Birlikte ilk gece

4.5K 198 17
                                    

Hicran

Masada yayılmış albümlerle beraber Pamir'in teker teker bana anlattığı anıları dinliyordum.

Annesi ile beraber geçen onca zaman ve çekilmiş bir sürü fotoğraf. Bunları benimle paylaşıyor olması hoşuma gidiyordu. Birlikte baş başa evli olarak geçirdiğimiz ilk gecede hayatımızla ilgili güzel anıları konuşmaktan daha güzel olan ne olabilir ki ?


"Bak bu fotoğraf ilk kez at çiftliğine gittiğimiz günden." Bana doğru uzattığı fotoğrafta  küçük midillinin üzerinde kendine büyük kelen bir kask takarak çekilmiş bir fotoğrafı vardı, arka planda Midillini yularını tutan bir seyis ile Pamir'in heyecanlı gülüşü tüm fotoğrafı renklendiriyordu.

"Öyle çok istiyordum ki at sürmeyi, anneme haftalarca yalvardım, evde bulduğum süpürgelerin üzerine biner bütün gün kovboymuşum gibi hayaller kurardım." yüzünde buruk bir gülümseme oluştu ve burnundan içeriye sessiz bir nefes çekti. "Bir gün bir gazete haberinde babamın Niko ile beraber, bir at çiftliğinde yan yana ata binişlerini gördüğüm o güne kadar çok istedim, hep annemi darladım , ama sonra..." sustu.

Sanki boğazında düğümlenen bir şey vardı da hikayenin bu kısmını anlatmakta güçlük çekiyor gibiydi.

"Ama annende seni götürmüş öyle değil mi?" sahte bir gülümseme ile konuşurken amacım sadece kafasını dağıtıp onu bu mutsuz anıdan uzaklaştırmaktı.

"Evet o gazete haberinden sonra bir daha ağzımı açmayınca, Annem fark etti , sonraki haftalarda bana sürpriz yaparak bu çiftlik evine götürdü işte." Uzattığı fotoğrafı önüme bıraktığında bakışlarım fotoğrafta gezindi.

Hikayeyi dinledikten sonra fark ettim ki fotoğraftaki bu çocuk heyecanlı falan değildi, aksine dokunsan ağlayacak bir ifade asılıydı yüzünde, ama yine de gülümsüyordu. Fotoğrafını çeken annesine karşın kocaman gülümsüyordu.

Gözlerim Pamir'e döndü...
Öyle kusursuz bir tablo çiziyor ki, dışarıdan bakan biri olarak onun hayatının ya da çocukluğunun böyle acılarla dolu olduğunu asla tahmin etmezdim...

"Bu fotoğrafı ben çekmiştim." Sessiz bir gülümseme ile önümdeki fotoğrafların üzerine bir yenisi ekledi ve geri çekildi.

Annesinin makyaj masasının başında heyecanla hazırlandığı anlardan kalma bir kareydi bu, güzel uzun siyah saçları ve üzerindeki ışıl ışıl elbise ile kafasındaki bigudileri bozmadan makyaj yapmaya çalışan heyecanlı bir kadın görüyordum.

"Annen..." dedim gülümseyerek.

"Evet, babamla dışarı çıkacakları bir geceydi, öyle heyecanlıydı ki, bunu sık sık yapamıyor oluşundan mı ? Babamı çok sevdiğinden mi bilmiyorum ama bütün gün süren heyecanını akşam masasında hazırlarken fotoğraflayabilmiştim..."

Gözleri dolduğunda , parlayan karaları önüme bıraktığı Annesinin fotoğrafında dolandı.
Bense kalbine çöken hasretin verdiği farkındalıkla omuzlarımı çökertiyordum.
Ruhundaki sancıları gidermeyi ne çok isterdim, tüm kötü anılarını alıp yerine gerçek bir çocukluk koyabilmeyi...

"Sen makyaj yapmıyorsun..." ansızın söylediği şeyle şaşkın bir gülümseme ile bakışlarımı yüzüne çevirdim.

"Pek değil, yalnızca sürme... oda bazen..."

Açıklamam yüzünde belirginleşen gülümsemeye sebep olduğunda elini çenesinin altına yasladı ve gözlerini üzerimde gezdirdi. Hayranlıkla yada aşkla bilemiyorum ama beni utandırdığı kesindi.

"Öyle güzelsin ki, hiç ihtiyacın yok..." bir mırıltıyı andıran bu iltifatı dudaklarının arasından sessizce fısıldadı.

"Pamir ya..." bakışlarımı yüzünden kaçırdığımda gördüğü manzara hoşuna gitmiş olacak ki sesli bir kahkaha attı.

GÖNÜL KUŞU +18 (Kitappad uygulamasında)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin