Gidemezsin!

966 109 39
                                    

Bölüm şarkısı / Sezen aksu - Keskin bıçak

HİCRAN

Soluma düşen gölge masanın üzerinde incece kendini gösterirken, puslanan bakışlarım ona döndü.

Yüzüne bakamıyordum ama gölgesiyle göz göze gelmiştik, özlemi bastırmak böyle zor muymuş yarabbi? Canımı kesikler içinde bırakan bu adamı böyle çok özlemiş olmak nasıl bir çaresizlik.

"Hicran.."

Boğuk sesi ağlamaya yakın bir fısıltıyla bana ulaşırken, yanaklarımdaki yaşlara yenileri eklendi.

Omuzlarımı saran iri elleri oturduğum sandalyede beni kuşatırken sıcak bedeni aceleci bir huzursuzlukla sarıldı bana.
Sırtım göğsüyle sandalye arasında kalırken kolları bedenimi ona yaslamış ve sıkıca sarılışının girdabında bırakmıştı , yüzü eşarbımın üzerinden boynuma sokulurken tepkisizce kaldım .

Aldığı soluklarla ruhumu söküp aldı benden, sıkılaşan kolları kendimi salmama sebep olurken gözlerimi sıkıca yumdum ve kendimi öylece bıraktım kollarına.

Bıraktım çünkü bu an bozulduktan sonra dönüşümüz yoktu, ona bir daha dokunamayacak, sıcak kollarının sahte şefkatini bir daha hissedemeyecektim, o yüzden kaldım. Sevdiğim ve muhtemelen hayatım boyunca seveceğim bu adama son sarılışımın çaresizliğiyle kaldım.

Boynuma gömülen yüz eşarbımı aşıp tenime sıcak nefesler bırakırken bakışlarım karşımdaki cam kapılara doğru aralandı, siluetini gördüğümde ağırca yutkundum, bana sokulan iri bedenin çaresizce iki büklüm oluşunu gördüğümde sessiz ağlayışlarım kesik hıçkırıklara dönüyor ve ben durdurmak için dudaklarımı birbirine bastırıyordum.

"Seni çok seviyorum.." dedi sokulduğu yerde suçlu bir fısıltıyla kolları gövdemi öyle sıkı sarıyordu ki sanki o da biliyordu, bıraktığında bir daha birleşemeyeceğimizi sanki o da biliyordu.

Kasvetin ikimizi de sardığı şu saniyelerde kollarının arasında nasılda küçülüyordum, günlerdir güçlü durmaya çalışan yanım nasılda yerle yeksan oluyordu, onunla çözmeyi arzuladığım tüm o felaketlere beni atanın o olduğunu bilmeseydim keşke derken buluyorum kendimi, bilmeseydim keşke beni sırtımdan vuranın sevdalandığım bu adam olduğunu.

Ah nasıl ihtiyacım var şimdi her şeyi ona anlatmaya, babamın benden nasıl nefret edişini, kardeşimin evden beni kovuşunu ailemsiz nasıl yarım hissettiğimi keşke anlatsam, yatsam dizine bir bir anlatsam sonra dursam, dursam ve baksam o güzel yüzüne, bana Yusuf aleyhisselamı hatırlatan o güzel yüzüne baksam ve desem ki, seni çok özledim...

'Sensiz yarım yamalağım Pamir, benim öbür yarım senmişsin ben bir olamıyorum.
Ben tamamlanamıyorum' desem... 'Sensiz tamamlanamıyorum...'

"Her yere baktım, seni bulmak için her yeri aradım Hicran, bulamadım..." sokulduğu yerden geri çektiği yüzüyle çenesini omzuma bastırdı ve yanağını benimkine bastırırken pişmanlık dolu bir tınıyı sahiplendi.

"Öldüm Hicran, sen yokken ben ben olmaktan çıktım..." bakışları karşımızda duran cama döndüğünde ikimizin de gözleri bir kaç parçalı siluetlerimizde birbirini buldu, yüzünün nasıl çöktüğünü görebiliyordum, sesinin ne kadar yorgun olduğunu.

Anladığım için kızıyorum kendime, canım böyle acırken onu hala anlayabildiğim için kendime kızıyorum.
Bahçemin tüm çiçeklerini solduran bu adamın karanlığını görmeyip çaresizliğiyle yüz yüze gelmekten nefret ediyorum.

GÖNÜL KUŞU +18 (Kitappad uygulamasında)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin