Korku hissi iliklerime kadar değerken dakikalardır kulaklarıma dolan rüzgar esintisiyle iki adamın bakışmasını izliyordum.
Adını Oliver olarak öğrendiğim adam eline aldığı pakete gözlerini indirip bakmaya başladığında yutkundum. Berat açık yeşil gözlerini adamın üzerinde gezdirip tekrar dudaklarını araladı.
"Oliver,ne kadar sabırlı bir insan olduğumu biliyorsun.Ama sana yemin ederim sabrımın son demlerindeyim. Canını seviyor ve yaşamak istiyorsan şu kapıyı aç." diyerek adamın üzerine doğru bir iki adım attı.
Oliver elindeki paketi hızlıca açıp çöpü yere attı.Paketin içinden çıkan iki tane fotoğraf benzeri kartı alıp gözlerini gezdirdi.Yüzüne anında bir gülümseme otururken gözlerimden akan yaşlarla onu izliyordum.Bileklerimi ve ayaklarımı bağlayan halat canımı acıtıyordu.
Tam o anda Berat,Oliver'in kolunu sıkıca tutup arkasında birleştirdi.Adam neye uğradığını şaşırırken Berat onun cebinden arabanın anahtarını alıp Oliver'i sertçe ileri doğru itti.Oliver sendeleyerek olduğu yere otururken yine elindeki karta bakmaya devam ediyordu.
Arabanın kilidinin açılma sesini duyduğumda bakışlarımı ondan çekip ağlamaya başladım.Aynı saniyelerde Berat olduğum yerdeki kapıyı açıp korkuyla bana baktı.
"Enes.." diye fısıldayıp içeri girdi ve direkt yüzümü kavradı.Gözlerini yüzümün her köşesinden gezdirip büyük elleriyle kollarımı ve bacaklarımı kontrol etti.Yara izi arıyordu.
Korkuyla adını söylemeye çalıştığımda yine sesimin çıkmadığını farkedince daha fazla ağlamaya başladım.Berat endişeyle bana bakarken hızla ellerini ellerime atıp sinirle halatı bileklerimden çözdü.Halatın izi çıkan bileklerimi dudaklarına götürüp sıkıca öptü.Ardından eğilip ayak bileklerimi de çözdü.Tekrar yerinde doğrulup beni kendisine doğru bastırdı ve sımsıkı sarıldı.
"Özür dilerim.." kulağıma fısıldadığı şeyle boynuna sımsıkı sarıldım.Onu boğacakmış gibi sarılıp yüzümü boynuna gömdüm.Bir süre bana sımsıkı sarılıp boynumu ve yanaklarımı sıkıca öptü.
Benden yavaşça çekilip yüzümü avuçlarının arasına aldı.
"Güzelim..Konuş hadi." dediğinde dudaklarımı araladım.Hıçkırarak ağlıyordum.
Gözlerimin içine bakıp yanağımı öptü. Gözaltımı parmağıyla okşayıp diğer eliyle saçlarımı geriye doğru tarayıp bir nefes verdi.
"Küçük bebeğim sakin ol tamam mı? Bak ben buradayım kimse yok.Kimse sana zarar veremeyecek." diyerek alnımı öptü. "Hadi güzelim."
Dudaklarımı araladım.Bir şeyler mırıldanmak istesemde sadece nefesim çıkıyordu.Kalbim yine korkuyla attı. Gözlerimden yaşlar akmaya devam edince Berat derin bir nefes aldı. Yüzümü sıkıca tutup dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı.Avuçlarının arasında kuş gibi titriyordum.
Dudaklarını sakınca dudaklarıma yaklaştırıp dudaklarımızı birleştirdiği anda gözlerimi kapattım.O an zamanın durduğunu hissetmiştim.Soğuk dudakları ateş gibi yanan dudaklarıma değip bir süre bekledi.Yüzümdeki elini belime indirip sahiplenici şekilde kavradı.Dudaklarını dudaklarıma sıkıca bastırıp fazla uzaklaşmadan çekildi.
Alnını yavaşça alnıma yaslayıp aralık ve hızlı hızlı nefes aldığım dudaklarıma indirdi bakışlarını.Tekrar uzanıp alt dudağımı dudaklarının arasına alıp çekiştirdi.Ardından yine dudağını dudaklarıma bastırıp sıkıca öptü.Aralık kalan kısımdan dilini gönderip kurumuş ağzımı diliyle ıslatıp dudaklarımı öptü. Titrek şekilde öylece beklerken Berat iki dudağımı da ağzının içinde emip dudaklarımdan ayrıldı.Alnını alnımdan çekmeden gözaltımı okşayınca kapalı olan gözlerimi araladım.
"Hadi bebeğim, adımı söyle." diye fısıldayıp ıslak ağzımdan tekrar öptüğünde yutkunarak dudaklarımı araladım.
"B-berat.." Dudaklarımın arasından fısıltı hâlinde çıkan kelime ile Berat gülümsedi. Dudaklarımı sıkıca öpüp çekilirken saçlarıma da bir öpücük kondurdu.
"Aferin sana." diyerek kollarımı omzuna atmamı sağladı.Bacaklarımı da beline doğru koyunca koala gibi sarıldım ona. Belimden sıkıca tutup boynuma bir öpücük kondurduktan sonra benimle beraber arabanın içinden çıktı. Arabanın kapısını bile kapatmadan kendi arabasına doğru ilerlerken yerde oturan Oliver'e baktım.Hâlâ elindeki karta bakıyordu.Burada ne olduğunu bilmiyordum.Neyin içinde olduğumu bilmiyordum.Korkudan hiçbir şeyi şu anlık sorgulayamasamda bunların hepsini Berat'a soracaktım.
Berat kucağındaki ben ile birlikte arabasına ulaştı.Arabasının ön koltuğunu açıp beni bindirdiğinde bacaklarımı ve kollarımı ondan ayırdım. Beni yerine oturttuğunda gözlerinin içine baktım.Elini saçlarıma atıp geriye doğru tararken alnımdan, yanaklarımdan ve dudaklarımdan sıkıca öptü.
"Derin nefesler al bebeğim" diyerek yanağımdan öptüğünde kafamı salladım.
Gülümseyerek kafasını salladı ve benden ayrıldı.Kapıyı kapatıp arabanın önünden dolanıp kendi koltuğuna geçerken yerde oturan Oliver'e baktı.Gözleri onda fazla oyalanmadan çekildi ve koltuğunun kapısını açıp arabaya bindi.
Arabaya biner binmez aracı çalıştırdı. Birkaç dakika bekledikten sonra arabadaki bütün klimaları açtı. Korkudan hâlâ hiçbir şeye tepki veremezken Berat'ın da bu derece sessiz kalması beni ürkütüyordu.
-
-
-
Öptüm kocaman 🤍
