Vote sınırı 150
Gelecek hafta görüşmek üzere
🪽Hicran
Araba mahallemizin başında durduğunda, bakışlarım Pamirin gergin bedenine döndü. Şoför koltuğunda oturmuş bakışlarını az sonra gireceğim apartmana kilitlemiş ve burnundan soluyordu.
"Bir saate şirkette görüşeceğiz zaten..." elimi yavaşça direksiyonu sıkıca kavrayan ellerinin üzerine koydum.
Bakışları ellerime döndüğünde sessiz bir nefes çekti içine. "Böyle Ne kadar devam edecek Hicran. Seni buraya bırakıp gittiğim son seferde o şerefsiz eve geldi, şimdi ne olacak bilmiyorum!" Canını sıkan şeyi anlıyordum ama bu durum için şu an yapabileceğim hiçbir şey yok... keşke olsa fakat yok.
"Söyledim ya, bir daha senden bir şey saklamayacağım, ama sende beni zor durumda bırakacak bir şey yapma yalvarırım Pamir..."
Küçük bir hamle ile ellerimi kendi avuçlarının arasına aldı. Dudaklarına doğru kaldırdığında sessiz bir nefesle avuç içime sıcak bir öpücük bıraktı.
"Sen benim karımsın. Bile isteye canını sıkacak hiç bir şey yapmam... ama aynını senden de bekliyorum Sevgilim." Avuçlarımdan geri çektiği yüzüyle bakışları bana döndü.
"Canımı sıkacak, kanıma dokunacak bir şeyler olmasın. Olmasın Hicran... çünkü o zaman sözümde duramayabilirim." Siyahın en koyusuna ev sahipliği yapan gözleri benimkilerde tutunduğunda yumuşak tutmaya çalıştığı sesine rağmen tınısındaki ikaz oldukça barizdi.
"Gitmem gerek artık." Elimi avuçlarından geri çektim ve uzanıp arabanın kapısını açtım.
"Seni seviyorum..." inerken duyduğum son söz bu oluyordu.
Arkamı dönüp bakışlarımı arabanın içine çevirdim. "Seni seviyorum..." yüzümdeki gülümseme ile yavaşça kapattım kapıyı.
Daha fazla oyalanmadan yönümü apartmana çevirdiğimde aceleyle açık olan apartman kapılarından içeriye girdim.
Babam muhtemelen uyanıktı ve dün gece ile ilgili Berat ona ne söyledi bilmiyorum...
Daire kapısının önüne geldiğimde anahtarı çıkarıp hızla kilide taktım.
İçeri girip anahtarı yavaşça kapının arkasına astım ve kapıyı kapattım.
"Hicran..." babamın sesi kapanan kapıyla kulaklarıma ulaştığında korkulu bir nefes çektim ve yönümü salona döndüm.
"Babacığım..." adımlarım Salonun kapılarından geçtiğinde , O'nun koltukta uzandığını görüyordum. Elindeki kumandayı kullanarak açık olan televizyonu susturdu.
"Neredesin sen?" Uzandığı yerde dikeldiğinde sesinin tonu sertleşiyordu.
"Baba şey... Necla-"
"Nişanlın buradayken , ne Necla'sından bahsediyorsun sen!" Sesi yükselirken gerginlikle yutkundum. Bu kadar sinirleneceğini hiç düşünmemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖNÜL KUŞU +18 (Kitappad uygulamasında)
Teen Fiction"Pamir.." İniltiyle karışık sesim, hazzını artırırken , dişleri tenimle birleşti.. Hafif bir baskınlıkla bıraktığı öpüşle hırıltılı bir fısıltı yayıldı kulaklarımın yamacına. "Karımı istiyorum, bunda yanlış hiç bir şey yok, bu günü teninde kutlamak...