-TUHAF-

7.9K 669 101
                                    

Altıma giydiğim siyah pantolunun üzerine beyaz bir badi,onun üzerinede mavili beyazlı bir ceket giymiştim.
Ayaklarıma Nike çoraplarımı geçirip ayakkabı olarak da ceketim ile uyumlu olan spor ayakkabılarımı giymiştim.

Yatağın üzerinde duran telefonumun titremesi ile arkamı dönüp telefonumu elime aldım.Özkan,Yunusla parka geldiğine dair bir mesaj yazmıştı.Onları daha fazla bekletmemek için hızla çantamı takıp telefonumu cebime koydum.Hızlı adımlarımlarla odamdan çıkıp merdivenlere yöneldim.Sesini duymaya alıştığımız çatal bıçak sesleri yine geliyordu.

Bir dakika?

Çatal bıçak sesleri yine mi geliyordu?

Kaşlarımı çatarak adımlarımı hızlandırdım.Son basamağa inip oturma odasının kapısından içeri baktığımda annemle o adamın kahvaltı yaptığını gördüm.Bunlar ciddi miydi?

"Günaydın oğlum." dedi annem ağzına bir parça peyniri atmadan hemen önce.

İnanamayarak baktım ona.
"Anne sen ciddi misin?" dediğimde karşısında oturan adamında bakışları bana döndü.Annem de benimle beraber kaşlarını çattı.

"Neden?"

"Anne ne demek neden? Siz daha dün gece kavga etmiyor muydunuz,beni aldattın bilmem ne diye?" dediğimde annem sustu.Bakışlarını kaçırarak tekrar tabağına döndüğünde bu sefer karşısındaki adama döndüm.Gözleri beni kısaca süzdü.Ardından elinin altındaki portakal suyunu alıp bir yudum içtim ve gülümsedi.

"Evet enesciğim doğru bildin,dün gece kavga ettik.Ama bu ikimizin arasında olan bir şeydi.Küçük bir yanlış anlaşılma olmuş,aramızda hallettik." dediğinde şok olmuş bir şekilde baktım ona.İkisininde dün geceden sonra hiçbir şey olmamış gibi davranması sinirimi bozmuştu.

"Ya siz ne diyorsunuz? Sen dün ikimize birden orospu muhamelesi yapmadın mı? Ne bu tavırlar?" dedim ve anneme döndüm."Özellikle sen anne.Sen nasıl kendine yedirebiliyorsun o lafları? Hiç mi gurur yok sende?!" diye bağırdığımda ikisinden de ses çıkmadı.

Susup önlerine dönmeleri beni daha da sinir ederken tam tekrar dudaklarımı aralayacağım sırada dış kapı açılmıştı.
Berat sadece bedeninin yarısını içeri sokup bana baktı.

"Hazır mısın Enes?" dediğinde gözlerimi tekrar o huzursuz masaya çevirdim.
Adam inanılmaz rahat bir tavırla yemeğini yerken,annem bana kaçamak bakışlar atarak bir şeyler yemeğe çalışıyordu.

"Bir sorun mu var?" Gözlerim benim farkedemediğim bir sürede masada kalınca Berat araya girmişti.Kafamı çevirip ona baktığımda babasına döndüğünde kısaca boğazımı temizleyip hızla yanına adımladım.

"Hmhm hazırım,gidelim hadi." dedim onun kolundan tutup dışarıya doğru ittirdim.

Biraz zor olsada dışarı çıktı.O çoktan hazırlanmıştı.Gerçi hazırlanacak bir şeyi yoktu.Genelde siyah giyiniyordu.Yine öyleydi.Siyah tişört,pantolon,deri ceket ve ayakkabılar.Her şeyi siyahtı.

"Enes,bir şey mi dediler?" dedi gözü hâlâ evdeyken.Derin bir nefes alıp kafamı iki yana salladım.

"Hayır hiçbir şey söylemediler.Sadece dünden sonra yan yana olmalarına şaşırdım." dediğimde gözlerini evden bana çevirdi.

"Çok normal ve sağlıklı bir ilişkilerinin olduğunu düşünmüyorum.Gittiği yere kadar, bakalım.Sende hazırlıklı ol." dediğinde dudaklarımı büzerek bakışlarımı kaçırdım.Benim üzüldüğümü anlamış olacak ki birkaç saniye sonra daha sakin bir sesle konuştu.

"Ne güzel olmuşsun sen öyle." diyerek beni süzdüğünde tebessüm ederek kafamı salladım.

"Teşekkür ederim." dedim ve hemen arkasında duran,onun olduğunu bildiğim arabasına doğru ilerledim.Benim arabaya yaklaşmam ile kapıları açılmıştı.Kapıyı açıp koltuğa otururken o da yan tarafıma oturup arabayı çalıştırmıştı.

Bir süre ikimizde konuşmadık.Arabanın içinde sadece yolun sesi hakimken bu sessizliği bozan o olmuştu.

"Sevgilin var mı Enes?" diye sordu.Kafamı çevirip ona baktığımda gözlerimin yolda olduğunu gördüm.
Direksiyonu sıkı sıkı tutarken kafamı iki yana salladım.

"Hayır,yok." dediğimde kafasını ağır ağır salladı.Ben hâlâ ona bakmaya devam ederken onun bakışları da bana döndü.
Birkaç saniye gözlerimin içine baktı.
Tekrar önünü döndüğünde bende dönecektim ki birden arabayı sağa çekip sertçe el frenini çekti.

Kaşlarım hafifçe çatılırken şaşkınca ona döndüm.Bir şey demeden gözlerime bakıyordu.Ne olduğunu anlamadan bana doğru yaklaşınca sertçe yutkundum.
Gözlerimin içine bakarak boynuma yaklaştı ve içine derin bir nefes çekti.

Neye uğradığımı şaşırmıştım.Boynumu o kadar yoğun bir şekilde kokluyordu ki ağzından ağlar tonda mırıltılar çıkıyordu.

"Berat abi.." diye fısıldayıp geri çekilmek istediğimde kolumdan tuttu.Hafifçe boynumdan çekildi.Çekilir çekilmez gözleri yüzümün her zerresinde dolaştı.
Ardından elini kaldırıp yanağıma yerleştirdi ve baş parmağı ile okşadı.

"Lütfen gerekli olmadıkça kimseyle temasa geçme.Benden korkma senin tek bir kılına zarar vermem.Ama başkaları için bunu yapma.Bu sefer üzülürsün, bunu görürsem herkesin derisini yüzerim." dediğinde ses tonundaki karanlık,içimi ürpertmişti.

Titreyen kirpiklerimle ona bakarken genişçe gülümsedi.Açık yeşil gözlerinin etrafı kırmızıya dönerken kafasını sağa tarafa doğru çevirdi.Yine yanağını gösteriyordu.

Ne yapacağımı bilemedim.Gözlerim yine dolmuştu.Kolumu aynı şekilde sıkmaya devam ederken eğer öpmezsem buradan çıkamayacağımızı anladığım için titreyen dudaklarımla yanağını öptüm.Bu sefer diğer yanağını çevirmedi.Tekrar gözlerime bakıp burnumun ucundan hafifçe öptü.

"Kimsenin teni,senin tenine değmeyecek.
Anladın mı güzelim?" dediğinde varla yok arası kafamı salladım.Şuan sadece benden uzaklaşsın istiyordum.

Dakikalar sonra bunu yaptı.Benden uzaklaşıp tekrar arabayı çalıştırırken korkuyla atan kalbim onun nefes alışverişlerine eşlik ediyordu.

-

-

-

Oy vermeyi unutmayın yavrular..

Öptüm kocaman,iyi geceler 🤍

TESBİH (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin