona teslim etmiştim.
Akıllı olduğumu düşündüğüm pek çok an oldu, şüphesiz allahın verdiği aklım hala yerindeydi fakat çektiğim acıyı düşününce nasıl hala yitirmediğimi anlayamıyorum.

Her şeyimi kaybettim, her anlamda..
Ailemi, sevdiğim adamı, güvenimi , insanlara olan inancımı ve iffetimi.
Ama aklım hala yerinde, nasıl olur...

Belki de Berat haklıydı, ben aptalın tekiydim.. iki güzel söze bir bakışa aldanan yarım akıllının biriyim. Her yanı tehlike işaretleriyle dolu bir adama aşık olmuş ve onun benim söylediğim bir kaç güzel sözle değişebileceğine inanmıştım. Buna öyle çok inanmıştım ki gözümün önündeki işaretleri göremedim.

Niko ve Pamir arasındaki bu savaşın ne denli korkunç olduğunu ve bu nefretin bana da bulaşabileceğini hissedemedim.
Kalplerinde merhamet namına hiç bir duygu barınmayan bu insanların değişebileceğine inandım.

İnancım ve merhametim beni hiç bir zaman böyle büyük bir hayal kırıklığına uğratmamıştı.
Şimdi yaşadığım bu haksızlık ve içimde dile gelmeyen o büyük yangını yaradandan başkasına anlatamaz ve ondan başkasından yardım bekleyemezdim.

Uzanıp suyu kapattığımda geçip giden dakikalar boyunca karar verdiğim tek bir şey vardı. Gidecektim.
Hiç vakit kaybetmeden bu şehirden ve sevdiğim inandığım herkesten arkama bile bakmadan kaçacaktım.

Başka bir şehirde yeniden bir yolunu bulmalıydım, ne babamın kapısı vardı artık nede sırtımı yasladığım Pamir, artık yalnızca ben varım. Bir başına kalmış ben.

Askıdan çekip aldığım havluyla hızla kurulandığımda, banyonun bir köşesine çıkardığım kıyafetleri aceleyle geçirdim üzerime.
Islak saçlarımı bileğimdeki lastikle toparladım ve iç başörtümü suyu henüz süzülen saçlarımın üzerinden bağladım, öyle büyük bir öfkeyle sıkmıştım ki başörtümü normal şartlarda başıma ağrılar sokacak olan bu eylem şimdi sorun süzgecimde ilk sıralarda bile değildi.

Eşarbımı da hızla bağladığımda beklemeden çıktım banyodan.

"Necla.." adımlarım salona döndüğünde koltuğun üzerine bıraktığım kol çantamı aldım ve bakışlarımı evin içinde gezdirdim.

GÖNÜL KUŞU +18 (Kitappad uygulamasında)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin